Türkiye savunma sanayiinin lokomotif kurumlarından ASELSAN’da son yıllarda dikkat çekici bir insan kaynağı hareketliliği yaşanıyor. Kulislerde konuşulan bilgilere göre, daha önce çeşitli nedenlerle yurt dışına giden nitelikli ve deneyimli teknik personelin, ASELSAN Genel Müdürü Sayın Ahmet Akyol’un görev süresiyle birlikte yeniden Türkiye’ye ve kuruma dönmeye başladığı ifade ediliyor.
Söz konusu iddialara göre tersine beyin göçünün sayısal karşılığı da her yıl belirgin biçimde artıyor. Rivayet edilen rakamlar, bu dönüşün münferit değil, sistematik bir eğilime işaret ettiğini gösteriyor:
2022 yılında yaklaşık 10 kişi,
2023 yılında 27 kişi,
2024 yılında 63 kişi,
2025 yılı itibarıyla ise 125 teknik
uzmanın yurt dışından dönerek yeniden ASELSAN bünyesinde istihdam edildiği konuşuluyor.
Beyin Göçünde Yön Değişti
Türkiye’de uzun yıllar boyunca nitelikli teknik personelin yurt dışına yönelmesi, özellikle savunma, yazılım, elektronik ve ileri mühendislik alanlarında ciddi bir kayıp olarak değerlendiriliyordu. Ancak ASELSAN’da son dönemde gözlemlenen bu tablo, beyin göçünün yönünün tersine dönmeye başladığına dair güçlü bir işaret olarak yorumlanıyor.
Kurum içi kulislerde dile getirilen değerlendirmelere göre, bu dönüşte kurumsal liyakat anlayışının güçlenmesi, stratejik projelerde görev alma imkânı, uluslararası ölçekte teknoloji üretme kapasitesi ve kariyer planlamasında daha öngörülebilir bir yapı etkili oldu. Yurt dışında önemli savunma ve teknoloji şirketlerinde görev almış, kritik projelerde deneyim kazanmış uzmanların yeniden Türkiye’ye dönmesi, sadece ASELSAN için değil, ülke genelindeki savunma ekosistemi açısından da stratejik bir kazanım olarak görülüyor.
Milli Hamlenin İnsan Kaynağı Ayağı
Uzmanlara göre savunma sanayiinde yerlilik oranları, platform sayıları ve ihracat rakamları kadar insan kaynağı kalitesi de belirleyici bir unsur. Bu açıdan bakıldığında, deneyimli ve liyakatli personelin yurt içinde istihdam edilmesinin, Türkiye’nin “milli teknoloji hamlesi”nin en kritik adımlarından biri olduğu vurgulanıyor.
Yurt dışında edinilen bilgi birikiminin, yerli projelere aktarılması; yeni nesil mühendislerin bu deneyimle yetişmesi ve kurumsal hafızanın güçlenmesi, uzun vadeli stratejik kazanımlar arasında gösteriliyor.
Yönetim Anlayışına Güçlü Bir Referans
Her ne kadar rakamlar resmî olarak teyit edilmiş veriler niteliği taşımıyor olsa da, ASELSAN kulislerinde dile getirilen bu tablo, Sayın Ahmet Akyol döneminde uygulanan yönetim yaklaşımının sahadaki karşılığını göstermesi bakımından dikkat çekici bulunuyor. Kurum içinde ve savunma sanayii çevrelerinde, bu sürecin tesadüfi değil, bilinçli bir insan kaynağı politikasıyla yürütüldüğü yönünde güçlü bir kanaat oluşmuş durumda.
Bu nedenle, yurt dışına giden nitelikli insan kaynağının yeniden Türkiye’ye kazandırılmasına yönelik bu görünür eğilim, kamuoyunda hem Sayın Ahmet Akyol’un hem de ASELSAN yönetim ekibinin önemli bir takdiri ve alkışı hak ettiği yönünde değerlendiriliyor.
Savunma sanayiinde asıl rekabetin artık sadece teknolojiler arasında değil, beyinler arasında yaşandığı bir dönemde, ASELSAN’da yaşanan bu tersine göç hareketi, Türkiye’nin geleceği adına stratejik bir eşik olarak görülüyor.