Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Antalya’da gerçekleştirilen ‘Al In The Sky’ etkinliğinde, yapay zekanın havacılık sektöründeki katkıları ve uçuş operasyonlarında yerli ve milli olarak geliştirilen teknolojik gelişmeler hakkında açıklamalar yaptı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, dün yapay zekanın ve büyük verinin havacılık sektöründeki dönüştürücü etkisini ele alan Al In The Sky etkinliğine katıldı. Havacılık alanında uluslararası otoriteleri bir araya getiren organizasyonda açıklama yapan Uraloğlu, “Ülkemiz 4 saatlik uçuş süresiyle 1,5 milyar insanın yaşadığı, 51,2 trilyon dolar gayrisafi milli hasılaya sahip 67 ülkenin merkezinde avantajlı ve muhteşem bir lokasyona sahiptir. En hızlı, en güvenli ve en konforlu ulaşım yolunun havayolu olduğu bilinciyle; ülkemizin bu avantajlı konumunun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için havacılık alanında çok büyük yatırımlar gerçekleştirdik.” ifadelerini kullandı.
İç hatlarda 58 noktaya, dış hatlarda ise 131 ülkede 347 farklı noktaya hava yolu ile ulaştıklarını dile getiren Uraloğlu, Türk Hava Yolları'nın, gelecek aylarda İstanbul-Sao Paolo- Santiago ve İstanbul-Kuala Lumpur-Sydney hatlarında yeni seferlere başlayacağını duyurdu.
Yapay zeka alanındaki gelişmeler havacılık sektörünü derinden etkiliyor
Yapay zekanın havacılık alanında yarattığı değişimlere de değinen Uraloğlu, “Hayatımızın her alanında olduğu gibi havacılıkta da yine yapay zeka ve büyük veri teknolojilerini değerlendirmek zorundayız. Zaten dijital teknolojilerin en çok uygulamaya geçtiği ve kullanımının sürekli arttığı sektör havacılık sektörü olmuştur.” dedi.
Yapay zeka alanında yaşanan gelişmelerin havacılık sektörünü derinden etkilediğini belirtten Uraloğlu, “Yapay zekanın havacılığa getirdiği en büyük değişimlerden biri olan otonom uçuş sistemleri sayesinde pilot hataları minimuma indirildi. Havacılık sektöründeki tüm şirketler yapay zeka destekli sistemlerle işletme maliyetlerini ve genel giderlerini düşürebiliyorlar.” açıklamasını yaparak yapay zekanın havacılık sektöründeki katkılarını vurguladı.
“Yapay zeka sayesinde sürdürülebilir havacılık sektörü inşa edilecek”
Uraloğlu, yapay zeka sayesinde uçakların bakım süreçlerinin optimize edileceğini ve olası arızaların önceden tespit edilebileceğini anlatarak “Büyük veri analizi ile hava trafiği yönetimi daha verimli hale getirilecek ve kazaların önüne geçilecektir. Yine büyük veri analizi ile yolcu davranışları analiz edilerek, daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunulacaktır. Yapay zeka destekli bakım sistemleri sayesinde de uçakların ömrü uzatılacak ve bakım maliyetleri düşürülecektir.” ifadelerini kullandı.
Yapay zeka ve büyük veri sayesinde hava trafiği yönetiminin daha çevre dostu hale getirilmesinin en önemli noktalardan biri olduğunu vurgulayan Uraloğlu, emisyonların azaltılacağını ve sürdürülebilir bir havacılık sektörünün inşa edileceğini söyledi. Uraloğlu, “Bu kapsamda yapay zeka ve büyük veri teknolojilerinin, havacılık sektörümüz için büyük bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Yapay zeka teknolojilerinin hayatın her noktasında olduğunu belirten Uraloğlu, “Her zaman dile getiriyoruz siber güvenlik noktasında en çok önem verdiğimiz husus yazılımdan cihaz üretimine yerlilik ve milliliktir. Bugün, tamamen yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz Avcı, Azad, Kasırga, Atmaca ve Kule adlı yapay zeka uygulamalarımız ile ülkemizin siber güvenliğini sağlıyoruz. Aynı şekilde gururla altını çizmek istiyorum ki devlet hava meydanları genel müdürlüğümüz eliyle gerçekleştirdiğimiz uçuş operasyonlarında da yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz yazılım ve cihazlarımızı kullanıyoruz.” dedi.
İRADE ile havacılıkta yeni dönem başladı
İnteraktif Radar Analiz ve Data Ekranı (İRADE) ile ilgili havalimanına ait güncel meteorolojik veriler, ATIS bilgisi, notamlar, AIP ve radar görüntülerini tek ekranda toplayıp kullanıcıya sunan bir sistem kurduklarını bildiren Uraloğlu, “İRADE yazılımını İstanbul Atatürk ve Çukurova havalimanlarımızda kullanmaya başlayarak havacılık alanında yeni bir dönemi başlattık. İlk yerli ve milli hava trafik görüntüleme yazılımımız sayesinde bu alanda da dışa bağımlılıktan kurtularak bundan sonraki yerli teknoloji ürünlerinin önünü açmış olduk.” diye konuştu. İRADE yazılımının önümüzdeki günlerde Dalaman Havalimanı’nda da kullanılmaya başlanacağını aktaran Uraloğlu, “Yine, Türk mühendislerince geliştirilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli sivil gözetim radarı MGR Gaziantep Havalimanı’na kurduk. Aralık ayı içerisinde aktifleştirerek kullanmaya başlamayı planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
ÇARE 40’tan fazla havalimanında hizmet veriyor
Bakan Uraloğlu, hava trafik yönetimi alanında tamamen yerli ve millî imkanlarla geliştirilen Çok Amaçlı Radar Ekranı (ÇARE) sistemi hakkında da açıklamalarda bulundu. Uraloğlu, ÇARE sisteminin gerçek zamanlı uçuş verilerini harita üzerinde sergileyerek hava trafik kontrolörlerinin hava trafiğini etkin bir biçimde yönetmesine ve trafik emniyetinin en üst düzeyde sürdürülmesine imkân tanıdığını aktardı. Ülkemizde 40'tan fazla havalimanında hizmet veren ÇARE sisteminin ülke sınırlarını aşarak geçen yıl Azerbaycan'da da hizmete başladığını belirten Uraloğlu, uçuş operasyonlarında kullandıkları yerli ve milli teknolojilerden de bahsetti. Uraloğlu, FOD Tespit Radarı (FODRAD), Kuş Tespit Radarı (KUSRAD), Uçuş Bilgi Sistemi (FIDS), AIS Portal Uygulaması, Uçuş İzle Uygulaması, Öngörüsel Siber Saldırı Önleme Sistemi, Coğrafi Tabanlı Dijital Bilgi Platformu Yazılımı, Digital ATIS Sistemi ya da Elektronik Uçuş Strip (EFS) gibi uçuş operasyonlarında kullandıkları yerli ve milli teknolojilerle yenilikçi adımlar atmaya devam ettiklerini dile getirdi.
“Yeni havacılık modeli insan hatasını minimize ediyor”
Sivil havacılık alanında dijitalleşme odağında “Kurumsal Dönüşüm Modeli (KDM) adlı yeni bir sivil havacılık modeli oluşturduklarına dikkat çeken Uraloğlu, şunları kaydetti:
“Bu model yalnızca emniyet ve verimlilik sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda sektörde sürdürülebilir bir dönüşümü, ileri teknolojilerle desteklenen bir altyapı aracılığıyla mümkün kılıyor. Bir havacılık otoritesinin ihtiyaç duyabileceği tüm dijital altyapıyı, yapay zeka ve büyük veri ile birleştirerek sunuyor. ICAO regülasyonlarına uygun şekilde geliştirilen bu sistemde eğitimler şeffaf, takip edilebilir ve bağımsız bir ölçüm mekanizmasına dayanıyor. Böylece hem eğitimin kalitesi artıyor hem de katılımcılar için çok daha etkin bir öğrenme ortamı sağlanıyor.”
Yeni havacılık modelinin aynı zamanda insan hatasını minimize eden, proaktif ve dinamik bir iş süreci yönetimi de sağladığını kaydeden Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“İHA Takip ve Trafik Yönetim Sistemi, hava trafiğinde veri odaklı karar almanın bir diğer örneğini sunmaktadır. Otonom ticari taşımacılık ve drone kullanımı süreçlerini hızlandırarak, operasyonel verimliliği üst seviyeye çıkartıyor. Dinamik dronebanlar, şehirlerarası otonom İHA uçuşları ve uçuş kayıtlarının gerçek zamanlı olarak izlenebilmesi sayesinde güvenlik en üst düzeyde sağlanıyor.”