
Dolar kurunda devam eden yukarı yönlü hareketin ithalat maliyetlerini artırması ve tüketicilere yönelik sübvansiyon yükünün büyümesi, BOTAŞ’ı, bu yıl içinde ikinci kez sermaye artırıma gitmeye mecbur bıraktı. Şirketin sermayesi, haziran ayında, 14 milyar 357 milyon liradan 18 milyar 607 milyon liraya çıkartılmış, bu artışın da yetersiz kalması üzerine 25 Ekim’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle sermaye 35 milyar 317 milyon liraya yükseltilmişti. Gazeteci Olcay Aydilek, Enerjiden Fısıltılar programının yeni bölümünde, BOTAŞ Eski Strateji ve İş Geliştirme Daire Başkanı Dr. Fatih Pala’yı ağırladı; BOTAŞ’ın sermaye artırımı kararını ve bunun sebeplerini, sonuçlarını ele aldı.
BOTAŞ’ın sermaye artırımının Karadeniz’de bulunan sahalardan elde edilecek doğal gazın taşınması projesi için gerekli olduğunu belirten Pala, “BOTAŞ’ın sermaye yapısı güçlendirilmeli. Sermaye artışı biraz da makyajlama” ifadelerini kullandı. İç piyasada ortaya çıkan sübvansiyon yükünü doğal gaz piyasalarında uygulanan rejimin sonucu olduğunu ileri süren Pala, gelinen noktayı, “liberal gaz piyasası rejimine geçemeyişin sancıları” olarak tanımladı.
BOTAŞ’ın mevcut piyasa yapısı içinde geçmiş yıllardan bu yana güçlükle çalıştığını, zarar etme pahasına faaliyetlerini sürdürmeye zorlandığını ifade eden Pala, Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yaşanan bir olayı şu sözlerle aktardı: “Ankara Belediyesi’nin 1,2 milyar dolar borcu vardı. Ana borçlu Ankara Belediyesi’ydi, diğer belediyeler yapılmış anlaşmalara uyup borç yapılandırmasını insan gibi yerine getirdiler. Ama Melih Gökçek, BOTAŞ’ı basıp, ‘Sizin bürokratlarınız yanlış hesaplıyor, benim size borcum 134 milyon dolar’ dedi. Nasıl yapıyorsa artık bilmiyorum.”
Şirketin sadece yerel yönetimlere karşı değil, aynı zamanda uluslararası projelerde de zararı pahasına çalışmak zorunda kaldığı söyleyen Pala, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı projesinde BOTAŞ’ın Gürcistan ve Azerbaycan’ın bedelini ödediğini aktardı; bugüne kadar uygulanan enerji politikalarını “4646 diye bir Doğal Gaz Piyasası Kanunu çıkartıp üstüne Yüksek Planlama Kurulu’yla maliyet bazlı fiyatlandırmaya geçiş deyip her üç ayda bir fiyatları revize etseydin böyle birikmiş zam olmazdı” sözleriyle eleştirdi.
BOTAŞ’ın artan dolar kuru nedeniyle bir “sırat köprüsü üzerinde yürüdüğü”nü dile getiren Pala, doğal gazdaki yüksek fiyatların en az iki yıl boyunca geçerli olacağı öngörüsünde bulundu, Türkiye’nin bu darboğazdan çıkması için Katar’la anlaşması yapmasının gerekli olduğunu söyledi. Pala, konuyla ilgili olarak, “Katar’la aramız iyiyse, Katar’ın aramızın iyi olduğunu göstermesinin zamanı bu. Sonuçta Körfez’deki gaz toplanıp Hindistan’a gidecek gibi gözüküyor. Bizim Katar’ı aralarından çekip çıkarmamız lazım, yoksa Katar da o sistemin bir parçası olur. Biz de alternatif bulamaz hale gelir, Amerikan LNG’sine muhtaç kalırız” şeklinde konuştu.