
EPDK Başkanı Yılmaz, "Elektrik dağıtım şirketlerinden gerekli adımları atmalarını ve bünyelerinde akıllı şebeke yapısını kurmalarını istiyoruz. Bütün şirketlerin şuna dikkat etmesi lazım, ya akıllanırlar ya da bu sektörden ayıklanır" dedi.
6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı (ICSG 2018) sektör temsilcilerinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, fuarın açılışında yaptığı konuşmada akıllı şebekelerin Türkiye'nin enerji vizyonu açısından hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Elektrik dağıtım şirketlerinden gerekli adımları atmalarını ve bünyelerinde akıllı şebeke yapısını kurmalarını beklediklerini vurgulayan Yılmaz, "Bütün şirketlerin şuna dikkat etmesi lazım, ya akıllanırlar ya da bu sektörden ayıklanırlar." dedi. Elektrik dağıtım şebekelerinin yenilenmesi ve kesintilerin asgari düzeye indirilmesi için atılacak adımların doğal olarak devam edeceğini belirten Yılmaz, ancak bu durumun hızlı, elektronik ve kendi kendine analiz yapıp karar alabilen sistemlerin oluşturulmasına engel olmadığını aktardı.
Çağın gerisinde kalmış, Türkiye'yi bir enerji teknolojisi çöplüğüne çevirebilecek teknolojilerin ülkeye getirilmesine izin veremeyeceklerini ifade eden Yılmaz, "İleri teknolojilerin şebekelere kazandırılmasını öngören akıllı şebeke başlığı altındaki Ar-Ge projelerini destekliyoruz. Elektrik dağıtım şirketleri için 2016-2020 uygulama dönemi için yaklaşık 200 milyon liralık Ar-Ge bütçesi ve 1 milyar liralık şebeke işletim sistemi yatırımları planlamıştık. Gelinen noktada, Temmuz 2014 döneminden bu yana elektrik ve doğalgaz dağıtımında Ocak 2018 fiyatlarıyla yaklaşık 164 milyon lira değerinde toplam 151 Ar-Ge projesini kabul ettik." diye konuştu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Veysel Yayan, fuarın açılışında yaptığı konuşmada Türkiye'nin enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı olduğunu işaret etti. Yayan, akıllı şebekelerin, yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme dahil edilmesini ve enerji kayıp kaçaklarının kontrol altına alınmasını sağlayabildiği için önem taşıdığına işaret ederek, şöyle devam etti: "Dünyada birçok ülke, akıllı şebeke stratejilerini, vizyonunu belirleyerek uygulamaya başlamış bulunuyor. Akıllı şebeke sisteminin en temel öğesi olan akıllı sayaçlar, mevcut şebeke sistemlerinde yer alan sayaçtan farklı olarak sahip olduğu haberleşme altyapısıyla çift yönlü veri akışına imkan sağlıyor. Akıllı sayaçlar enerjinin yüksek doğrulukla ölçülmesi, sayaç okumalarının uzaktan otomatik olarak yapılabilmesi, rüzgâr, güneş gibi çevre dostu yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretilebilmesi, kayıp ve kaçak elektrik kullanımının önlenmesi, akıllı ev aletlerinin uzaktan yönetilmesi gibi konularda da çok yönlü fayda sağlayacaktır."
Pencerelerden elektrik üretilebilecek
Türkiye Doğalgaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Arslan, Türkiye doğalgaz sektöründe 2000 sonrası büyük bir atılım yapıldığını ve bunun temelinde yeni bir model ve kullanılan teknoloji olduğunu söyledi. Geçen yıl sonu itibarıyla doğalgaz dağıtımında 21,5 milyar liralık yatırımın tamamlandığını belirten Arslan, 130 bin kilometrelik bir şebeke uzunluğuna ulaşıldığını aktardı. Dünyada akıllı şebekelere önemli yatırım gerçekleştirildiğini anlatan Arslan, "Dünyada akıllı şebekelere 2017 sonu itibarıyla 350-400 milyar dolar seviyesinde yatırım yapıldı ve önümüzdeki 10 yılda 268 milyar dolarlık yatırım planlanıyor." dedi. Türkiye'deki abone gelişimine de değinen Arslan, "Türkiye'de 42,5 milyon elektrik sayacı ve 14,2 milyon gaz sayacı var. Bunları gelecekte akıllı sayaçlara geçirmemiz durumunda 35 milyar liralık bir bütçe gerekiyor. Elektrik şebekesinin dönüşümü için 21, gaz için 14 milyar liraya ihtiyaç var." diye konuştu.
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen de elektrikte tek başına rekabetçi ve tüketici odaklı bir piyasanın yeterli olmadığını, aynı zamanda arz güvenliği ve karbon ayak izinin de azaltılmasının gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda akıllı şebeke ve sistemlerin çok önemli olduğunu belirten Çeçen şöyle devam etti: "Artık elektriği çatımızda değil, evlerimizin pencerelerinden üretebileceğimiz bir sürece gidiyoruz. Evdeki cihazlar birbiriyle haberleşecek, arızasız bir şekilde sorunlar giderilecek. Bunlar 5-10 yıl içinde hayatımızda yer alacak. O yüzden şebekemizin bugünden itibaren bilişim teknolojileriyle donatılması gerekiyor.”