
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Türk savunma sanayiinin artık sadece yerli ihtiyaçları karşılayan değil, aynı zamanda dünyaya güven veren, yenilikçi ve rekabetçi bir teknoloji üreticisi haline geldiğini vurguladı. Görgün, Türkiye’nin bugün savunma sanayii ihracatında dünyanın en büyük 11. ülkesi konumunda olduğunu söyledi.
Kocaeli Üniversitesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen Marmara Kariyer Fuarı'nda gençlerle buluşan Görgün, Türkiye'nin savunma sanayiinde geldiği noktayı ve gençlerin bu süreçteki önemini anlattı. Görgün, “Artık sadece ihtiyaçlarımızı karşılamıyoruz; teknoloji geliştiriyor, küresel ölçekte söz sahibi oluyoruz. Bu süreçte en büyük gücümüz üretken ve vizyon sahibi gençlerimizdir.” dedi.
Savunma sanayiinin bir milletin bağımsızlığına olan inancını ve kendi kaderini tayin etme iradesini temsil ettiğini ifade eden Görgün, Türk mühendislerin ve bilim insanlarının katkılarıyla geliştirilen yerli ve milli teknolojilerin dünya çapında ilgi gördüğünü belirtti.
“SİPER sadece bir sistem değil, bir bağımsızlık göstergesi”
Konuşmasında yerli sistemlerin önemine de değinen Görgün, SİPER Uzun Menzilli Hava ve Füze Savunma Sistemi’nin yüksek irtifa ve uzun menzilde etkin bir savunma sağlayacağını söyledi. Projenin yalnızca büyük firmaların değil, 750 alt yüklenici, 50 KOBİ, 10 üniversite ve 2 araştırma enstitüsünün katkılarıyla yürütüldüğünü aktardı.
100 milyar doları aşkın proje hacmi, 3 milyar dolar AR-GE harcaması
Savunma sanayiinin büyük bir ekonomik değer de oluşturduğunu belirten Görgün, 15 milyar doların üzerinde sektör cirosu, 3 milyar dolarlık AR-GE harcaması ve toplamda 100 milyar doları aşan proje hacmiyle Türkiye’nin savunma ve teknoloji vizyonunun dünyada örnek alındığını ifade etti.
230 farklı ürün, 185 ülkeye ihracat
Görgün, Türk savunma sanayiinin 185 ülkeye 230 farklı ürün ihraç ettiğini belirterek, “Bu ihracat sadece ürün değil; aynı zamanda mühendislik, çözüm ve güven ihracıdır. Terzi işi çözümlerle her ülkenin ihtiyacına uygun sistemler sunuyoruz. Artık savunma sanayiimiz, barışa katkı sunan teknolojiler geliştirerek küresel güvenin simgesi haline gelmiştir.” dedi.