
T Rupt Teknoloji A.Ş., Türk Reasürans grubu bünyesinde faaliyetlerini sürdüren bir teknopark şirketi. 2019 yılında kurulan T-Rupt kendi bünyesinde kendi yazılım teknolojisiyle yurt içi ve yurt dışı Sigorta/Reasürans şirketlerine çözümler geliştiriyor. T-Rupt Teknoloji A.Ş. Genel Müdürü H. Erdem KARABOSTAN, “Katastrofik modelleme alanlarında sektörün teknik ve teknolojik olgunluğuna değer katacak ürünler sunuyoruz” dedi. KARABOSTAN, ICT MEDIA TV youtube kanalında yayınlanan Murat PEHLİVAN ile Açık Açık Programı’na konuk oldu. Dergimizde özetine yer verdiğimiz programın tamamını ICT MEDIA TV youtube kanalından izleyebilirsiniz.
Murat PEHLİVAN: T-Rupt’ın hikayesini kısaca bizimle paylaşır mısınız?
H. Erdem KARABOSTAN: Hazine ve Maliye Bakanlığımız 2019 yılında 5684 sayılı kanunumuzda yapılan bir değişiklik ile beraber Türk Reasürans A.Ş.’yi kurdu. Türk Reasürans’ı kuran ekiptekilerden biriyim. O zaman Türk Reasürans’ın varlık sebeplerinden bir tanesi olarak da sektörün olgunluğuna değer katacak projeler geliştirmeyi zaten tanımlamıştık. Kurulduğumuz günden itibaren esas faaliyetimizin yanı sıra projelere yönelik bakış açısıyla Türk Reasürans’ı geliştirdik ve bugünlere getirdik. O günlerden beri de Türk Reasürans kendi bünyesinde kendi yazılım teknolojisini üretiyordu. Yani kendi iş uygulamasını kendi bünyesinde kendi yazdı. Aynı zamanda da bizim sektörümüzde önemli bir eksiklik olduğunu düşündüğümüz katastrofik olayların modellenmesine ilişkin bir yetkinlik merkezi oluşturmayı kararlaştırdık. Ve çalışmalara başladık. Bu yetkinlik merkezi ortaya ürün çıkartmaya başladı. Biz bir reasürans şirketiyiz dolayısıyla da bir iştirake dönüşebilir gibi bir fikir oluştu. Geçtiğimiz yılın aralık ayı itibarıyla da T-Rupt A.Ş. kurulmuş oldu.
Murat PEHLİVAN: Benim burada anlamadığım terimler var. Mesela telaffuz ettiniz. “Katastrofik” ne anlama geliyor?
H. Erdem KARABOSTAN: Katastrof büyük doğa olayı demek aslında. Uluslararası jargonda kabul görmüş hali bu. Bizim yaptığımız iş doğal afetlerin modellenmesi demek aslında. Katastrofik modelleme… Bunun altında deprem modellemesi bir alandır, depreme bağlı tsunaminin modellenmesi bir alandır, ülkemiz için gittikçe önemi daha da artan sellerin modellenmesi bir alandır, işte Pasifik’te kasırgaların, tayfunların modellenmesi bir alandır. Bunların hepsi katastrofik modellemenin alt kollarıdır.
Murat PEHLİVAN: Aslında iklim değişikliğinden kaynaklı oluşacak afetler, doğal olaylar bunlar sizin alanınıza giriyor anladığım kadarıyla.
H. Erdem KARABOSTAN: Evet, insan yapısı olmayan doğal afetler bizim alanımıza giriyor.
Murat PEHLİVAN: Belirlediğiniz bir yol haritası var mı?
H. Erdem KARABOSTAN: Birkaç kola ayrılan yol haritasından bahsetmek mümkün. Bir teknolojik yol haritası var. Yani biz bu işin teknolojisini nasıl güçlendireceğiz. Bu işin literatürüne nasıl katkı sağlayacağız. Bir sonraki kırılmalar nerelerde olacak. Ona dair bir yol haritası var. Bir de tabii tam da bu bahsettiğimiz dikeylere ilişkin yol haritaları var. Farklı afetlere ilişkin yol haritalarımız mevcut. Tabii ki önceliğimiz ülkemiz coğrafyasında meydana gelen afetler. Şu an deprem modellemesine ilişkin bir model geliştirmiş durumdayız. Ama önümüzdeki dönem de mesela sel ile ilgili çalışıyor olacağız.
Murat PEHLİVAN: Birtakım ürünler geliştirdiğinizi söylediniz. Şimdi bu kadar kısa sürede geliştirdiğiniz ürünleri merak ettik. Anladığım kadarıyla iki ana konuda ürün geliştirdiniz.
H. Erdem KARABOSTAN: Doğrudur. Zaman kısa ama ekip deneyimli olunca oradan gelen birikimi de biraz kullanmış oluyorsunuz aslında. İki dikeyimiz var. Birincisi reasürans uygulamaları yani esas faaliyetimizin üzerinde işletildiği uygulamalar. Bunları hem reasürans şirketlerine yönelik olarak sunabiliyoruz hem de sigorta şirketlerinin kendi bünyelerindeki reasürans faaliyetlerine yönelik olarak sunabiliyoruz. Şu anda Türk Reasürans, Türk Katılım Reasürans ve Özel Riskler Yönetim Merkezimiz bu çözümü kullanıyor. Tabi ölçekleyip, ürünleştirip sigortacıların hizmetine sunmak gibi bir planımız var. CatMod katastrofik deprem modelleme platformumuz ise şu an kullanımda.
Murat PEHLİVAN: CatMod ne iş yapıyor? Neye yarıyor? Yani sel, deprem olaylarını modelliyorsunuz. Buradan ne sonuçlar çıkaracağız? Ve bu ürünün çıkardığı sonuçları sektörle paylaşıyor musunuz?
H. Erdem KARABOSTAN: Sondan başlayayım. Sorunuzun cevabı evet. Ürünümüzü zaten halihazırda 30’a yakın sigorta şirketimizin kullanımına sunduk. Şu anda bir danışmanlık paketi olarak sunuyoruz. Ama ilerleyen dönemlerde özellikle web servisleri üzerinden de ürünümüzü kullanıma açmayı hedefliyoruz. Peki ne iş yapıyor? Bunu açalım. Biraz geriden alacağım, takdir edersiniz ki sigortacılık alanı çok geniş. Bugün araçlardan evlere, kişilerin sağlığından kişilerin karşı karşıya kalacağı kazalara, işletmelere gemilere kadar hepsi sigortanın alanına giriyor. Biz bunlara branş diyoruz. Mesela kasko bir branş, nakliyat bir branş. Bu branşların hepsinin kendine has özellikleri var. Bazı branşlarda mesela hasarı bir trend halinde izleyebiliyorsunuz. Bir istatistiğe oturuyor. Keşke hiç olmasa ama ülkemizde meydana gelen trafik kazalarının bir paterni var. Bir de bizim katastrofik afet dediğimiz frekansı düşük şiddeti çok yüksek olaylar var. Bunlar her gün olmuyor. Bunların bir laboratuvarı da yok. Dolayısıyla da sigorta ve reasürans alanında faaliyet gösteren şirketlerin karar vericilerinin kararları üretirken analitik çıktılara ihtiyacı oluyor. Çünkü sigorta şirketleri de risklerini transfer ediyorlar. İşte bu transferi gerçekleştirirken neyi baz alacaklarına dair en önemli çıktılardan bir tanesi katastrofik modelleme çıktısı oluyor. Katastrofik deprem modellemesi aslında tanımlı bir coğrafya da risklerin maruz kaldığı deprem tehlikesi üzerinden olası mali kaybı hesaplıyor. Yani ülkemizin depremselliği çok yüksek dolayısıyla Türkiye coğrafyasına yayılmış bir portföyü yine bu coğrafyanın üretebileceği depremlere tabii tutup modelleyip belli kırılımlar dahilinde depreme karşı oluşabilecek mali yükü hesaplıyoruz.
Murat PEHLİVAN: Kolay bir şey değil.
H. Erdem KARABOSTAN: Değil. İnterdisipliner bir iş. Bunu yapmak için yer bilimi know how’una sahip olmanız lazım. Deprem mühendisliği ve istatistik know how’una sahip olmanız lazım. Onun üstüne de hepsinin çatısına yazılımı oturtmanız lazım.
Murat PEHLİVAN: Peki CATMOD tasarımı itibariyle kabaca değindiniz ama mesela sismik aktiviteleri dikkate almanız gerekir anladığım kadarıyla. Bunun yanı sıra ülke koşullarındaki inşaat portföyünü ve inşaat yapılanma süreçlerini de gözlemliyor olmanız gerekir. Olasılık tabanlı tehlike ve kayıpları algoritma haline getirebilmiş olmanız lazım.
H. Erdem KARABOSTAN: Doğrudur.
Murat PEHLİVAN: Anladığım kadarıyla bunların hepsi gerçekleşmiş durumda.
H. Erdem KARABOSTAN: Elbette. Özellikle Marmara Bölgemizde fay kaynakları, deprem kaynakları çok iyi çalışılmış durumda ama ülkemizin genelinde de zaten fay kaynakları, katalogları oluşmuş durumda. Elbette bu gelişiyor bilimsel bulgular ışığında. Buna ek olarak da depremsellik arz eden fakat fayları çeşitli nedenlerle tespit edilmemiş alan kaynaklarımız var. Dolayısıyla sismik aktivitenin bir anlamda dijital ikizini şu anda yaratabilir durumdayız. Diğer taraftan da peki binaların bunlara vereceği tepki ne olur? sorusunun cevabında ise deprem mühendisliği disiplini devreye giriyor. Hasar görebilirlik modeli dediğimiz modelleri çalıştırıyoruz. Bunlar tam da sizin söylediğiniz gibi bu ülkenin inşaat konvansiyonlarına uygun şekilde kalibre edilmiş olmak zorunda. Takdir edersiniz ki dünyanın başka yöresindeki bir betonarme bina ile Türkiye’deki betonarme binanın aynı yer hareketi şiddetine aynı tepkiyi vermesini beklemek gerçekçi olmuyor. O yüzden de ülkemize özelleştirilmiş bir model geliştirilmesinin faydasının altını çizmeye çalışıyoruz.
Murat PEHLİVAN: Peki bu çalışmalarınızın çıktılarını şeffaf olarak paylaşabilecek misiniz? Oradaki kriteriniz nedir? Herkese mi açıyorsunuz yoksa sadece ihtiyacı olanlara mı veriyorsunuz?
H. Erdem KARABOSTAN: Şunun altını çizmek lazım. Biz sigortacılık bakış açısıyla ve finans sektörünün ihtiyaçlarına yönelik olarak deprem modellemesini yürütüyoruz. Ve oradaki bir boşluğu ilk etapta en azından adreslerine hedefliyoruz. Yoksa bakanlıklar nezdinde ben eminim ki çok uzun yıllardır zaten çok detaylı çalışmalar yapılıyordu. Fakat olası iş birliklerinin tabii ki karşılıklı ölçeklendirme anlamında büyük sinerjiler yaratabileceği bir gerçek. Diğer taraftan sorunuza geleyim. Şu an itibarıyla biz danışmanlık faaliyeti veriyoruz. Deprem modellemesi adına. Ve sektörümüzün de teveccühünü görüyoruz. Fakat bizim gibi firmalar takdir edersiniz ki bir genelleştirilmiş raporlar yayınlarlar. Bu raporlar da takip edilir. Biz bu anlamda da kendi içimizde çalışmalarımızı başlattık. Ve gelenekselleşecek şekilde toplu raporlar da üretmeyi düşünüyoruz.
Murat PEHLİVAN: Anladığım kadarıyla CATMOD çok iş yapıyor. En temel ürününüz bu mu?
H. Erdem KARABOSTAN: Evet. Önümüzdeki dönem teknolojik yol haritamızdan da bahsetmemiz gerekirse CATMOD özelinde makine öğrenimi yatırımı yapmayı düşünüyoruz. Şöyle ki elinizde ne kadar iyi modeller olursa olsun verinin kalitesi kadar çıktı üretebiliyorsunuz. Ve bu alanda veriyi zenginleştirmenin sonu yok. Parametreleri kadar artırırsanız o kadar net sonuçlar elde etmeniz mümkün olacaktır. Dolayısı ile biz bu tarafta dünyada da Katastrofik modellemenin geleceğinde makine öğrenmesi var. Yani bunlar artık geleceğin teknolojisi değil günümüzün teknolojisi. Çok da ulaşılabilir hale geldi. Makine öğrenmesi üzerine yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu haliyle de bizi global örneklere göre ayrıştırıcı bir tarafı da olacağını düşünüyoruz. Küçük bir dipnot düşmek istedim.
Murat PEHLİVAN: Çok hızlı gelen bir yapay zekâ teknolojisi var. Muhtemelen makine öğrenme ile beraber onu da devreye alacaksınız mı?
H. Erdem KARABOSTAN: Yapay zekâ çok geniş bir kavram. Özellikle bu son dönemde de çok gündemde. Açık söylemek gerekirse oralar bizim alanımıza pek fazla girmiyor.
Murat PEHLİVAN: Satır aralarında ifade ettiniz aslında globale de açacağız diye. Uluslararası alandaki benzer örnekleri muhtemelen vardır. Orada rekabet şansınızı nasıl görüyorsunuz?
H. Erdem KARABOSTAN: Rekabet şansımızı yüksek görüyoruz. Sebebi hepsinden önce bir niş pazar. Niş pazar olması hasebiyle de çok fazla global aktör yok. Ama olan global aktörler ciddi ve iddialı. Büyük ve önemli işler yapan aktörler. Fakat burada model riski diye bir risk de söz konusu. Yani biz hep şunu söylüyoruz. Herkes aynı modeli kullanırsa o modelin sapması herkezin ortak sapması haline gelecektir. Dolayısıyla da model riski sistemik bir riske dönüşecektir, diyoruz. Burada çeşitliliği hep savunuyoruz. Sadece ülkemizin değil dünyanın da bu anlamda çeşitliliğe kucak açacağını düşünüyoruz.
Murat PEHLİVAN: Diğer ürününüz nedir?
H. Erdem KARABOSTAN: Diğer ürünümüz kendi aramızda ARU diyoruz. Temel reasürans adının kısaltılması. Bunu anlatmak bir tık daha zor olacak.
Murat PEHLİVAN: İsmi kolay telaffuz ediliyor en azından ARU.
H. Erdem KARABOSTAN: Evet ama temelindeki şey aslında kolay telaffuz edilmiyor. Bizim dilimize uygun bir şey değil. Reasürans bizim dilimize biraz da soyut kalıyor. Reasürans basitçe ifade etmek gerekirse sigortacıların sigortacısı. Reasürans faaliyeti aslında bir anlamda sigorta şirketlerine büyük riskleri transfer edebilmeleri açısından belli çözümler sunan şirketler. Biz başta ana sermayedarımız Türk Reasürans’ın ihtiyaçlarına yönelik bir reasürans uygulaması geliştirmiştik zaten. Geldiğimiz noktada reasürans uygulamamıza o kadar fazla modül ve fonksiyonelite kattık ki kendi içerisinde bunun da bir ürüne dönüşebileceğini hükmettik. Şimdi bizim arzumuz bunu ölçeklemek. Özellikle yurt dışında bu çözümümüzün daha fazla şanslı olabileceğini düşünüyoruz.
Murat PEHLİVAN: Bu ürününüz sigortacılığın temel işlemleri ile alakalı bir modelleme mi yapıyor?
H. Erdem KARABOSTAN: Doğrudur. Sigortacılığın temel faaliyetlerinin içerisindeki reasüransa değen her konuyu bir bilgi sistemi olarak kayıt altına alan işleyen muhasebeleştiren bir platform aslında bu.
Murat PEHLİVAN: Yani bir ERP diyebilir miyiz?
H. Erdem KARABOSTAN: Bir nevi sigortacılık ERP’si. Reasürans alanında uzmanlaşmış sigortacılık ERP'si diyebiliriz.
Murat PEHLİVAN: Ben tekrar katastrofik sürece dönmek istiyorum. Burada deprem ölçümlerine dair sismik verileri muhtemelen işleyeceksiniz.
H. Erdem KARABOSTAN: Evet
Murat PEHLİVAN: Jeolojik araştırmaları da yapacaksınız muhtemelen.
H. Erdem KARABOSTAN: Evet iş birlikleri yoluyla
Murat PEHLİVAN: Buna göre sigorta portföyünü etkileyecek hesaplamalar yapacaksınız
H. Erdem KARABOSTAN: Yapıyoruz
Murat PEHLİVAN: Hali hazırda bu yaptığınız hesaplamalardan ne tür senaryolar çıkıyor?
H. Erdem KARABOSTAN: Bizim çıktımızı sigortacılar tüketiyor. Güncel bir örnek; acımız da çok büyük ama Kahramanmaraş depremlerinden sonra T-Rupt’ın ekibi ALS olarak ölçülmüş yer hareketlerini alıp platformun üzerinde bir nevi Kahramanmaraş depremlerinin dijital ikizini yarattı.
Murat PEHLİVAN: Dijital ikizini yaptınız bu arada…
H. Erdem KARABOSTAN: Kurumumuza ve Türk Reasürans’a henüz sahadan ihbarlar gelmemişken biz analitik çıktılar ürettik. Aşağı yukarı şu büyüklükte olması beklenir bu depremin diye… Bu çıktılar çerçevesinde kurumlarımızda kendi operasyonel planlamalarını yaptılar. Çokça paydaşı var. Özellikle Türk Reasürans’ın. Birçok faydasını gördü. Yine Kahramanmaraş depremi ile ilgili bizimle çalışan sigorta firmaları oldu. Aynı model çıktılarını onların portföyleri üzerinden de hesaplayıp verdik. Güncel bir çalışmamız var. Güncel çalışmamızda Marmara çevresinde yer alan illerimize yönelik bir özel model geliştirdik. Bu modelimiz sekiz deprem senaryosunu içeriyor. Bu deprem senaryoları üzerinden Marmara’da beklenen depremin olası sonuçlarını sigorta şirketlerine sunuyoruz.
Murat PEHLİVAN: Çok kıymetli bir bilgi bu.
H. Erdem KARABOSTAN: Bunu farklı sektörlerimize de anlatmak istiyoruz. Örneğin geçtiğimiz günlerde katıldığım bir etkinlikte çokça altını çizdim. Bankalar açısından çokça değer arz edebilecek bir konudur bu. Çünkü hiç ticari bireysel fark etmez ülkemizde kredi portföylerin önemli bir kısmının teminatı ipotek. Dolayısıyla bankalarımız açısından tam da böyle bir teknolojinin, tekniğinin ulaşılabilir olduğunu çok güzel anlatmamız lazım bizim. Oralarda da risk yöneticilerine, kredi yöneticilerine değer katacak çıktıları üretebilir durumdayız. Sadece bu da değil. Lojistik ağlar üzerinden faaliyet gösteren, satış noktaları üzerinden faaliyet gösteren operasyonlar yürüten bütün organizasyonlar deprem riskine tabii bu anlamda. Dolayısıyla onlara da son derece analitik çıktılar verebiliriz. Onları alıp kendi operasyonel planlamalarını, yedeklemelerini yapabilirler. Dolayısıyla oralarda da risk yönetimine dair önlemlerini doğru yerlerde, yeteri kadar ne eksik ne fazla alabilmelerine dair birer karar destek çıktısı üretebiliriz. Bizim bunu anlatmamız lazım.
Murat PEHLİVAN: Bu ürünler sadece sigortacılık ve bankacılık değil diğer sektörlere de doğrudan fayda sağlıyor. Bunların hepsi çok güzel. Peki bunları yaparken özellikle jeolojiyle ilgili bilimsel verilerden ne kadar faydalanıyorsunuz?
H. Erdem KARABOSTAN: Zaten bu çalışmaları gerçekleştirmek istiyorsanız belli bir birikimin üzerine inşa etmek durumundasınız. Bizim T-Rupt’ta baş modellemecimiz Prof. Dr. Sinan Akkar. Şimdi anlatmaya kalksak süre yetmeyecektir ama bütün kariyerini bu konuya vakfetmiş, çok değerli bir bilim insanı. Sağ olsun Türk Reasürans olarak biz bu alanda bir yetkinlik merkezi kurma niyetimizi açıkladığımızda sağ olsun topladı toparlandı geldi bizim aramıza. Yıllardır birlikte çalışıyoruz. Bizim bünyemizde çalışmalarını sürdürüyor Sinan hocamız. Ve Sinan hocamızın ekibi de tamamı deprem mühendislerinden oluşan bir ekip. Ve bu ekip aynı zamanda bir taraftan da akademik çalışmalarını devam ettiriyorlar.
Murat PEHLİVAN: Kandilli’nin verilerine AFAD sistemine baktığımızda anlık olarak Türkiye’deki depremleri görebiliyoruz. Ama sizde bir tahminleme bir modelleme süreci var. O yüzden bunun bir bilimsel veri tabanına oturtulmuş olması gerekiyor. Anladığım kadarıyla Sinan Hoca çok medyatik biri değil. Ben başka birilerini söylersiniz diye bekliyordum…
H. Erdem KARABOSTAN: Burada hepsinden önce anmamız gereken Prof. Dr. Mustafa Erdik var. Hem şirketimizin yönetim kurulunda hem de ilk günden beri zaten onun yol göstericiliğinde bazı kararlar üretiyoruz. Şimdi adını sayamadığım başka isimler de var. Burada asıl mesele şu adına model dediğiniz bir çıktı üretiyorsanız bir kere bu modeli savunmanız lazım. Savunma ise gerekçelendirerek oluyor. Gerekçeler zaten bilimde. Bizim çıktılarımızın en arka sayfasında akademik makale gibi iki sayfa referans oluyor.
Murat PEHLİVAN: Son olarak T-Rupt’la ilgili olarak neler söylemek istersiniz?
H. Erdem KARABOSTAN: Bizim deprem riskinin yönetimine ilişkin nerede geliştirmemiz gereken kasımız varsa geliştirmemiz lazım. Benim mensubu olduğum şirket Türk Reasürans bu anlamda çok önemli bir adım attı. Ümit ediyorum ki ilerleyen zamanlarda çok daha göz önünde çıktılarla beraber başkalarına da örnek olacak, başka çalışmaları da teşvik edecek şekilde bir başarı öyküsüne dönüşecektir.
Dergimizde özetine yer verdiğimiz programın tamamını ICT MEDIA TV youtube kanalından izleyebilirsiniz.