
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda yürütülen 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında Türk bilim insanları, Antarktika’daki çalışmalarını sürdürüyor. Sefer ekibi, King George Adası’ndan başlayan deniz yolculuğunun üçüncü gününde Dismal Adası’na ulaştı ve burada önemli bilimsel araştırmalar gerçekleştirdi.
GNSS istasyonunda bakım ve veri aktarımı yapıldı
Zorlu hava ve deniz koşulları altında 1200 kilometrelik bir yolculuğun ardından Dismal Adası’na ulaşan ekip, burada Türkiye’nin sınırları dışında kurduğu ilk sabit GNSS (Küresel Konumlama Uydu Sistemi) istasyonunda bakım ve veri aktarma çalışmaları yaptı. 2020 yılında kurulan bu istasyon, yarımadanın en güneyinde yer alması nedeniyle tektonik hareketler ve izostatik basınç değişimleri gibi önemli bilimsel veriler sağlıyor.
Sefer Lideri Prof. Dr. Hasan Hakan Yavaşoğlu, GNSS istasyonunun bölgedeki deformasyonları gözlemlemek için kritik öneme sahip olduğunu belirterek, “Bu yıl beşinci kez Dismal Adası’na geldik. İstasyonumuzun çalışma süresini yaptığımız güncellemelerle daha da uzattık” dedi.
Tektonik hareketler izleniyor
Harita Genel Müdürlüğü (HGM) Yersel Uygulama Subayı Mühendis Üsteğmen Abdullah Kellevezir, Dismal Adası’ndaki sabit GNSS istasyonu ve çevredeki altı yersel jeodezik noktada uydu gözlemleri yaptıklarını söyledi. Kellevezir, “Bu ölçümlerle Batı Antarktika’daki tektonik hareketleri takip ediyoruz. Bölge, Nazca, Güney Amerika ve Afrika levhalarına yakın konumu nedeniyle yıllık 1-1,5 cm hızla kuzeydoğuya hareket ediyor” ifadelerini kullandı.
Horseshoe Adası’na geçildi
Dismal Adası’ndaki çalışmalarını tamamlayan ekip, Türkiye’nin Antarktika’daki bilimsel araştırma kampının bulunduğu Horseshoe Adası’na doğru yola çıktı. Yolculuk sırasında buzdağları, buzul kütleleri, kambur balinalar ve penguen kolonileri gözlemlendi.
Sefer Lider Yardımcısı Dr. Atilla Yılmaz, bölgedeki buz yoğunluğunun bu yıl önceki yıllara kıyasla daha fazla olduğunu belirterek, bu durumun küresel iklim değişikliğinin yerel etkilerini gösterdiğine dikkat çekti.
Türk bilim insanlarının Antarktika’daki çalışmaları, bölgedeki çevresel değişiklikler ve tektonik hareketlerin daha iyi anlaşılmasına önemli katkılar sunmaya devam ediyor.