Huawei, Türkiye pazarında 20 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteriyor. Huawei Enterprise Türkiye CIO`su Fatih Akgül, şirket olarak küresel deneyimleri yerel pazarların dinamikleriyle birleştirdiklerini kaydetti. Akgül, “Huawei olarak Türkiye’yi sadece bir satış lokasyonu olarak değil, Huawei teknolojilerinin gelişimine katkı sağlayan bir paydaş olarak görüyoruz” dedi. Fatih Akgül, Türkiye pazarının temel özellikleri ve bu pazarın Huawei için önemini ICT MEDIA’ya anlattı.
Fatih AKGÜL: Huawei olarak Türkiye pazarında 20 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteriyorsunuz. Türkiye pazarındaki stratejilerinizin temel özellikleri nelerdir ve bu pazar Huawei için neden önemli?
Murat PEHLİVAN: Huawei olarak Türkiye’de 22 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Ülkemiz, hızla büyüyen teknoloji ve dijital dönüşüm yatırımları ve hedefleri ile Huawei için oldukça stratejik bir öneme sahip.Huawei olarak Türkiyeyi sadece bir satış lokasyonu olarak değil, Huawei teknolojilerinin gelişimine katkı sağlayan bir paydaş olarak görüyoruz.
Fatih AKGÜL: Huawei’in temel stratejileri arasında; yerli iş gücüne yatırım yapmak, yerel ortaklarla güçlü iş birlikleri kurmak ve Türkiye’nin dijital dönüşüm hedeflerine katkıda bulunmak yer alıyor. Türk mühendislerle, yerel ekosisteme katkı sağlıyor ve ülkenin dijital altyapısını geliştirmek için çalışıyoruz.
Türkiye’de akıllı cihaz ürün grubumuzla hem son kullanıcılara hem de bilişim, bulut ve dijital enerji çözümlerimizle kamu ve özel sektörde birçok kuruma ürün ve hizmet sağlıyoruz.Kendimizi müşterilerine ürün sağlayan bir üreticiden ziyade, dijital dönüşüm çerçevesinde bir yol arkadaşı olarak görüyoruz.
Murat PEHLİVAN: Türkiye'de faaliyet gösteren diğer yabancı firmalarla karşılaştırıldığında, Huawei'in sahip olduğu temel farklılıklar nelerdir?
Fatih AKGÜL: Huawei, Türkiye’de kalıcı olmayı ve kendisini bu ülkenin bir parçası olarak görmeyi önemsiyor. Diğer uluslararası şirketlerin aksine, buradaki varlığımızı geçici değil, uzun vadeli olarak planlıyoruz. Bu çerçevede Huawei olarak Türkiye bilişim ekosistemine yatırımlar yapıyoruz.Türkiye, Huawei için sadece bir pazar değil, aynı zamanda inovasyon ve teknoloji geliştirme merkezi olma potansiyeli de taşıyor. Bu nedenle Türkiye'de yapılan yatırımlar ve projeler, bölgede de örnek teşkil edebilecek nitelikte.
Türkiye’de teknoloji yeteneklerinin gelişimi için de önemli projeler yürütüyoruz. ‘Bilişim Yetenekleri Geliştirme Programı’ çatısı altında, 3 kategoride düzenlediğimiz 10’dan fazla projeyle, Türkiye’deki genç mühendisleri ve öğrencileri destekliyoruz. Bu programlarla, yalnızca bireysel yeteneklerin gelişimine katkıda bulunmayı değil, aynı zamanda bilişim endüstrisinin sürdürülebilir büyümesini ve dijital dönüşümü de desteklemeyi amaçlıyoruz. Huawei Türkiye olarak, gençlerin potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarını ve teknoloji dünyasında geleceğin öncüleri olmaları için çalışırken, bilişim ve inovasyon ekosistemine katkıda bulunmaktan da gurur duyuyoruz.
Diğer şirketlerden farklı olarak, bu yatırımı Türkiye'nin uzun vadeli teknoloji potansiyeline olan inancımızın bir parçası olarak görüyoruz. Bu farklar, Huawei’i Türkiye’deki diğer yabancı teknoloji şirketlerinden ayırıyor ve bizi bu pazarda güçlü bir ortak haline getiriyor.
Murat PEHLİVAN: Sektörde önemli bir oyuncu olarak inovasyon süreçlerinizin arkasındaki itici güç nedir? Teknolojik gelişmelerdeki hızlı adaptasyon kabiliyetiniz şirketinizi rakiplerinizden nasıl ayırıyor?
Fatih AKGÜL: Huawei olarak inovasyon süreçlerimizin arkasındaki itici güç, müşteri odaklılık ve ileriye dönük vizyonumuzdur. Teknolojinin hızla değiştiği bir dünyada, müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlamak ve bu ihtiyaçlara en iyi şekilde yanıt verecek çözümleri sunmak, asıl önceliğimiz. İnovasyon sadece yeni ürünler geliştirmekle sınırlı değil, aynı zamanda mevcut teknolojilerin sürekli iyileştirilmesi ve müşterilerimize daha verimli, güvenli ve sürdürülebilir çözümler sunmak anlamına da geliyor.
İnovasyon stratejimizde müşterilerimizin gereksinimlerine doğrudan odaklanıyoruz. Ağ çözümlerinden veri depolamaya, fidye yazılım koruması ve optik çözümlerine kadar her bir teknolojik çözümümüz, işletmelerin verimliliğini ve güvenliğini iyileştirmek için tasarlandı. İnovasyon sürecimizde müşterilerimizi dinlemek ve onların geri bildirimlerini teknolojiye entegre etmek, önceliklerimiz arasında yer alıyor.
Küresel deneyimimiz ile yerel pazarların dinamiklerini birleştiriyoruz. Teknolojik gelişmelerde hızlı adaptasyon kabiliyetimiz, globaldeki bilgi birikimimizi hızlı bir şekilde yerel pazarların ihtiyaçlarına uyarlayabilmemizden kaynaklanıyor. Bu esneklik, bizi rakiplerimizden ayıran önemli bir avantaj.
Huawei olarak sadece teknoloji geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda çevreselsürdürülebilirliğe de büyük önem veriyoruz. Enerji verimliliği yüksek çözümler sunarak hem müşterilerimize maliyet avantajı sağlıyor hem de çevresel sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Bu yaklaşım, Huawei’i inovasyon konusunda daha sorumlu ve öne çıkan bir oyuncu haline getiriyor.
Murat PEHLİVAN: Huawei olarak Türkiye'de sadece ürün ve hizmet sağlamakla mı yetiniyorsunuz yoksa Ar-Ge faaliyetlerine de yatırım yapıyor musunuz? Ar-Ge çalışmalarınızın bu bölgedeki önemi nedir?
Fatih AKGÜL: Türkiye’de sadece ürün ve hizmet sağlamakla kalmıyoruz, aynı zamanda Ar-Ge faaliyetlerine de büyük önem veriyoruz. Türkiye hem stratejik konumu hem de yetişmiş insan gücü ile Ar-Ge yatırımları noktasında Huawei için önemli bir merkez haline geldi. Bu yatırımlar, yerel ihtiyaçlara uygun inovatif çözümler geliştirmemize ve bölgenin teknoloji ekosistemine katkıda bulunmamıza olanak tanıyor.
Toplamda yıllık 23 milyar dolarlık yatırımla Ar-Ge yatırımları sıralamasında, dünyada 5. sıradayız. 80’den fazla temel teknolojilere odaklanmış laboratuvarımız ve 170’ten fazla ortak inovasyon laboratuvarımız var. Türkiye’deki 1.600 çalışanımızın %95’i yerli iş gücündenoluşuyor, bunun çok büyük bir kısmını da Ar-Ge merkezimizde çalışan arkadaşlarımız oluşturuyor.
Ar-Ge faaliyetlerimiz, aynı zamanda Türkiye’deki teknoloji yeteneklerinin gelişimine de büyük katkı sağlıyor. 2015’ten bu yana Ar-Ge merkezimiz aracılığıyla 16.000’den fazla mühendise eğitim imkanı sağladık, yine 5.000’den fazla öğrenci ve mühendisi sertifikalandırdık. Her yıl ‘Gelecek İçin Tohumlar’ ve ‘Bilişim Akademisi Yarışmaları’ gibi projelerimizle birçok öğrencinin gelişimine katkıda bulunarak, Türkiye’deki bilişim ekosisteminin gelişimine katkı sağlıyoruz. Türkiye’de istihdam edilen mühendisler, global projelerde yer alarak, uluslararası deneyim kazanıyor ve ülkenin teknoloji altyapısına katkı sağlıyor.
Ar-Ge yatırımlarımız sadece mevcut teknolojileri geliştirmekle sınırlı değil, aynı zamanda sürdürülebilir teknolojiler üretmeyi de hedefliyor. Enerji verimliliği yüksek, çevre dostu çözümler geliştirerek hem Türkiye’nin enerji politikalarına katkıda bulunuyor hem de çevresel sürdürülebilirliğe destek veriyoruz.
Murat PEHLİVAN: Türkiye’deki şirketlerle yaptığınız iş birliklerinde karşılaştığınız en büyük zorluklar neler oldu ve bu zorlukların üstesinden nasıl geldiniz?
Fatih AKGÜL: Türkiye’de dijital dönüşümü temel strateji olarak belirlemiş şirketler olsa da bazı şirketler, dijital dönüşüm süreçlerinde yeni teknolojilere geçişte tereddüt yaşayabiliyor. Özellikle bulut bilişim, 5G, IoT ve yapay zeka gibi ileri teknoloji çözümlerinin benimsenmesinde zaman zaman ilerlemenin yavaşladığını gözlemleyebiliyoruz. Bu süreç hem yetişmiş uzman eksikliği hem de dönüşümün maliyeti gibi sebeplerle karmaşık hale gelebiliyor.
Bu zorlukla başa çıkmak için müşterilerimizle ve iş ortaklarımızla sık sık bir araya gelerek, yeni teknolojilerin iş süreçlerine nasıl entegre edileceği ve ne tür verimlilik avantajları sağlayabileceği konusunda bilgilendime yapıyoruz. Teknoloji adaptasyonunu kolaylaştırmak adına, ürünlerimizi ve çözümlerimizi yerel ihtiyaçlara göre uyarlıyoruz. Ayrıca, geçiş süreçlerinde esneklik sağlayan aşamalı geçiş stratejileri sunuyoruz.
Bilişim yatırımı süreçlerinde karşılaşılan en büyük zorluklardan biri, bu süreçlerin maliyetli olabilmesidir. Şirketler, özellikle büyük ölçekli dijital dönüşüm projelerinde, başlangıç maliyetleri konusunda endişe duyabiliyorlar. Müşterilerimize maliyet etkin çözümler sunmaya özen gösteriyoruz. Bu sayede şirketler, dönüşüm projelerini aşamalı olarak uygulayabiliyor ve maliyetleri uzun vadeye yayarak daha verimli bir geçiş sağlayabiliyorlar. Ayrıca, sunduğumuz çözümlerin uzun vadede işletmelere nasıl maliyet avantajı sağlayacağını net bir şekilde açıklıyor ve yatırım geri dönüşlerini vurguluyoruz. Uzun vadeli iş birliği ve müşteri memnuniyetini artırmayı hedefleyen stratejilerimizle, fiyat hassasiyetine rağmen değer odaklı çözümler sunarak rekabette öne çıkıyoruz.
Murat PEHLİVAN: Huawei Enterprise’ın Türkiye’de sunduğu teknolojik çözümler, işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerinde nasıl bir fark yaratıyor?
Fatih AKGÜL: Dijital dönüşüm süreçlerinin hız kazandığı, özellikle 5G, bulut bilişim, yapay zekâ ve nesnelerin interneti gibi alanlarda atılan adımların, Türkiye’yi bölgesel bir teknoloji merkezi haline getirdiğini gözlemliyoruz. Türkiye hem kamu sektörü hem de özel sektörde dijitalleşme süreçlerini hızlandıran önemli projelere imza atıyor. Ancak hala gelişme alanları bulunuyor.Bu süreçte Huawei olarak katkılarımızı sürdürmeye kararlıyız.
Türkiye’de veri güvenliği ve yerelleştirilmiş veri depolama konularına olan ilgi arttı. Türkiye, veri merkezleri ve bulut çözümleriyle yerel işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerine büyük destek sağlıyor. Bu alanda sunduğumuz çözümlerle, işletmelerin güvenli ve esnek bir şekilde verilerini yönetmesine ve iş süreçlerini dijitalleştirmesine katkıda bulunuyoruz.
Türkiye’deki işletmelerin dijitalleşme gereksinimlerini karşılamak için sunduğumuz çözümler; yüksek performans, esneklik, güvenlik ve verimlilik gibi kritik bileşenleri içeriyor. İşletmelerin büyüme hedeflerini destekleyen ve operasyonel süreçleri optimize eden bu çözümlerle, müşterilerimize çeşitli katma değerler sunuyoruz. İşletmeler, maliyetlerini azaltırken operasyonel verimliliklerini artırıyorlar. Ayrıca, iş sürekliliğini sağlamak ve felaket kurtarma senaryolarında güvenliği artırmak için esnek ve güvenilir veri merkezlerine erişim elde ediyorlar. Bu da dijital dönüşüm sürecinde hız kazanmalarını sağlıyor.
Huawei’in sunduğu ağ çözümleri, işletmelere kesintisiz, yüksek hızda bağlantı ve ağ güvenliği sağlıyor. Bu çözümler, özellikle büyük işletmeler ve kampüsler için güvenilir ağ altyapısı sunuyor ve geniş ölçekli operasyonları kolaylaştırıyor. Bu alanda Wi-Fi 7 standardına yaptığımız katkılarla ön plana çıkıyoruz. Örnek olarak piyasaya Wi-Fi 7 ürünü süren dünyadaki ilk üreticiyiz. İşletmeler, yüksek performanslı bir ağ yapısıyla operasyonel süreçlerini hızlandırırken, ağ güvenliği ve kullanıcı deneyimini iyileştiriyor. Ağın kesintisiz çalışması, iş süreçlerinde aksamaları en aza indirerek verimliliği artırıyor.
Murat PEHLİVAN: Huawei Enterprise olarak Türkiye’de sunduğunuz teknolojik çözümleri nasıl özetlersiniz? Bu çözümler işletmelere ne gibi katkılar sağlıyor?
Fatih AKGÜL: Enterprise alanında sunduğumuz çözümleri birkaç başlık altında özetleyebiliriz. Kurumsal Ağ alanında, ‘IP on Everything’ – ‘Her Şeyde IP’ anlayışıyla; Access Point, Switch, Router, ağ güvenliği ve ağ yönetim yazılımlarını içeren uçtan uca ağ çözümleri sağlıyoruz. Kampüs ağı, veri merkezi ağı ve WLAN gibi pek çok senaryo ve sektöre özel olarak tasarlanmış ağ çözümlerimizle 150’den fazla ülke ve bölgede; eğitim, kamu hizmeti, ulaşım, finans ve enerji gibi sektörlerde çok sayıda müşteriye hizmet vermekteyiz. Bu alanda sahip olduğumuz başarı, Gartner gibi bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan değerlendirmelerle de pek çok kez kanıtlanmış durumda.
Bilgi teknolojleri alanında sunduğumuz ürün ve çözümlerle de verinin gerçek gücünü açığa çıkarmak ve dijital, akıllı bir geleceğe giden yolu aydınlatmak için, bugünün ve yarının altyapısını modernleştiriyoruz. Veriyi işletmelerin kritik bir varlığı olarak değerlendiriyoruz. Veri artık her kuruluş için temel ve stratejik bir kaynak olma niteliğini taşıyor. Bu nedenle veri uygulamaları çoğalmakta ve güvenilirlik veri altyapısının merkezi haline gelmektedir. Sahip olduğumuz kapsamlı veri depolama portföyüyle müşterilerimizi, gerçek ihtyaçları doğrultusunda doğru ürüne yönlendiriyoruz. Huawei Oceanstor depolama ile her boyuttaki kuruluşa uygun esnek depolama çözümleri sunuyoruz. OceanProtect ürün ailesiyle veri güvenliğine, DCS çözümümüzle ise veri merkezi sanallaştırmaya yönelik ihtiyaçları karşılıyoruz.
Akıllı İş Birliği, bilgi teknolojileri ürün grubu altında odaklandığımız bir başka konu. Toplantı odaları, yönetici ofisleri ve sınıflar için ideal bir akıllı tahta grubu sunan Ideahub ürün ailesiyle, verimliliğe odaklanıyoruz. Ideahub aracılığıyla kuruluşların dijital ve akıllı bir hale gelmesini ve böylece kurumsal verimliliği artırmayı amaçlıyoruz.
Murat PEHLİVAN: Türkiye pazarında bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki lider şirketlerden biri olarak, müşteri memnuniyetinde sürdürülebilir bir başarı elde etmenizi sağlayan en önemli faktörler hangileri?
Fatih AKGÜL: Müşteri ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamak, sunduğumuz hizmetlerin merkezinde yer alıyor. Müşterilerimizle düzenli iletişim kurarak, onların geri bildirimlerini dikkate alıyor ve bu doğrultuda çözümlerimizi geliştiriyoruz. Müşteri deneyimini sürekli olarak iyileştirmek, memnuniyetin artırılmasında kritik bir rol oynuyor. Yüksek kaliteli ürün ve hizmet sunma taahhüdümüz ve Ar-Ge yatırımlarımızla en son teknolojileri kullanarak, müşteri ihtiyaçlarına uygun, güvenilir çözümler üretiyoruz. Ürünlerimizin kalitesi, uzun ömürlü ve düşük maliyetli çözümlerle müşteri memnuniyetini artırıyor.
Müşterilerimize sağladığımız satış sonrası destek de memnuniyetin artmasında önemli bir etken. Teknik destek ekibimiz, hızlı ve etkili çözümler sunarak müşterilerimizin karşılaştığı sorunları en kısa sürede çözmeyi hedefliyor. Ayrıca, 7/24 erişilebilir destek hizmetleri ile müşteri beklentilerini karşılamak için sürekli çalışıyoruz.
İş ortaklarımızla kurduğumuz güçlü ilişkiler, müşteri memnuniyetini artırmada önemli bir rol oynuyor. Oluşturduğumuz iş ortağı ekosistemi, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için daha geniş bir çerçevede hizmet sunmamıza olanak tanıyor. Müşterilerimizi ve iş ortaklarımızıyeni teknolojiler ve çözümler konusunda bilgilendirerek onların daha bilinçli kararlar almasına yardımcı oluyoruz. Düzenlediğimiz toplantılar, atölye çalışmaları ve eğitim programları, müşterilerimizin teknolojilerimizi daha etkin kullanmalarına yardımcı oluyor.