
Vodafone Türkiye’nin Türksat’ın olası satış sürecine dahil olabileceğini açıklamasının ardından, sektör temsilcileri ve uzmanlardan gelen eleştiriler dikkat çekiyor. Olası satışın rekabeti daraltacağı, hatta tüketici aleyhine sonuçlar doğurabileceği yönünde güçlü uyarılar yapılıyor.
Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy’un, Türksat’ın fiber altyapısının satışa çıkarılması halinde sürece dahil olabileceklerini açıklaması, sektörde taşları yerinden oynattı. Ancak bu açıklamanın hemen ardından kamuoyunda “oligopol yapı güçleniyor” endişesi yükseldi.
Sektör kaynakları, Türkiye’de haberleşme pazarının hâlihazırda üç büyük oyuncu—Türk Telekom, Türkcell Superonline ve Vodafone Net—etrafında yoğunlaştığını ve bu yapının yeni bir satışla daha da pekişeceğini savunuyor.
Türksat 1 Milyon Eşiğini Geçti: Satış Stratejik Hale Geldi
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na göre sektörde etkin rekabetin sağlanması temel bir hedef. Bu kapsamda aktif abone sayısı, rekabet gücünün ölçümünde temel kriterlerden biri olarak kabul ediliyor. Uzmanlara göre Türksat’ın 1 milyonun üzerindeki aktif internet abonesi, onu artık pazarda etkili bir oyuncu haline getiriyor.
Tam da bu noktada, bu altyapının halihazırda pazara hâkim olan üç büyük operatörden birine devredilmesi, etkin rekabeti zayıflatabilir, hatta tüketici zararına sonuçlar doğurabiliceği endişelerini güçlendiriyor.
“Rekabeti Artıracak Bir Yapı Gerekli”
Sektör içinden gelen eleştirilerde, Türksat altyapısının Millenicom, TurkNet, D-Smart, Digitürk, NetGSM gibi 200 bin aboneyi aşmış, büyüme potansiyeli yüksek ve sektöre yeni soluk getirebilecek alternatif firmalara ya da yabancı stratejik yatırımcılara açık bir ihale ile değerlendirilmesi gerektiği savunuluyor.
Aksi takdirde, satışın “oligopol” yapıyı daha da güçlendireceği, kamu yararına değil, piyasa devlerinin lehine sonuçlar doğuracağı vurgulanıyor.
Vodafone’dan ‘Şeffaflık’ Vurgusu Ama Yeterli mi?
Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, Bloomberg HT’de Hande Berktan’a yaptığı açıklamada, satış sürecine yalnızca “şartlar şeffaf olur ve rekabet adil şekilde sağlanırsa” dahil olabileceklerini belirtti. Aksoy, Vodafone’un bugüne kadar 284 milyar TL’lik yatırım yaptığını, mobil abone sayısının 25 milyonu aştığını ve 5G süreci için hazır olduklarını da vurguladı.
Ancak uzmanlara göre bu tür büyük sermayeli şirketlerin Türksat gibi kamu varlıklarını devralması, uzun vadede tüketici lehine değil, piyasa hakimiyetinin konsolide edilmesine yol açabilir.
İMKB ve Rekabet Kurumu Ne Der?
Bir diğer önemli başlık ise satış sürecinde şeffaflık ve eşitlik ilkelerinin gerçekten sağlanıp sağlanamayacağı. Özellikle, alıcı şirketin borsada işlem gören bir grup olması, diğerinin olmaması; yönetim ilişkilerinin çakışması gibi durumlar, hem İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) hem de Rekabet Kurumu açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken noktalar.
İhaleye kapalı yapılan bir satış, hem kamu kaynaklarının değerinin altında el değiştirmesi hem de yatırımcı hakları açısından soru işaretleri doğurabilir.
2026: Kritik Yıl, Yeni Dönem
Vodafone CEO’su Aksoy’un da hatırlattığı gibi, mevcut operatörlerin altyapı imtiyazları 2026’da sona eriyor. Bu durum, Türkiye için altyapı alanında yeniden yapılanma ve yerli dijital egemenlik inşası açısından büyük bir fırsat sunuyor. Ancak bu fırsat, doğru değerlendirilemezse bir başka tekelleşme dalgasına da dönüşebilir.
Tekelleşme mi, Serbest Rekabet mi?
Türksat gibi stratejik bir varlığın satışı, yalnızca finansal bir karar değil, aynı zamanda bir ulusal strateji meselesidir. Rekabetin tesisi için yapılacak her adım, sadece bugünün değil, Türkiye’nin dijital geleceğinin inşası için de belirleyici olacaktır.