Teknoloji devi Yandex, T.C. Sağlık Bakanlığı'nın dijital dönüşüm vizyonuyla uyumlu bir adım atarak, 12 aydan küçük bebeklerde beyin gelişimini değerlendirebilen dünyanın ilk yapay zekâ tabanlı çözümünü geliştirdi. Yandex Veri Analizi Okulu ve St. Petersburg Devlet Pediatrik Tıp Üniversitesi iş birliğiyle ortaya çıkan bu sinir ağı, bebeklerde serebral palsi (SP) ve diğer merkezi sinir sistemi bozukluklarının erken tanısını kökten değiştirecek bir potansiyel sunuyor.
Serebral palsi, dünya genelinde çocukluk çağı engelliliğinin önde gelen nedenlerinden biri olup, Türkiye'de de her 1000 çocukta 7,74 gibi yüksek bir görülme sıklığına sahiptir. Hastalığın ilk 12 ay içinde tespiti, etkili rehabilitasyon için hayati öneme sahipken, bebek beynindeki gri ve beyaz madde arasındaki düşük kontrast nedeniyle bu süreç modern tıbbın en zorlu alanlarından biri kabul ediliyordu. Deneyimli bir radyolog için bile saatler, hatta günler sürebilen MR görüntü analiz ve raporlama süresi, Yandex’in geliştirdiği sinir ağı sayesinde artık sadece birkaç dakikada tamamlanabiliyor.
Yüzde 90'ın Üzerinde Doğrulukla Tanı
Araştırmacılar, sınırlı veri setine rağmen tıp uzmanlarıyla yakın çalışarak özel bir sinir ağı mimarisi geliştirdi. Yapılan iç değerlendirmelerde, modelin bebek beyinlerinde gri ve beyaz maddeyi ayırt etme ve serebral palsi belirtilerini tespit etme konusunda yüzde 90'ın üzerinde bir doğruluk oranına ulaştığı belirtiliyor. Bu yüksek doğruluk, tanıda objektifliği artırarak, hekimlere karar verme süreçlerinde güçlü bir destek sağlıyor.
Yandex Bulut Teknoloji ve Toplum Merkezi Başkanı Anna Lemyakina, "Amacımız, en gelişmiş teknolojilerimizi doktorların kullanımına sunarak, onların daha doğru ve zamanında teşhis koymalarını desteklemek" dedi ve yeni doğan beyin MR'larını analiz etmeye odaklanan ticari bir çözümün piyasada bir ilk olduğunu vurguladı.
Çözümün en önemli yönlerinden biri de GitHub'da açık kaynaklı ve ücretsiz olarak erişilebilir olmasıdır. Bu sayede Türkiye'deki ve dünyadaki sağlık kurumları ve klinik araştırma merkezleri, bu ileri teknolojiyi kolayca sistemlerine entegre edebiliyor.
Bu araç, tanı sürecini hızlandırarak zamanında tedaviye olanak tanırken, rutin taramaları otomatikleştirerek radyologların iş yükünü hafifletiyor ve daha karmaşık vakalara odaklanmalarını sağlıyor.