Haber/Analiz
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 30 Aralık 2025 yılında Resmî Gazete’de yayımladığı (Sıra No: 49) Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği, gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerindeki istisna ve indirimlerden yararlanmayı belirli tutarların aşılması halinde Yeminli Mali Müşavir (YMM) tasdik raporuna bağladı. Ancak bu düzenleme, vergi denetiminin “özelleştirilmesi” olarak nitelendirilerek sert eleştirilere yol açtı. Uzmanlar, Bakanlık müfettişlerinin yükünü YMM’lere kaydırmanın devletin egemenlik yetkisini zayıflatabileceğini, firmaların ise ekstra maliyetlerle karşı karşıya kalacağını savunuyor.
Tebliğ, 2025 vergilendirme dönemi itibarıyla yürürlüğe giriyor. Beyannamelerde ayrı satırı olan istisna ve indirimlerden her biri 500 bin TL’yi, toplamı ise 1 milyon TL’yi aşarsa YMM raporu zorunlu hale geliyor. Ayrıca, indirimli kurumlar vergisi, küresel asgari vergi gibi uygulamalarda tutar sınırı olmaksızın tasdik şartı getiriliyor. Raporlar, beyanname sonrası en geç iki ay içinde Dijital Vergi Dairesi üzerinden gönderilecek; aksi halde istisna hakkı kaybedilecek ve cezalar devreye girecek.
Denetim Özelleşiyor mu? Devletin Rolü Tartışma Konusu
Eleştirmenler, bu değişikliğin Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu müfettişlerinin asli görevlerini dışarıya havale etmek anlamına geldiğini belirtiyor. Bir vergi uzmanı, “Artık YMM tasdiki bir lüks değil zorunluluk haline geldi. Bu düzenleme denetim ve uyum yükü ile mükelleflerin maliyetlerini arttırıyor” diyerek tepki gösterdi. Benzer şekilde, sosyal medya platformlarında bir kullanıcı, “Müfettişler yetişemediği için YMM’lere tasdik zorunluluğu geldi. SMMM’ler kusura bakmasın fakat gerçek durum bu” yorumunu yaptı, ancak bu görüş, denetimin kamusal niteliğinin erozyona uğradığı eleştirisini beraberinde getirdi.
Yine sosyal medya ve dijital medyada yayımlanan yazılarda, “Yapay Zekâ İle Değil, Asıl SMMM’ler Şimdi Yok Oluyor” başlığıyla tebliğin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirleri (SMMM) dışlayarak YMM’lere ayrıcalık tanıdığı savunuldu. Yazıya göre, bu durum 3568 sayılı Kanun’un ruhuna aykırı ve SMMM’lerin raporlama yetkisini hiçe sayıyor. Bir sosyal medya paylaşımında ise, “SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLERE Yeni Darbe!!” ifadesiyle düzenleme, meslek grupları arasında çatışma yaratmakla suçlandı.
Eleştirilerin odak noktası, devletin “devlet olma vasfını” hafifletmesi. Sektöre yakın bir mali müşavir, “Kendileri devlet tarafından zorunlu tutulduğu için para kazanabilen SMMM’lerin, YMM’lere ‘devlet tarafından kayırılıyor demesi çok ironik” diye ifade etse de, asıl sorun firmaların denetiminin tamamen özel sektöre bırakılması. Bir startup geliştiricisi, “Hali hazırda %80 istisna vardı. Bu durumda toplam 625.000 TL ve üzeri yurtdışı fatura kesen bir startup mecburen YMM’ye de tasdik raporu için para ödeyecek” diyerek KOBİ’lerin yükünün artacağını vurguladı.
Maliyet Artışı ve Uygulama Sorunları
Tebliğ, YMM’lerin müteselsil sorumluluğunu pekiştirerek raporlardaki hatalardan mükellefle birlikte sorumlu tutulmalarını sağlıyor. Ancak bu, YMM ücretlerinde artışa yol açabilir. Bir sosyal medya paylaşımında, hizmet ihracatında (yazılım/tasarım) 500 bin TL’yi aşan istisnalar için rapor zorunluluğunun “istisna hakkı kaybedilir” riski taşıdığı belirtilirken, başka bir yorumda “Birçok SMMM böylece YMM olur. Şu ortamda birçok mükellef tarifeye göre YMM tasdik ücreti ödemez” tahmini yapıldı.
Vergi Denetim Kurulu’nun dijitalleşme çabalarına rağmen (örneğin karşıt inceleme tutanaklarının elektronikleşmesi), tebliğin müfettiş yükünü azaltmak yerine devleti “pasif gözlemci” konumuna düşürdüğü görüşü hakim. Bir web sitesinde, “1 Ocak 2025 itibarıyla başlayacak olan yeni denetim rejimi, mükelleflerin pasif uyumdan çıkarak aktif, kanıta dayalı ve sürekli bir risk yönetimi benimsemesini gerektiriyor” denilerek, düzenlemenin uzun vadede vergi kaçakçılığını önleyebileceği savunulsa da, eleştirmenler bunun “devlet eliyle özelleştirme” olduğunu iddia ediyor.
Bakanlık Sessiz, Meslek Odaları Tepkili
Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan henüz resmi bir açıklama gelmezken, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) gibi kurumların önümüzdeki günlerde tepki göstermesi bekleniyor. Uzmanlar, tebliğin firmaları YMM’lere bağımlı kılarak rekabeti bozabileceğini, devletin ise vergi denetimindeki egemenliğini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.
Bu düzenleme, vergi sistemini şeffaflaştırmayı hedeflese de, “Ne kadar doğru?” sorusu gündemdeki yerini koruyor. Mükellefler ve meslek mensupları, 2025 beyannamelerine hazırlanırken ekstra maliyet ve bürokrasiye hazır olmalı.