
İnsan kaynakları teknolojileri alanında faaliyet gösteren idenfit, Türkiye işgücü piyasasının nabzını tutan kapsamlı bir rapor yayımladı. "Kuşakların İşgücüne Etkisi Raporu," X, Y ve Z kuşakları arasındaki belirgin farkları ve bu farkların iş dünyasına yansımalarını derinlemesine inceliyor. Rapor, özellikle Z kuşağının işe bakış açısını, teknolojiyle kurduğu ilişkiyi ve kariyer yolculuklarını gözler önüne sererek iş dünyası için önemli ipuçları sunuyor.
Rapora göre, Türkiye'nin işgücü piyasası, çarpıcı bir demografik değişimden geçiyor. Z kuşağı, %57'lik rekor üniversite mezuniyet oranıyla zirveye yerleşirken, kadın çalışanların istihdamdaki oranı da %39'a ulaşarak önceki kuşakları geride bırakıyor. Bu veriler, iş hayatına yeni atılan neslin ne denli eğitimli ve yetkin olduğunu gözler önüne seriyor. Öte yandan, katılımcıların neredeyse yarısının ilkokul mezunu olduğu X kuşağıyla aralarındaki uçurum, şirketlerin İK stratejilerini ve kültürel yaklaşımlarını yenileme zorunluluğunu ortaya koyuyor. İdenfit CEO'su Nazım Onur Bayındır, bu duruma dikkat çekerek, şirketlerin yeni demografik yapıya uyum sağlamak için liderlik yaklaşımlarını ve kurum kültürlerini güncellemesi gerektiğini vurguluyor. Bayındır'a göre, bu genç ve eğitimli neslin yeteneklerini korumak ve onlara yatırım yapmak, artık bir tercih değil, sürdürülebilir başarı için bir zorunluluk haline geliyor.
Teknoloji kullanımı konusunda da Z kuşağı, dijital dönüşümün öncüsü konumunda. Rapora katılan Z kuşağının %26'sı yapay zekayı aktif olarak kullandığını belirtirken, bu oran Y kuşağında %21, X kuşağında ise sadece %8 olarak kalıyor. Bu veriler, kuşaklar arası teknolojik uçurumu ve işyerinde dijital becerilerin önemini açıkça gösteriyor. Bayındır, işgücünü bütünsel olarak dönüştürmek için her kuşağın dijital alışkanlıklarına hitap eden stratejiler geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Aksi takdirde, işgücü sirkülasyonunun hızlanmasının kaçınılmaz olduğunu ekliyor.
Rapordaki en dikkat çekici bulgulardan biri ise Z kuşağının işyerine olan bağlılığıyla ilgili. Z kuşağı, bir işte ortalama yalnızca 7 ay kalarak "iş değiştiren nesil" unvanını alıyor. Bu süre, Y kuşağında 1,5 yıl, X kuşağında ise 2 yıla kadar çıkıyor. Ayrıca, Z kuşağı özellikle ağustos-ekim aylarında en yüksek işten ayrılma eğilimini gösteriyor. Nazım Onur Bayındır, Z ve Y kuşaklarının elde tutulması için rekabetçi ücret ve yan hakların artık yeterli olmadığını belirtiyor. Şirketlerin esnek çalışma modelleri, teknoloji odaklı ortamlar, anlamlı projeler ve şeffaf iletişim kültürü gibi unsurlarla çalışan bağlılığını güçlendirmesi gerektiğini söylüyor. Mentorluk programları ve kısa vadeli deneyimlere değer verilmesi de genç yeteneklerin kuruma olan bağlılığını artırmanın anahtarı olarak öne çıkıyor. Bu bütüncül yaklaşımın, işgücü sirkülasyonunu azaltmanın yanı sıra, sadık ve motive bir işgücü oluşturmanın da yolunu açacağı belirtiliyor.