SÖZ KİME SÖYLENİR…

Söze nasıl ve nereden başlamalı? Konuya doğrudan girmek sanırım daha yerinde olacak. Ülkemizin çektiği dertlerin en büyükleri hep insan kaynaklı. Bu da bize liyakat ve yetişmiş insan konusunun önemini hatırlatıyor. Gelecekteki en önemli sorunumuz da yine yetişmiş insan kaynaklı olacaktır.

İnternetin yaygınlaşması ve bir temel tüketim ihtiyacına dönüşmesi onu herkes için gündelik hayatın vazgeçilmezi haline getirdi. Bu ise sanal dünyada meydana gelen bir sorunu kolayca küresel bir krize dönüştürüyor. En somut örneği geçen ay yaşadık. ABD merkezli CrowdStrike şirketi tarafından Falcon adlı güvenlik platformu için yayınlanan bir güncelleme Windows işletim sistemlerinde “mavi ekran” adı verilen ve sistemin tamamen kapanmasına yol açan hatalara neden oldu. Yaşanan krizi aslında buzdağının görünen kısmı olarak nitelendirebiliriz. Windows, Microsoft firmasının geliştirmiş olduğu bir işletim sistemi. Hali hazırda sektörün büyük bir kısmı bu işletim sistemini kullanıyor. Yıllar önce E-Devlet projesi yazılmaya başlandığında ABD’li firmanın yöneticileri, kendi sistemlerinin kullanılması için Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) üzerinde yoğun lobi faaliyetleri yürüttü. Ancak projeyi yazan ekip kaynak kodlarına hâkim olunmayan bir işletim sistemine bağımlı olmanın büyük riskler taşıyacağını öngörerek, sistemin açık kaynaklı olmasına karar verdi. Buradan emeği geçenlere bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yaşanacak sorunları önceden öngördükleri için… Şimdi belki soruyorsunuz: Peki bizim hala neden kendi işletim sistemimiz yok veya oluşturulması için çalışılmadı. Aslında temel sorunumuzda tam olarak bu! O yılları dün gibi hatırlıyorum. TÜBİTAK işe koyundu ve kendi işletim sistemimiz olan PARDUS’u profesyonel bir şekilde hayata geçirmek için kolları sıvadı. Ancak yine malum güçler, içimizde ki o kullanışlı kişilik yoksunları bir şekilde devreye sokuldu. Devrim arabalarında olduğu gibi, Karakurt lokomotifinde olduğu gibi süreci sabote etmeyi başardılar. Süreç içerisinde önce HAVELSAN ardından AFAD gibi kurumlar konuyu sahiplenmeye çalıştalar. Ancak yerli işletim sistemi arzu edilen seviyede yaygınlaşamadı. Yine de PARDUS’a sahip çıkmaya çalışan herkese buradan selam olsun…

ICT sektörü, özellikle teknoparklar ve oralarda mukim şirketler için geçen ay çok çalkantılı geçti. Sektörün kendi ayakları üzerinde durması ve kendi kendine yeter hale gelmesi çok önemli. Her kesimden tabii ki adil ve kazandığı oranda vergi alınmalı. Ancak ülkenin geleceğini belirleyecek bir sektörün ICT sektörü olduğu unutulmamalı. Henüz gelişimini tamamlamamışken sektörü bitirecek, onu canlı cenazeye çevirecek hamleler ülkemize yapılacak en büyük hatalardan birisi olacaktı. Neyse ki bu yapılmadı, süreç bir şekilde şimdilik hal yoluna konuldu. Katma değeri bu kadar yüksek bir sektör için sorun bitti mi? Kanaatimizce Pandora’nın Kutusu henüz yeni açıldı!

Zaman zaman bu sayfada sektörel yayınların önemine vurgu yapıyoruz. Buna rağmen sektör kendi öz evladına yetim veya üvey evlat muamelesi yapmayı reva gördü, görmeye devam ediyor. Ancak şu unutulmamalı ki; medya demokratik toplumlarda kamuoyu oluşturmada en önemli araçtır. Unutmayın ki, gerektiğinde sesi soluğu olacak, sorunlarını kamuoyu nezdinde dile getirecek kitle iletişim araçlarının önemini kavrayamayan bir sektör de kamu otoriteleri nezdinde üvey evlat muamelesi görecektir. Yaşanılan son süreçte tüm sektör yayınları herhangi bir beklenti içine girmeden, istisnasız bir şekilde konuyu sahiplendi ve sektörün yanında yer aldı. Şimdi sıra sektörde. Şapkalarını önlerine koyup tekrar düşünmeye başlamalarını ve az veya çok bir şekilde sektöre hitap eden yayınlara sahip çıkmalarını tavsiye ediyoruz!

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Cumhurbaşkanının da katıldığı bir törenle 30 milyar dolarlık uluslararası ARGE ve İnovasyon teşviki içeren bir programı açıkladı. Temelde bu ve benzeri çalışmalara iyi niyetle bakmak gerektiğini biliyoruz. Lakin açıklanan program, asıl amacı ve hizmet edeceği yer konusunda sektörde ciddi bir kaygı yaratmış durumda. Türkçemizde konuya uygun çok güzel deyimler var, hepimiz biliyoruz! Bakanlığın son teşvik programıyla ilgili sektörü bilgilendirmesinin daha yerinde olacağını düşünüyoruz.

Aslına bakarsanız ülkemizin ne kaynak sorunu ne insan kalitesi ne de bunların bir araya getirmesiyle ilgili ciddi bir problemi var. Yukarıdaki dile getirilen hususlar da bunu gösteriyor. Asıl ihtiyacımız olan ise belirlenen doğru politika ve stratejilerin akamete uğratılmadan sağlıklı bir şekilde yürütülmesidir.

Temmuz ayında sektörle ilgili önemli ve sıcak gelişmeler yaşandı. Bunlardan bir tanesi de Türk Telekom’da gerçekleşti. Yusuf Kıraç’tan boşalan koltuğa yine eski bir Türk Telekom mensubu Zafer ORHAN oturdu. Türk Telekom Network’ten Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanan sayın Zafer ORHAN’a yeni görevinde başarılar diliyoruz.

Bu sayıda; E-Ticaretin Geleceği’ni ele aldık. Her geçen gün büyümeye devam eden sektörün son durumunu uzmanlar dergimize değerlendirdi. Ağustos sayısında ayrıca Türkiye'yi 6G teknolojisine hazırlayan ekibin başında yer alan MEDİPOL Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin ARSLAN ile konuştuk. ARSLAN, “6G’de masada olmak için patent sayımızı arttırmalıyız” dedi. Yazarlarımızın değerli yorumları ile sektörle ilgili önemli haberlerin yer aldığı son sayımızı ilgiyle okuyacağınızı umuyorum.