Yaz sezonu bitti, okullar açıldı. Sektör için de zil çaldı ve herkes iş başı yaptı. Yaz döneminde de çalışanlar çalışıyordu diyeceksiniz doğru. Zilin çalmasıyla birlikte sektördeki etkinliklerin sayısı hızla arttı. Dolayısıyla yeni döneme ve zorlu ekonomik koşullar altında ki rekabete artık başlanabilir…

Türkiye Bilişim Derneği Genel Merkez yönetiminin öncülüğünde, ICT MEDIA ve Türkiye Bilişim Derneği Ankara Şubesinin birlikte organize ettiği Türkiye Bilişim Ödülleri 24 Eylül’de yoğun katılımla sahiplerini buldu. TBD tarafından uzun yıllardır farklı isimler altında yapılan, geçen yıl "Türkiye Bilişim Ödülleri" adını alan etkinliğin bu yıl ikincisi gerçekleştirildi. TBD Ankara Şubesi ile birlikte düzenlediğimiz etkinliğin ana teması bu yıl “Türkiye’nin Bilişimle Dönüşümü” oldu. Etkinlik doğru bir modelleme ile hayata geçiriliyor. Kamu kurumları etkinliğe hayata geçirdikleri dijital dönüşüm projeleriyle müracaat ediyor. Kamu ve özel sektör bilişim çalışanlarından oluşan İzleme Kurulu, ödüle aday projeler arasından kriterlere uygun olanları belirleyerek Değerlendirme Kurulu’na sunuyor. Kurul, final için her kategoride 3 proje ile bir kısa liste oluşturuyor. Finale kalan projeler etkinliğe gelen katılımcıların oylarına sunuluyor. Salonda yapılan oylamanın ardından kategori birincileri belirlenerek ödülleri kendilerine takdim ediliyor.

Konunun üzerinde neden bu kadar duruyoruz? Çünkü kamunun yapmış olduğu projelerin kamuoyu ve sektör tarafından duyulması ve bilinmesinin yanı sıra, farklı kurumların yaptıkları projelerden de haberdar olmaları, tecrübe ve deneyimlerini paylaşmaları bu süreçleri daha kıymetli hale getirecektir. Kurumlar arasındaki tatlı rekabetin hem sektöre hem de ülkemizin dijital dönüşüm çabalarına katkısı olumlu olacaktır. Dijital dönüşüme dair şimdiden sektörün en prestijli ödülü haline gelen Türkiye Bilişim Ödülleri’nin üçüncüsü bir yıl sonra yani 25 Eylül 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilecektir. Şimdiden bütün kamu kurumlarımıza duyuruyoruz. Değerli kamu yöneticilerimize önerimiz ise etkinlik tarihini not etmeleri ve mümkünse projelerini son aylara kalmadan https://www.turkiyebilisimodulleri.org.tr adresine göndermeleridir.  

Bir önemli rekabet alanı ise her geçen gün kendisini ciddi anlamda hissettiren konu, Yapay Zekâ. Artık yapay zekâ sağlıktan, eğitime, ticaretten savaş meydanlarına kadar her yerde kullanılıyor. Dünya nereye gidiyor, ülke olarak biz neler yapıyoruz? Yapay zekâ özelinde CDDO’nun konuyu yakından takip ettiğini biliyoruz. Çalıştaylar yaptı, sektörü dinledi, ardından bir rapor yayınladı. Çıkan sonuçların eyleme dökülmesi ve sonuç odaklı bir strateji eylem dizini oluşturulması kaçınılmazdır. Asıl soru Doğu, Batı ve Avrupa ekseninde oluşacak güç mücadelelerinde önemli bir argüman olarak ortaya çıkacak yapay zekâ teknolojilerinin hangi amaçlarla kullanılacağıdır. Çin ve ABD’nin bu konuda başat olma gayretleri ve çok büyük kaynaklar ayırması gelecek için endişe verici bir durum. Çünkü Çin devleti kontrolünde geliştirilen yapay zekâ teknolojileri hepimizin bildiği gibi insanları ve toplumu kontrol etmek için kullanılıyor. ABD’nin ise bu teknolojiyi insanlık için geliştiriyor gibi gözükmesi sanıyorum hepimizi güldürmüştür. Buradan çıkartmamız gereken iki sonuç söz konusu. İlki; kendi kültür dairemizde buna göre çalışmalar gerçekleştirmek. Kendi teknolojilerimizi her türlü olasılığı dikkate alarak çalışıp geliştirmek. Ülkemiz insanının teknoloji konusunda ki yetkinliğini biliyoruz. Dolayısıyla bir strateji ve plan dahilinde insanımıza güvenip destek olmak önemli. İkinci çıkarım ise; özellikle yapay zekâ konusunda uluslararası bir regülasyon kurumuna duyulan ihtiyaç. Türkiye olarak öncü olup bu alanda “Dünya Beşten Büyüktür” sözünün hayata geçirilmesine liderlik etmeliyiz. Eninde sonunda bu mesele gündeme gelecektir. Ülke olarak şimdiden buna yönelik çalışmalar yapmalıyız.

Bir diğer önemli konumuz ise Siber Güvenlik. Maksadımız birilerini aklamak değil. Ortalıkta konuşulanlar ve bununla ilgili görevli olan kurumları eleştirmeye kimse karşı çıkmaz. Eleştirmek en doğal hakkımız, eleştirmeliyiz de. Peki eleştirmemiz gereken konu ortalığa saçılan bilgilerimiz mi, yoksa bunlarla ilgili daha ciddi, daha sıkı tedbirler alınmasıyla ilgili gösterilen zafiyetler mi? Aslına bakarsanız hepsi bir bütün. Dijital ortamda siber güvenlik bir vakıa. Yani her halükârda kullanacağınız donanım ve yazılımları kademe kademe kendinizin üretmesi gerekiyor. Aynı savunma sanayinde olduğu gibi. Yoksa birilerine sürekli bağımlı kalırsınız. Yapay Zekâ ve Siber Güvenlik konularında çok geç olmadan gerekli birimlerin ihdası, politika ve stratejilerinin ikamesi elzemdir. Umarım bu konularda çok geç kalınmaz. Aksi halde rekabet gücümüzü kaybederiz.

Başta da belirttiğimiz gibi Eylül ayı hareketli başladı. TÜRKSAT’ta bayrak değişimi oldu. Cenk Şen’den Genel Müdürlük görevini devralan, kurumda uzun yıllar hizmet etmiş olan Hasan Hüseyin Ertok Bey koltuğunu sektörümüzün çok yakından bildiği, tanıdığı ve mütevaziliği ile herkes tarafından sevilen bir isim olan Ahmet Hamdi Atalay Bey’e devretti. Sayın Atalay’ın bugüne kadarki başarılı çalışmalarını hepimiz yakından biliyoruz. Bundan sonra da aynı tempoda görevini ifa edeceğinden hiç kimsenin kuşkusu olduğunu sanmıyorum. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyoruz.

Dijitalleştirme, iş süreçlerinin fiziksel özelliklerinin dijital özelliklere dönüştürülmesi sürecini oluştururken dijital dönüşüm, bir kuruluşun tüm alanlarına dijital teknolojiyi entegre etmek için uyguladığı süreci kapsıyor. Kamu ve özel sektör için günümüzde kritik bir süreç haline gelen dijital dönüşümü Ekim sayısında masaya yatırdık. Sektör temsilcileri dijital dönüşüm süreçleri ve yeni teknolojilerin bu sürece etkileriyle ilgili dergimize önemli değerlendirmelerde bulundu.  Yeni sayımızda ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Mustafa CANLI ile eğitim teknolojileri üzerine geniş bir röportaj yaptık. CANLI, eğitim teknolojileri sektörünü savunma sanayi alanında olduğu gibi kümeleştirmek istediklerini açıkladı. Yazarlarımızın değerli yorumları ile sektörle ilgili önemli haberlerin yer aldığı son sayımızı ilgiyle okuyacağınızı umuyorum.