TELEKOM ANILARI XIX: TTNET’DE İLK YIL

 

2007 sonu, Netaş’a veda ettiğim sene... Her nedense iş değiştirme tarihlerim genellikle yıl sonuna denk geliyor. Aselsan’dan Netaş’a geçerken de Aralık sonuydu. Telekom’a ilk (PTT) başladığımda da tarihler Aralık ayını gösteriyordu. Aralık ayı benim için hakikaten yeni bir firmanın kapılarını aralamak oluyordu adeta.

Yeni iş yerim Maslak’da Nurol Plaza idi.[1] Nejat Bey “Zuhuri sana Direktörlük öngörmüştük ama şu an için Kamu Satış Grup Müdürlüğünü yürüteceksin fakat sosyal hakların ve maaşın direktörlük ayarında olacak. En kısa sürede de unvanını Direktör yapacağız” dedi. Hatta bu söylediklerini doğrulamak maksadıyla ismini kapattığı bir Direktör maaşını gösterdi ve benim de bu kadar alacağımı bildirdi. “Tamam, o kadar önemi de yok” dedim. Aşağı katta Personel müdürü bayan arkadaşa uğradığımızda beni iki olumsuz sürpriz bekliyordu. Müşteriye gitmem için verilen araba müdür ayarındaydı. Bu arada maaşımdan da bir miktar kesilmişti. Personel müdürü söz konusu bayana bunun nedenini sorduğumda ilginç bir cevap aldım. Bağlı bulunduğu Genel Müdür Yardımcısı, Nejat Beyin bana yapmış olduğu teklif üzerinden azaltmaya gitmiş! Şaşırdım. Daha önce Türk Telekom’dan tanıdığım ve bir hayli de samimi olduğum bu arkadaş haklarıma olumsuz anlamda müdahalede bulunmuştu. Odasına girdim. Nedenini sordum. Klasik cevap olarak kurumun haklarını koruduğunu vs. anlattı. Oysa aynı kişi birkaç ay sonra Mecidiyeköy’de TTNET için kiraladığı yeri, aynı binada daha önce ofis kiralayan bir firmanın neredeyse iki katına kiraladı. İlerde bu durum onun için bir hayli soruna neden oldu.

Kamu satışta Netaş’taki son dönemim gibi proje gerçekleştirmek yerine satış işine başladım. Kendime güvendiğim bir alandı. Özellikle kişilerle ilişki kurmak, randevu almak hatta ikna edebilmek açısından... Zaten Kamu kurumlarının çoğu Ankara’da bulunuyordu. Ama elemanlarımın çoğu İstanbul’daydı. Her hafta İstanbul’daki işleri ve elemanları koordine etmek için gelip gidiyordum. Öyle yoğun oluyordu ki bazen eşim bile nerede olduğumu gün içinde bilemiyordu.


İlk girdiğim ihale İGDAŞ’ın data ağı altyapısına ilişkindi. Haliç’teki binasında gerçekleştirilen

Bir diğer Proje DHMİ ile ilişkiliydi. Henüz özelleştirilmeyen havalimanlarına Wi-Fi Kurma Projesi işiydi. Hem eşimin dayısının burada çalışıyor olması hem bir arkadaşımın sınıf arkadaşının görüşme yaptığımız birimin başında yer alması süreci kolaylaştırdı. Bu konuda anlaşmayı sağladık.


Wİ-Fi projelerinden bir diğeri ise Kredi ve Yurtlar Kurumunun (KYK) öğrenci yurtlarına Wi-Fi projesiydi. Bu süreçte Kıbrıs Caddesi’nde bulunan Genel Müdürlük binasına epey gidip geldik. Eski bir bakanın akrabası oranın başında bulunuyordu. Projeyi o da sahiplendi ancak “500 yatak ve üzeri yurtlardan başlayalım” dedi. Biz de “Tamam” dedik fakat tüm odalara kurmamız mümkün değildi. Çalışma salonları tercih edildi. Bunun içinde Kayseri’deki Erciyes Üniversitesi öğrencilerinin KYK yurdu pilot proje oldu.

Bir diğer projede UYAP’tı. Onun içinde DHMİ binasının yanında yer alan Adalet Bakanlığı’nın Beşevler’deki binasına çok gidip geldik. Kendisi aslında hâkim olan Ali Bey’e proje için birkaç kez uğradık. Nihayet o projenin iletişim altyapısını da Şaşmaz’daki binalarına kurmak nasip oldu.

Bir diğer ihalede ULAKBİM’in açmış olduğu iletişim altyapısı projesiydi. Kurulan birçok üniversite ile araştırma amaçlı internet erişiminin yaygınlaşması üzerine mevcut kapasitede artırıma gidilecekti. İhaleye 3 firma girdi ama Turkcell çok iddialıydı. İhale öncesi görevli memurun da denetimi ve kabulüyle gerekli evrakları teslim ettik. İhaleye giriş için bir eksikliğimiz söz konusu değildi. İhale de zarflar açıldı ve biz çok az bir farkla en düşük rakamı teklif ederek ihaleyi kazandık. Rakip firma sanırım bu kadar cüzi bir farkla ihaleyi aklına getirmemişti. TTNET’de bu ihalenin alınması büyük bir coşkuyla karşılandı.

Ancak BTK’nın Türk Telekom tarafına bazı müeyyideleri vardı. Hem altyapıyı sağlamış olmak hem de TTNET üzerinden belirli bir rakamın altına girmeme ön koşulu bulunuyordu. Nitekim ihale sonrası bu durum şikâyet konusu oldu. Bereket benimle görüşme amaçlı İstanbul’daki ofise gelen denetçilere Ankara’da olduğum için yakalanmadık.

Bu arada TTNET’de bazı değişiklikler oldu. Genel Müdür gidince Genel Müdür yardımcıları da değişmiş ve Nejat Bey de ayrılmak zorunda kalmıştı. Yerine Siemens firmasından bir üst düzey yönetici geldi. Onun ile de kolay anlaştık ve aynı bölümde devam ettik.

Samsun’da 19 Mayıs Üniversitesi ile görüşmeye gittiğimde yeni satıştan sorumlu GMY beni aradı.  İki ay sonra her nasılsa ULAKBİM yetkilileri bizim fotokopisini verdiğimiz ve sorun yok diye kabul ettikleri bir evrakı aslı yok diye bizi ihaleden elemişler ve kazandığımız ihaleyi rakip firmaya vermişler.


[1] Nurol Plaza’nın en alt katında bir özel kanal vardı ve İbrahim Tatlıses’in program sonrası buradan çıkarken vurulmuştu.