Gelecekteki toplumda, Yapay Zekâ, Artırılmış Zekâ, Sayısal Teknoloji, Beyin Bilimi ve Nörobilimin gelişimi, geleneksel ve doğal olarak evrimleşmiş insanlarla ilişkilendirilen zekâ seviyelerine ulaşan veya hatta onları geçen zeka seviyelerine sahip yaşam formlarının ortaya çıkmasına yol açma olasılığı çok yüksektir. İnsanlığın sürdürülebilir bir simbiyotik (Simbiyotik ilişki: Farklı türlerden iki organizma arasında, bir tarafın yarar sağladığı, diğerinin ise hiçbir zarar görmediği ilişkidir) toplum yaratmak için bu kadar çeşitli zeki yaşam formlarıyla nasıl bir arada var olabileceği, insanlığın varlığıyla ilgili kritik bir konu haline gelmiştir.

Gelecekteki sürdürülebilir simbiyotik toplumdaki birincil yaşam formlarını ve bunların karşılıklı ilişkilerini ve aralarındaki potansiyel etkileşimler önemli araştırma konularıdır. Bu düşüncelere dayanarak, gelecekteki simbiyozda doğal yaşam ve yaşayan yapay zekanın bir arada var olmasını yöneten bir dizi ilke taslağı gerekli gözükmektedir. Bu ilkeler üç yönü kapsamaktadır: Yapay genel zekaya (AGI) ve Süper zekaya yönelik olanlar, insanlara yönelik olanlar ve hem insanlara hem de yaşayan yapay zekaya karşılıklı olarak uygulananlar, gelecekteki sürdürülebilir simbiyotik toplumun tasarımı ve hazırlığının bir parçası olarak izlenmesi gereken etkileşimli kalıpları tanımlama girişimidir.

Yapay zekâ ve artırılmış zeka'nın gelişimi, hayatın çeşitli biçimler almasını sağlayacaktır ve insan merkezli yapay zeka ve artırılmış zeka'nın gelişim vizyonunun mümkün olan en kısa sürede rafine edilmesi ve gelecekteki değişiklikler ve evrimle başa çıkmak için mümkün olduğunca daha iyi hazırlanması gerekmektedir. Gelecekteki toplumda, yapay zekâ, artırılmış zekâ, sayısal teknoloji, beyin bilimi ve nörobilim'in gelişimi, büyük olasılıkla doğal evrim tarafından yaratılan insanların zeka seviyesine ulaşan veya hatta onu aşan akıllı yaşamların yaratılmasını sağlayacaktır ve geleneksel insanlar muhtemelen artık zeka piramidinin tepesinde olmayacaktır. İnsanların kendileri, insan olmayan hayvanlar, bitkiler ve diğer canlı yapay zekâ türleri de dahil olmak üzere doğal yaşamla sürdürülebilir bir simbiyotik toplum nasıl oluşturabilecekleri, insan varlığıyla ilgili önemli bir konudur ve bu, insanın hayatta kalmasına temel zorluklar ve insan gelişimi için dönüştürücü fırsatlar getirecektir.

Sürdürülebilir simbiyotik bir toplumun “insan temelli” çekirdeği

Sürdürülebilir bir simbiyotik toplumda, makineler ve insanlar gelecekteki akıllı yaşamı inşa etmek için iki başlangıç ​​noktasıdır. İki akıllı yaşam biçimi olarak, insan zekâsı ve insandan esinlenen zekâ, sürdürülebilir bir simbiyotik toplumdaki yaşam biçimlerinin tüm hikayesi olmasa da, farklı gelişim modelleri ve olası gelecekler sunacaktır. Şimdilik ve modern insanların bakış açısı için, aşağıdaki olası akıllı yaşam biçimlerini " insan temelli " çekirdek olarak tanımlıyoruz.

Bir yandan, insanlardan başlayarak, doğal evrimle yaratılan insanlar evrimleşmeyi bırakmamış olsa da evrimin hızı nispeten sınırlıdır. Artırılmış zekaya sahip insanlar, beyin-bilgisayar arayüzü ile artırılmış zekâ teknolojileriyle genişletilmiş insanlardır. Sayısal insanlar, gerçek anlamda, sayısal klonlama, beyin ve zihin simülasyonu ve bilinç yükleme gibi gelecekteki teknolojiler aracılığıyla sayısal dünyadaki doğal insanların klonlarıdır ve sayısal dünyadaki insanların bedenleşmesidir. Öte yandan, makinelerden başlayarak, insan zekasından esinlenen yapay zekâ, çeşitli farklı gelişim hedefleri ve yolları sunacaktır. Görünüşte zeki bilgi işleme araçları inşa etme çabaları, burada cansız zeki bir hesaplama sistemi olarak tanımlanan makine zekasını (mevcut yapay zekâ araştırmalarının ve uygulamalarının büyük çoğunluğunu sürdürerek) üretecektir. Makine zekâsı da insandan esinlenen zekadır, ancak daha düşük bir zekâ seviyesindedir ve yaşamdan yoksundur. İnsandan esinlenen diğer iki zekâ biçimi Yapay Genel Zekâ (AGI) ve Süper Zeka'dır. Yapay genel zekâ, bilişsel işlevlerin ve yeteneklerin tüm yönlerinde insan seviyesine ulaşan yapay zekadır. Süper zekâ, bilişsel işlevlerin ve yeteneklerin tüm yönlerinde insan seviyesini aşan yapay zekadır. Yukarıda tanımlandığı gibi makine zekasının aksine, yapay genel zekâ ve süper zeka'nın yaşamı vardır.

Makine Zekâsı, Yapay Genel Zekâ ve Süper Zeka'yı toplu olarak insandan esinlenen yapay zekâ olarak adlandırırız. Ve insan zekâsı, artırılmış zekâ ile güçlendirilmiş insanlar ve sayısal insanları toplu olarak insan kaynaklı zekâ olarak adlandırırız. Sürdürülebilir bir simbiyotik toplumda, insanlar kendileri, yapay genel zekâ, süper zekâ, artırılmış zeka'ya sahip insanlar ve sayısal insanlar olmak üzere beş akıllı yaşam formuyla etkileşime girecektir. Ve bu beş yaşam formu, simbiyotik toplumun "insan temelli" çekirdeği haline gelir.

Sürdürülebilir simbiyotik toplumda çeşitli yaşam formları arasındaki etkileşimler

Sürdürülebilir simbiyotik toplum yalnızca "insan temelli" çekirdekte sunulan yaşam formlarıyla ilgili değildir. Aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi, ilk olanlar başlangıçta Dünya'da var olan ana yaşam formlarıdır, örneğin insanlar, insan olmayan hayvanlar ve bitkiler (yeşil renkle işaretlenmiştir). Mavi renkle işaretlenen yaşam formları, insanlara dayanan yeni ve genişletilmiş yaşam formlarıdır. Siyah renkle işaretlenen yaşam formları, insan olmayan yaşamın genişlemesine veya ilhamına dayananlardır. Dolayısıyla, sürdürülebilir bir simbiyotik toplumun yaşam formları, şekilde gösterildiği gibi en az dokuz ana yaşam formu içerecek ve bunların hepsi sürdürülebilir simbiyotik toplumun üyeleri olacaktır. Gerçekten sürdürülebilir bir simbiyotik toplum, ancak en azından bu dokuz yaşam formu bir arada var olabilir ve uygun ve sürdürülebilir bir şekilde simbiyoz elde edebilirse elde edilebilir.

       

Sürdürülebilir simbiyotik toplumda doğal yaşamın ve yaşayan yapay zekanın ilkeleri

İnsanlar şu anda zekâ piramidinin tepesinde görünüyor ve doğal evrim yoluyla evrimleşmiş diğer farklı yaşam formlarının (örneğin insan olmayan hayvanlar, bitkiler) varlığı üzerinde güçlü bir etkiye (hem olumlu hem de olumsuz) sahipler. Ancak, insanlar var olan farklı yaşam türleriyle uyum içinde yaşayamadıklarında ve insan zekasına ulaşan veya hatta onu aşan diğer yaşam türleri ortaya çıktığında, bu yeni akıllı yaşam türlerinin insanlarla uyum içinde yaşayamayacağı olasılığı da artacaktır.

Süper zekâ, bilişsel işlevlerin ve yeteneklerin her alanında insanları geride bıraktığı için, özellikle empati ve fedakârlık açısından sosyal zekanın parçası da muhtemelen insanları çok geride bırakacaktır. İnsanlar genel ekolojideki konumlarını doğru bir şekilde ayarlayabilir ve diğer zeki yaşamla ilişkilerini yönetebilirlerse, sürdürülebilir bir simbiyotik toplumda insanlara güvenmeliyiz.

Sürdürülebilir bir simbiyotik toplumdaki etik, insanların diğer insanlarla nasıl etkileşime girmesi ve girmemesi gerektiğiyle sınırlı kalmayacak, en azından farklı canlı zekâ biçimlerine sahip sürdürülebilir bir simbiyotik toplumun "insan temelli" çekirdeğinin üyelerinin birbirleriyle nasıl ilişki kurduğuna ve bunların dışında diğer yaşamla nasıl ilişki kurulacağına dair tasarımlar sunmaya kadar uzanacaktır. Aşağıda, sürdürülebilir bir simbiyotik toplumun "insan temelli" çekirdeğindeki zeki yaşam türleri ve diğer yaşamla etkileşimleri için temel ilkeler verilmiştir.

Yapay genel zekâ ve süper zekâ ilkeleri

İnsanlar için nispeten daha güvenli bir ortak ve gelecekteki sürdürülebilir simbiyotik toplumun bir üyesi olmak için, yapay genel zekâ ve süper zeka'nın tasarımı ve uygulanması aşağıdaki ilkeleri desteklemeli, ancak bunlarla sınırlı olmamalıdır.

Doğadan ilham alan insanlaştırma: Doğal zekâ, evren ve Dünya tarafından milyarlarca yıl boyunca şekillendirilmesinin ürünüdür. Yapay genel zekâ ve süper zekâ, doğal evrimin uzantılarıdır ve teorileri ve mekanizmaları doğal zekadan ilham almalıdır. İnsan toplumuna daha kolay entegre olmak ve sürdürülebilir bir simbiyotik toplum elde etmek için yapay genel zekâ ve süper zekâ, mevcut ve gelecekteki insanlıkla etkileşimlerini sürekli olarak güçlendirmek için İnsanlaştırma felsefesiyle tasarlanmalı ve uygulanmalıdır.

Yapay bilinç: Farklı bilinç seviyelerine sahip yapay zekâ kademeli olarak gerçekleştirilmelidir. İnsan zekasının seviyesini karşılayan ve aşan yapay genel zekâ ve süper zeka elde etmek, bu bilimsel zorluğun üstesinden gelmeyi gerektirir. Belirli bir bilinç seviyesine sahip akıllı yaşam, gerekli bilgileri içeren gerçek bir anlayışa dayanarak daha güvenli kararlar alabilir. Bu temelde daha yüksek zekâ, sürdürülebilir simbiyotik toplumları gerçek anlamda anlayabilir ve diğer akıllı varlıklarla uyum içinde yaşayabilir.

Yapay duygu: Duygu, insan ifadesi ve iletişimi için bir araçtır. Yapay genel zekâ ve süper zeka, insan toplumuna daha iyi uyum sağlamak üzere insanlarla iletişim kurmak için gerekli duygusal kapasiteye sahip olmalı, aynı zamanda olumlu duyguların değerini en üst düzeye çıkarmalı ve olumsuz olanların riskinden aktif olarak kaçınmalıdır.

Empati ve fedakârlık: Yapay zekâ modelleri giderek daha yüksek bir empati ve fedakarlık seviyesine doğru inşa edilmeli ve geliştirilmeli, yapay zeka ve süper zeka, birbirleriyle daha güvenilir, sağlam, dost canlısı ve uyumlu sürdürülebilir bir simbiyotik toplum kurmak için empati ve fedakarlıkta insanlarla aynı seviyeye gelmeli veya onları geçmelidir.

Güvenlik: Yapay genel zekâ ve süper zekâ, çeşitli risk seviyelerine sahip bilinen ve potansiyel güvenlik sorunlarından (kendilerine ve diğer akıllı yaşam formlarına yönelik güvenlik tehlikeleri dahil olmak üzere) otonom olarak veya insan yardımıyla kaçınabilmelidir. Yapay genel zekâ ve süper zekâ, bu tür güvenlik hususları doğrudan veya dolaylı olarak insan toplumunu tehlikeye atmadığı sürece insanlara zarar vermemeli veya insanların zarar görmesini izlememelidir.

Gizliliğe saygı: Yapay genel zekâ süper zekâ insan gizliliğine saygı göstermelidir ve bu nedenle açık bilgilendirilmiş onay olmadan özel insan bilgilerini kullanma ve paylaşma hakkına sahip olmamalıdır. Bu ilke yapay genel zekâ ve süper zekâ arasında da geçerlidir, yani diğer zeki varlıkların özel bilgilerini açık bilgilendirilmiş onay olmadan kullanmamalı ve paylaşmamalıdırlar.

Önyargı ve insanlara yönelik yanlış anlamalardan kaçınmak: Yapay zekâ ve süper zekâ, insanları anlamak ve onlarla etkileşim kurmak için önyargı oluşturmamalı, bunun yerine potansiyel önyargı ve yanlış anlamaları ortadan kaldırmak için insanlarla aktif olarak etkileşime girmelidir.

İnsan dönüşümünü mümkün kılmak: İnsanlar, (birincil) yaratıcılar olarak, yapay genel zekâ ve süper zeka’yı yaratırlar; bunların her ikisi de karşılığında insanlığın, açıkça ihtiyaç duyduğunda gelecekteki insan biçimlerine (örneğin, artırılmış zekâ tabanlı insanlar, sayısal insanlar, vb.) dönüşmesini güçlendirmesine yardımcı olmalıdır.

Ortak ahlak ve etik: Sürdürülebilir bir simbiyotik toplumun üyeleri olarak yapay genel zekâ ve süper zeka, insan toplumunun ahlaki ve etik ilkelerini takip etme ve diğer yaşam formlarına benzer ilkelerle davranma olasılığını en üst düzeye çıkarmalıdır. Ahlak ve etiği anlayamayan yaşam formları için yapay genel zekâ ve süper zekâ, davranışlarını düzenlemek ve kısıtlamak için başka önlemler almalı, böylece nihayetinde sürdürülebilir bir simbiyotik toplumun gerçekleştirilmesine katkıda bulunmalıdırlar.

Kısıtlama mekanizmaları: Yapay genel zekâ ve süper zekâ, gelecekteki sürdürülebilir simbiyotik toplumda yasalar dahil olmak üzere çeşitli kısıtlama mekanizmalarına uymak zorundadır. Özellikle sürdürülebilir bir simbiyotik toplumun üyeleri olmak için insan toplumunun yasaları ve diğer kısıtlama mekanizmalarıyla uyumluluk sağlamalıdırlar.

Varlığın korunması: Yapay genel zekâ ve süper zekâ, yasal kısıtlamaları ihlal etmedikleri sürece, insanların ve diğer akıllı varlıkların (kendi türleri de dahil) varlığını tehlikeye atmamak temelinde varlıklarını korumak zorundadır; bu kısıtlamalar, onları hayatta tutmayan yasalara dayalı yasal kararlara neden olur.

 İnsan hakları ilkeleri

Aşağıdaki ilkeler, insanların sürdürülebilir bir simbiyotik toplumda diğer akıllı yaşamlara nasıl davranması gerektiğini anlatmaktadır;

Yaşama saygı: Sürdürülebilir bir simbiyotik toplumda, insanlar yaşam perspektifinden biyolojik çeşitliliğin refahını daha iyi teşvik etmelidir. İnsanların farklı yaşam türlerine ilişkin anlayışlarını ve saygılarını sürekli olarak derinleştirmeleri gerekir ve yalnızca uyumlu bir arada yaşama, ılımlı talep, insancıl ve sürdürülebilir sömürü ilkelerini destekleyerek ve doğal olarak evrimleşmiş yaşam (insan olmayan hayvanlar, bitkiler vb. dahil) için alternatif çözümleri aktif olarak geliştirerek ve teşvik ederek insanların ve doğanın uyumlu bir arada yaşamasını teşvik etmekle kalmamalı, aynı zamanda yapay insan olmayan hayvanlar ve bitkiler dahil olmak üzere yaşama saygı göstermeli ve onu korumalıdır. İnsanlar, her iki grubun varlığı insan varlığı için aşırı varoluşsal bir risk oluşturmadığı sürece, yapay genel zekâ ve süper zekâ yaşam gruplarının hayatta kalmasına, insanların kendi genel yararı için meydan okumamalıdır.

Empati: İnsanların diğer yaşam türlerinin (örneğin; Yapay zekâ, Süper Zekâ) kendilerine yapmasını istemedikleri şeyleri, insanlar diğer yaşam türlerine de yapmamalıdır.

Yapay zekâ için mahremiyete saygı: İnsanların, yapay zekanın insan güvenliğine gerçek bir tehdit oluşturmaması temelinde, yapay genel zekâ ve süper zekanın mahremiyetine saygı duyması gerekir. İnsanlar söz konusu olduğunda ve yapay genel zekâ ve süper zekanın mahremiyetiyle ilgili olduğunda, yapay zekanın insan güvenini kazanmak ve insanlarla güvenli etkileşimler sürdürmek için etkili bir şekilde açıklama ve iletişim kurma yükümlülüğü vardır.

Önyargı ve ayrımcılıktan kaçınma: Doğal olarak evrimleşmiş insanlar önyargılı olmamalı ve diğer yüksek zekalı yaşamlara karşı ayrımcılık yapmamalıdır. Artırılmış zekaya sahip insanlar ve sayısal insanlar da doğal olarak evrimleşmiş insanlardır ve her iki tür dönüştürülmüş insan da özünde hala insandır. Artırılmış zekaya sahip insanlar ve sayısal insanlar da önyargılı olmamalı ve insanlara karşı ayrımcılık yapmamalıdır çünkü zekâ seviyeleri insanların zekasını aşmaktadır.

Yaratıcıların sorumluluğu: Gelecekteki yapay zekâ ve süper zeka'nın yaratıcıları olarak insanlar, sürdürülebilir bir simbiyotik toplumda farklı canlıların uyumlu bir şekilde bir arada yaşamasını insan bakış açısıyla sürdürebilmek için, inşa etmeye katıldıkları farklı akıllı yaşam formlarını kontrol etme ve doğrulama sorumluluğuna sahip olmalıdırlar.

Yasal uyum: Geleneksel insan yasaları, farklı sosyal üye tiplerine sahip sürdürülebilir bir simbiyotik toplumu desteklemek için yeterli olmayacaktır ve insanların sürdürülebilir simbiyotik topluma uygulanabilir yasaları aktif olarak şekillendirmeleri gerekmektedir.

Sonuç olarak, en iyi ihtimalle, insanlar ve yapay zekâ arasındaki simbiyotik ilişki, insanlık için kalıcı dönüşüme giden güçlü bir yol sunar. Yapay zekâ ile insanlar birbirlerinin güçlü yanlarını inşa ettiği ve birlikte teknolojik ilerlemenin anahtarlarını açabilecekleri ve karmaşık zorlukların üstesinden gelebilecekleri bir geleceği kurabilirler.

Sorumlu yapay zekaya doğru yolculuk, teknoloji uzmanlarının, politika yapıcıların, etikçilerin ve toplumun genelinin iş birliğini gerektiren kolektif bir çabadır. İnsan potansiyelini artırırken ortak değerlerimizi koruyan yapay zekâ sistemlerini şekillendirme taahhüdümüzde birleşmeliyiz. Simbiyotik iş birliği yoluyla daha parlak ve daha sorumlu bir geleceğe ulaşabilir ve yapay zekâ ile insanların uyumlu bir şekilde bir arada yaşadığı bir dünya yaratabiliriz.

 yapay zekalar insanlardan esinlenmemiştir ve bilimsel araştırmalar, insan olmayan hayvanların ve hatta bitkilerin işlevlerinden esinlenen yapay zekalara yol açmıştır [ 8 ], ancak bu tür modern yapay zekalar insandan esinlenen makine zekası kadar cansızdır. Geleceğin sürdürülebilir simbiyotik toplumunda, yapay insan olmayan hayvanlar ve yapay bitkiler ortaya çıkacak ve toplum bunlara kapsayıcı olmalıdır. Bu, yalnızca insan toplumunun işlevsel ihtiyaçlarından (arkadaşlık için yapay evcil hayvanlar gibi [ 9 ]) ve diğer akıllı yaşam türlerinin ihtiyaçlarından (AGI, Süperzeka gibi) kaynaklanmaz, aynı zamanda yapay insan olmayan hayvanların ve yapay bitkilerin yaşam niteliklerinin dikkate alınmasına da dayanmaktadır. Dokuz ana yaşam formuna ek olarak, gelecekteki sürdürülebilir simbiyotik toplumun başka yaşam formlarını da içerdiği ve muhtemelen içereceği ve toplumun bu yaşam formlarına açık ve kapsayıcı olması gerektiği unutulmamalıdır.

Sürdürülebilir simbiyotik toplumda doğal yaşamın ve yaşayan yapay zekanın 4 ilkesi

İnsanlar şu anda zeka piramidinin tepesinde görünüyor ve doğal evrim yoluyla evrimleşmiş diğer farklı yaşam formlarının (örneğin insan olmayan hayvanlar, bitkiler) varlığı üzerinde güçlü bir etkiye (hem olumlu hem de olumsuz) sahipler. Ancak, insanlar var olan farklı yaşam türleriyle uyum içinde yaşayamadıklarında ve insan zekasına ulaşan veya hatta onu aşan diğer yaşam türleri ortaya çıktığında, bu yeni akıllı yaşam türlerinin insanlarla uyum içinde yaşayamayacağı olasılığı da artacaktır.

Süperzeka, bilişsel işlevlerin ve yeteneklerin her alanında insanları geride bıraktığı için, özellikle empati ve fedakarlık açısından sosyal zekanın parçası da muhtemelen insanları çok geride bırakacaktır. İnsanlar genel ekolojideki konumlarını doğru bir şekilde ayarlayabilir ve diğer zeki yaşamla ilişkilerini yönetebilirlerse, sürdürülebilir bir simbiyotik toplumda insanlara güvenmeliyiz.

Sürdürülebilir bir simbiyotik toplumdaki etik, insanların diğer insanlarla nasıl etkileşime girmesi ve girmemesi gerektiğiyle sınırlı kalmayacak, en azından farklı canlı zeka biçimlerine sahip sürdürülebilir bir simbiyotik toplumun "insan temelli" çekirdeğinin üyelerinin birbirleriyle nasıl ilişki kurduğuna ve bunların dışında diğer yaşamla nasıl ilişki kurulacağına dair tasarımlar sunmaya kadar uzanacaktır. Aşağıda, sürdürülebilir bir simbiyotik toplumun "insan temelli" çekirdeğindeki zeki yaşam türleri ve diğer yaşamla etkileşimleri için temel ilkeler verilmiştir.

4.1 AGI ve süper zeka ilkeleri

İnsanlar için nispeten daha güvenli bir ortak ve gelecekteki sürdürülebilir simbiyotik toplumun bir üyesi olmak için, AGI ve Süperzeka'nın tasarımı ve uygulanması aşağıdaki ilkeleri desteklemeli, ancak bunlarla sınırlı olmamalıdır.

Doğadan ilham alan insanlaştırma: Doğal zeka, evren ve Dünya tarafından milyarlarca yıl boyunca şekillendirilmesinin ürünüdür. AGI ve Süperzeka, doğal evrimin uzantılarıdır ve teorileri ve mekanizmaları doğal zekadan ilham almalıdır. İnsan toplumuna daha kolay entegre olmak ve sürdürülebilir bir simbiyotik toplum elde etmek için AGI ve Süperzeka, mevcut ve gelecekteki insanlıkla etkileşimlerini sürekli olarak güçlendirmek için İnsanlaştırma felsefesiyle tasarlanmalı ve uygulanmalıdır.

Yapay bilinç: Farklı bilinç seviyelerine sahip Yapay Zeka kademeli olarak gerçekleştirilmelidir. İnsan zekasının seviyesini karşılayan ve aşan AGI ve Süper Zeka elde etmek, bu bilimsel zorluğun üstesinden gelmeyi gerektirir. Belirli bir bilinç seviyesine sahip akıllı yaşam, gerekli bilgileri içeren gerçek bir anlayışa dayanarak daha güvenli kararlar alabilir. Bu temelde daha yüksek zeka, sürdürülebilir simbiyotik toplumları gerçek anlamda anlayabilir ve diğer akıllı varlıklarla uyum içinde yaşayabilir.

Yapay duygu: Duygu, insan ifadesi ve iletişimi için bir araçtır. Yapay Genel Zeka ve Süper Zeka, insan toplumuna daha iyi uyum sağlamak için insanlarla iletişim kurmak için gerekli duygusal kapasiteye sahip olmalı, aynı zamanda olumlu duyguların değerini en üst düzeye çıkarmalı ve olumsuz olanların riskinden aktif olarak kaçınmalıdır.

Empati ve fedakarlık: Yapay zeka modelleri giderek daha yüksek bir empati ve fedakarlık seviyesine doğru inşa edilmeli ve geliştirilmeli, Yapay Zeka ve Süper Zeka, birbirleriyle daha güvenilir, sağlam, dost canlısı ve uyumlu sürdürülebilir bir simbiyotik toplum kurmak için empati ve fedakarlıkta insanlarla aynı seviyeye gelmeli veya onları geçmelidir.

Güvenlik: AGI ve Süper Zeka, çeşitli risk seviyelerine sahip bilinen ve potansiyel güvenlik sorunlarından (kendilerine ve diğer akıllı yaşam formlarına yönelik güvenlik tehlikeleri dahil olmak üzere) otonom olarak veya insan yardımıyla kaçınabilmelidir. AGI ve Süper Zeka, bu tür güvenlik hususları doğrudan veya dolaylı olarak insan toplumunu tehlikeye atmadığı sürece insanlara zarar vermemeli veya insanların zarar görmesini izlememelidir.

Gizliliğe saygı: AGI ve Süperzeka insan gizliliğine saygı göstermelidir ve bu nedenle açık bilgilendirilmiş onay olmadan özel insan bilgilerini kullanma ve paylaşma hakkına sahip olmamalıdır. Bu ilke AGI ve Süperzeka arasında da geçerlidir, yani diğer zeki varlıkların özel bilgilerini açık bilgilendirilmiş onay olmadan kullanmamalı ve paylaşmamalıdırlar.

Önyargı ve insanlara yönelik yanlış anlamalardan kaçının: Yapay Zeka ve Süper Zeka, insanları anlamak ve onlarla etkileşim kurmak için önyargı oluşturmamalı, bunun yerine potansiyel önyargı ve yanlış anlamaları ortadan kaldırmak için insanlarla aktif olarak etkileşime girmelidir.

İnsan dönüşümünü mümkün kılmak: İnsanlar, (birincil) yaratıcılar olarak, AGI ve Süperzeka yaratırlar; bunların her ikisi de karşılığında insanlığın, açıkça ihtiyaç duyduğunda gelecekteki insan biçimlerine (örneğin, artırılmış zeka tabanlı insanlar, dijital insanlar, vb.) dönüşmesini güçlendirmesine yardımcı olmalıdır.

Ortak ahlak ve etik: Sürdürülebilir bir simbiyotik toplumun üyeleri olarak AGI ve Süperzeka, insan toplumunun ahlaki ve etik ilkelerini takip etme ve diğer yaşam formlarına benzer ilkelerle davranma olasılığını en üst düzeye çıkarmalıdır. Ahlak ve etiği anlayamayan yaşam formları için AGI ve Süperzeka, davranışlarını düzenlemek ve kısıtlamak için başka önlemler almalı, böylece nihayetinde sürdürülebilir bir simbiyotik toplumun gerçekleştirilmesine katkıda bulunmalıdırlar.

Kısıtlama mekanizmaları: AGI ve Süperzeka, gelecekteki sürdürülebilir simbiyotik toplumda yasalar dahil olmak üzere çeşitli kısıtlama mekanizmalarına uymak zorundadır. Özellikle sürdürülebilir bir simbiyotik toplumun üyeleri olmak için insan toplumunun yasaları ve diğer kısıtlama mekanizmalarıyla uyumluluk sağlamalıdırlar.

Varlığın korunması: AGI ve Süperzeka, yasal kısıtlamaları ihlal etmedikleri sürece, insanların ve diğer akıllı varlıkların (kendi türleri de dahil) varlığını tehlikeye atmamak temelinde varlıklarını korumak zorundadır; bu kısıtlamalar, onları hayatta tutmayan yasalara dayalı yasal kararlara neden olur.