Uluslararası sistemin her geçen gün değişen yapısı içerisinde bölgesel bütünleşme girişimlerinin önemi giderek artmaktadır. Bölgesel bütünleşme çerçevesinde 2009 yılından bu yana faaliyet gösteren Türk Devletleri Teşkilatı'nın, Avrasya coğrafyasında etkinliğinin giderek arttığı ve stratejik bir birliğe dönüştüğü su götürmez bir gerçekliktir.
Türk Dünyası’nın birlikte hareket etme konusundaki fırsatlarını göz önüne sermek ve bu konuda yapılacak çalışmaların içeriğinde olması gerekenler ile öncelikli konu başlıkları ve karşılıklı çıkarlar çerçevesinde oluşturulması gereken çalışmaları, son yıllarda gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla birlikte sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ülkemiz bugüne kadar Avrupa Birliği, Avrasya Ekonomik Birliği ve Şanghay İşbirliği Örgütü gibi birçok örgüte katılmak üzere politikalar geliştirmiş, ancak bu politikalardan herhangi bir fayda elde edememiştir. 2009 yılına kadar, hemen yanı başımızda dil birliği başta olmak üzere kültürel birlikteliği yaşadığımız Türk Dünyası’na yukarıda saydığımız birliklere verilen önemin onda biri kadar önem verememenin sonucu olarak, bu eşsiz coğrafya başta Rusya olmak üzere Amerika ve İsrail gibi ülkelerin yönlendirmelerine terk edilmiştir.
2009 yılında kurulan Türk Devletleri Teşkilatı ile birlikte hızlı bir şekilde çalışmalara başlanmış; özellikle teknoloji alanında atılan adımlarla bölgede karşılıklı iş fırsatları yakalanmaya başlanmıştır.
Bölgede iş birliklerinin temelleri, 2023 yılında Bilkent Cyberpark öncülüğünde Kazakistan'ın Almatı ve Astana kentlerinde gerçekleştirilen ticari iş birliği çalışmaları ile atılmıştır. 2024 yılına geldiğimizde ise hem yeraltı hem yerüstü zenginlikleri ile Türk Dünyası’nın parlayan yıldızı Özbekistan'ın teknoloji pazarına, yine Bilkent Cyberpark ve Gazi Teknopark’ın birlikte gerçekleştirdiği İş Forumu ile devam edilmiş ve başarılı iş birliği sözleşmeleri imzalanmıştır.
Kasım ayında T.C. Ticaret Bakanlığı Destekleri ve Hizmet İhracatçıları Birliği ile Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi tarafından gerçekleştirilen ve B2B görüşmelerin yapıldığı Ticaret Heyeti kapsamında, özellikle teknoloji alanında Türk Dünyası ile bir olmanın önemi tekrar vurgulanmıştır. Kısa ve verimli bir zaman diliminde gerçekleştirilen etkinliğe olan katılım, her iki ülke katılımcılarının karşılıklı ihtiyaçlarının dile getirilmesi ve iş olanaklarının hayata geçirilmesi açısından faydalı olmuştur. Toplamda 303 görüşme ve 51 ofis ziyareti ile tamamlanan Ticaret Heyeti'nin, iş birliklerinin başlangıcı olmasını umuyoruz.
Bu noktada T.C. Ticaret Bakanlığı, Hizmet İhracatçıları Birliği yönetici ve çalışanları ile Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi'nin değerli desteklerine de değinmeden geçemeyeceğim. Etkinliğin verimli geçmesi adına sağladıkları destek ve yönlendirmeler, etkinliğin sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamıştır. Ayrıca etkinliğe katılan değerli firma yöneticileri ve çalışanları da sağladıkları katkılarla etkinliğin başarılı bir şekilde gerçekleşmesine yardımcı olmuştur.
Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz etkinliklerde gördük ki bizler sadece inşaat sektörü olarak Türk Dünyası'nda yer edinmeye çalışmışız. Kurduğumuz devasa şantiyelerde büyük binalar inşa etmiş; binaların içerisinde üretilen teknoloji ve ticaretle hiç ilgilenmemişiz. Katma değer açısından kısa zamanda elde edeceğimiz inşaat gelirine kıyasla, katma değerinin yanında kaldıraç etkisine sahip teknolojik iş birliklerini göz ardı etmişiz. Coğrafi yüz ölçüm olarak neredeyse dünyanın üçte birine sahip Avrasya’da inşaat sektörü olarak yer almak mantıklı görünse de burada yaşayan soydaşlarımıza sağlayacağımız iş birlikleri ile teknoloji transferi yapmak, kaldıraç etkisi ile her iki ülke için de sağlayacağı kazancın kıymetini artıracaktır.
Türk Dünyasında gerçekleştirdiğimiz değerli çalışmalar, coğrafyamızda yapılması gereken faaliyetler konusunda da fikir sahibi olmamızı sağladı. Türk Dünyasında gerçekleştirilecek çalışmalar neler olmalı noktasında fikirlerimi ve tespitlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum:
2024 yılı sona ererken birçok kişinin bildiği gibi Avrupa Birliği bizi hiçbir zaman Birliğe kabul etmeyecektir. Coğrafyamızda yaşanan olaylardan kaynaklı BRİCS üyelik başvurumuz da hiçbir zaman olumlu değerlendirilmeyecektir. Arap coğrafyasında bugüne kadar hiç yerimiz olmadı, muhtemelen de olmayacaktır. Özümüze dönmenin vakti çoktan geldi; biz özümüze dönmezsek, bizden kaynaklı boşluğu başkaları dolduracaktır. Nice yıllara…