İNTERAKTİVİTE ve İLETİŞİM TEKNİĞİ

Klasik yayıncılık, özellikle televizyon ve radyo, uzun yıllardır tek yönlü iletişimin temel örneklerinden biri olmuştur. Bu formatta izleyici ve dinleyiciler, içerikleri yalnızca pasif bir şekilde tüketmekte, geri bildirimde bulunamamaktadır. Ancak günümüzde modern iletişim teknolojileri, izleme ve dinleme deneyimlerini giderek daha interaktif bir forma dönüştürmektedir. Buna rağmen, klasik televizyon ve radyo yayıncılığı hâlâ statik yapısını sürdürmekte ve izleyicilerin katılım ihtiyacını karşılayamamaktadır. (Bu konuya birazdan tekrar değineceğiz.)

Bireyselleşmenin ve tekleşmenin önem kazandığı günümüzde, insanlar tek yönlü yayıncılıktan internet örneklerinde olduğu gibi etkileşimli olmaya yöneliyor; bunu sosyal medya ve türevlerinden kolayca görmekteyiz.

İnternet Yayıncılığı ve Sosyal Medyanın Etkisi

İnternet ve sosyal medya, bireyselleşmenin ve katılımın ön plana çıktığı bir çağda, interaktiviteyi mümkün kılan güçlü platformlar haline gelmiştir. Bu platformlar sayesinde kullanıcılar, yalnızca içerikleri izlemekle kalmayıp aynı zamanda yorum yaparak, eleştirerek ve katkıda bulunarak aktif bir şekilde katılım göstermektedir. Bu durum, özellikle gençlerin klasik televizyon ve radyo yayınlarından uzaklaşmasına neden olmaktadır. Spor programları ve bazı popüler diziler dışında, klasik yayıncılığın izleyici kitlesini giderek kaybettiği görülmektedir.

Reklam Gelirlerindeki Değişim

Bu dönüşüm, reklam gelirlerine de doğrudan yansımaktadır. 2023 yılı itibarıyla Türkiye’de toplam reklam yatırımları 140 milyar TL’ye ulaşmış ve bu miktarın %72,6’sı dijital mecralara aktarılmıştır. Buna karşın televizyonun reklam pastasındaki payı yalnızca %20,9 olmuştur. Dünya reklam yatırımları içerisinde Türkiye’nin payının binde 4 olduğunu söyleyen Reklamverenler Derneği Başkanı Ahmet Pura, “Bu oranın yüzde 1’e çıkartılabilmesi için dünyada da konuşulan ‘şeffaflık ve güvenilirlik’ meselesini kendi içimizde çözüyor olmamız lazım” öngörüsünde bulunmuştur. Ayrıca gerekli özendirici ve teknik yöntemlerin hayata geçirilmesiyle bu hedeflere ulaşmak mümkün olabilecektir.

Dijitalleşmenin etkisiyle yeni bir kavram olan “Platform Kapitalizmi” her geçen gün etkisini arttırmakta ve pazar payını yükseltmektedir. Tüm bu gelişmeler, sert rekabetin daha da yükseleceğinin bir göstergesidir.

Sonuç olarak dijital medyanın yükselişi ve klasik yayıncılığın gerilemesinin açıkça ortaya koyduğu gibi, izleyiciler kısa içerikler ve interaktif özellikler sunan dijital platformları tercih ederek klasik televizyon izleme alışkanlıklarını hızla terk etmektedir.

Klasik Yayıncılıkta İnteraktivite İmkanları

Klasik televizyon ve radyo yayınlarının teknik altyapısı, izleyicilerle etkileşim kurulmasını zorlaştırmaktadır. TV ve radyo yayınlarının teknik olarak sadece izlenebilmesi, izleyicinin TV alıcısı üzerinden geri bildirim iletmesine imkân tanımamaktadır. Bu sorunu ancak yayıncılar ve izleyicilerin birlikte çözmesi mümkün görünmektedir. Eğer yayın kuruluşları internet yayıncılığındaki etkileşimi kendi yayınlarında uygulamaya başlamazlarsa, yakın gelecekte izleyici sayıları da reklam paylarında olduğu gibi dramatik şekilde azalacaktır. Yani %72,6’dan %20,9’a düşecektir.

Ancak bazı yayın kuruluşları, özellikle haber programlarında bu eksikliği gidermek için “Dinamik Habercilik” denilebilecek yöntemlere başvurmaktadır. Sosyal medya platformlarından gelen mesajların canlı yayında paylaşılması ve izleyicilerin mesajlarının filtrelenerek ekrana yansıtılması, izleyici ilgisini artıran yöntemlerden biridir. Bu yöntemlerin geliştirilmesi ve daha yaygın hale gelmesi, klasik yayıncılığın dijital medya ile rekabet edebilmesi açısından kritik önem taşımaktadır.

Yazılı Basında İnteraktivite

Yazılı basında da benzer bir dönüşüm yaşanmaktadır. İnternet öncesinde gazeteler ve dergiler okuyuculara yalnızca tek yönlü iletişim sunmaktaydı. Ancak internetin sunduğu interaktif olanaklar, okuyucuların yorum yapabilmesine, fikirlerini paylaşabilmesine ve içeriklere katkıda bulunabilmesine olanak tanımıştır. Bu gelişmeler geleneksel yazılı basının tirajlarını olumsuz etkilemiş; okuyucuların dijital platformlara yönelmesine neden olmuştur. Fakat internet haber sitelerinde okuyucu yorumlarına yeterli geri dönüş sağlanmaması önemli bir eksiklik olarak öne çıkmaktadır. Haber siteleri algoritmik gazetecilik veya yapay zekâ tabanlı uygulamalar kullanarak okuyucu yorumlarına hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verebilir; ayrıca okuyucu yorumlarının ödüllendirilmesi gibi yöntemler de etkileşimi artırabilir.

Aslında her şeyde olduğu gibi esaslı paradigma değişikliklerinin sistemleri kökten değiştirmesi gerekmektedir. Yerleşik sistemlerin verimsizliğini gidermek için daha inovatif enstrümanların bulunması ve işletilmesi şarttır. Örneğin;

- Yayıncı kuruluşların etkileşimli tekniklere daha fazla yer vermesi

- Yapay zeka destekli sanal etkileşimli sohbetler

- Yayıncının reklamlardan izleyiciye pay vermesi

- Arttırılmış gerçeklik

- Canlı anketler

Bu alandaki benzer yeniliklerin önünü açabilecektir.

Sonuç ve Öneriler

Klasik televizyon ve yazılı basın, izleyici ve okuyucuların interaktivite talebini karşılamak zorundadır. Bu talebin karşılanması yalnızca reyting ve tıklama oranlarını artırmakla kalmayacak; aynı zamanda yayıncı kuruluşlar arasındaki rekabette öne geçmeyi sağlayacaktır. Bunun sonuçlarını CRT (Click Rate) ile TV reytinglerinden de görebileceğiz.

Rekabetin giderek kızıştığı bu sektörde dinamik yöntemlerin uygulanması bir zorunluluk haline gelmiştir. Klasik yayıncılar dijital medya araçlarını kendi sistemlerine entegre ederek izleyicilere ve okuyuculara daha fazla katılım imkânı sunmalıdır.

Bir ilk olması amacıyla interaktif tekniklerin faydasını test etmek ve okuyucuların ilgisini ölçmek adına bu yazıya yapılan yorumların tamamına yanıt vermeye çalışacağız; bu etkileşimin siteye, okuyuculara ve yazara faydalı olacağına inanıyorum. Bir sonraki yazıda bu deneyimin sonuçlarını analiz ederek sizlerle paylaşacağım.