HAYAT KALİTESİ VE İNSAN

İnsan, kendi kararlarını verme yetkinliğine eriştikten sonra hayatın içinde gerçek bir yolculuğa başlamaktadır. Eskilerin akıl ermesi, günümüzün ise yetişkin olunması şeklinde ifade ettiği bu durum bireysel kararların başlangıcını temsil etmektedir. Sahip olunan beceriler, imkânlar ve insanın olmak istediği kişi gibi kriterler hayatın bireysel olarak seyrini etkilemektedir. Geçmişten günümüze insanın yapabileceklerine dair bir alt sınır ya da üst limit olmadığı genel olarak düşünülmektedir. Atılan her adım, yapılan her bir çalışma geleceğin konforunu artırmayı amaçlamaktadır. Çünkü her günün birbirinden farklı olmasının yanı sıra bugünlerin dünlerden daha kaliteli olması gibi doğal bir düşünce bulunmaktadır. Soyut olarak varılmak istenen her bir yolculuk engebeli ve dikenli olabilecektir. Bunu yönetebilmek ya da yaşanılan durumlara sağlıklı bir reaksiyon verebilmek oldukça önemlidir.

Her nesil kendinden önceki hayatların birikimiyle hayatını sürdürmektedir. İyi olan miras bir avantajken, kötü olan miras ise verilecek mücadelenin şiddetini artırabilecektir. Çoğu insanla ilgili olan yaşam içerisinde bireysel olarak radikal değişimler yapabilmek ise çoğunlukla mümkün olmamaktadır. Fakat gerek hayal gerek umut duyguları içerisinde her bir insan yukarıda ifade ettiğim karar verme süreçlerini üstlendiği an itibarıyla hayat kronometresini başlatmaktadır. Her insanın hayata bakışı farklı ve olmak istediği nokta kendine özgüdür. Bu amaçları ve hedefleri gerçekleştirirken de maalesef ki kendini çoğunlukla unutan bir insan olduğunu da fark edememektedir. Çünkü başkalarının iyi ya da kötü tecrübeleri rahatlıkla görülürken, kendimizle ilgili farkındalığımız ve bilincimiz aynı seviyede olamamaktadır. Bu da bizlerin hayat kalitemizi artırma amacımızı gerçekleştirirken, yitirdiğimiz birçok somut durum ya da soyut duygu olarak ilerideki safhalarda karşımıza çıkmaktadır. Elbette ilk kararların alındığı anlarda bu farkındalığın olması kolay değildir. Fakat kendimizden önce yaşayan nesillerin deneyimleri burada bizlere yardımcı olabilecektir. Pek az insan vardır ki bulunduğu iyi ya da kötü bir noktaya geldiğinde eksik yaptığı bir şeyler olduğunu düşünmesin. Zaten her yapılan ilk seferinde ya da tamamen doğru olsaydı gelecek için çok monoton bir hayat söz konusu olmaz mıydı? İşte tam bu noktada hayatı kaçırmayalım derken, kendimizi kaçırma ihtimalimizi göz önüne almamız gerekmektedir. Çünkü iyi bir sonuç almak için attığımız her adım, gelecekte bizden çok şeyler götüren eylemler olarak fark ettiğimiz durumlar olabilecektir. İçinde bulunulan zamanın kıymetini bilebilmek, ilerideki bir zamanda sahip olunabilecek güzel şeyler kadar önemlidir. Emeklerin sonucunda hedeflenen noktaya olabildiğince sağlıklı ve manevi anlamda en iyi şekilde varabilmek, o anın daha kaliteli yaşanmasını sağlayacaktır. Bu nedenle de hayat kalitesini artırırken, kendimizden gidenleri ya da gidebilecekleri her an aklımızda bulundurmamız gereklidir. Çünkü ulaştığımız her nokta, yeni bir pencere ve amaç ortaya çıkaracaktır.

Hayatı geçirmek mümkündür, hayatı yaşamak basittir ama bir o kadar da zordur.