CARI AÇIĞIMIZI KAPATMAK İÇİN YAZILIMI HALA KULLANABİLİRİZ

Merakla beklenen 2018 yılı Orta Vadeli Planı yeni adı ile Yeni Ekonomi Programı Hazine ve Maliye Bakanı tarafından açıklandı. Bu plana göre 2009 yılında 2023 yılı için konulan hiçbir hedefe ulaşılamayacağı da artık belgelenmiş oldu. 2023 yılında ulaşılabilecek en olası hedef olduğu düşünülen 500 milyar dolarlık ihracat rakamına bile ulaşmak artık imkânsız. Yeni ekonomi planında 2021 yılında ihracatın 201 milyar dolar olacağı öngörülmüş ki ihracatımızın bu durumda 2023 yılı hedefine ulaşması için 2 yılda yüzde 150 artması gerekiyor. 2009 yılında yazdığımız yazılarda yaptığımız söyleşilerde hedeflerin kolay hedefler olmadığını, özellikle bilişim sektörü hedeflerinin en azından bazılarına yaklaşılması için yapılması gerekenleri açıklamaya çalışmış aksi takdirde hedeflere ulaşılmayacağını belirtmiş ve sektörden de oldukça fazla hem pozitif hem de negative anlamda eleştiri almıştım. Bugüne bakıldığında sonuç ortada, hedefleri bırakın gerçekleştirmeyi yaklaşamıyoruz bile.

Yalnız yeni ekonomi planında cari açığın kapatılmasına çözüm olarak yine yazılım gibi katma değeri yüksek ürünlerin ihracatından bahsediliyor. En azından yıllar sonra yazılımın katma değeri anlaşıldı ve bu fikir kafalara iyice yerleşti. Doğru, yazılım katma değeri en yüksek ürünlerden biridir. 2010 yılı Mayıs ayında ICT Media dergisinde yazdığım bir yazıda bu konuya değinmiştim, aynı yazıyı alıp bugün de yayınlasak hala güncelliğini koruyor olur. Peki neden böyle oluyor, yıllar geçiyor, sektörel dinamikler değişiyor, yeni yeni teknolojiler ortaya çıkıyor, biz sadece teknolojiyi kullanan tarafta kalıyoruz, bir türlü teknolojiyi yaratan tarafta olamıyoruz. Kime sorsanız bunun böyle olması gerektiğini, araştırma geliştirmenin önemini vurgular fakat sonuçta bazı kişisel başarılar dışında mesela bilişim alanında standart global bir başarıyı yakalayamıyoruz.
Yazılım ürünlerinin ihracatını geliştirmenin yolunu bulamıyoruz ama yine de yazılımı cari açığın bir nebze kapatılmasında kullanabiliriz. Hem kamu sektöründe hem de özel sektörde yazılımı kullanmayan hiçbir ekonomik faaliyet yok. Her yıl yaklaşık 6-7 milyar TL değerinde doğrudan yazılım ithalatı yapılıyor. Birçok elektronik üründe kullanılan gömülü yazılım bedelleri bunun dışında, bu konuda bir istatistik olmadığı için gömülü yazılımlar için dışarıya toplam olarak ne kadar ödendiğini bilemiyoruz. Eğer ithal yazılım yerine yerli yazılım ürünleri kullanılsa en azından bu kadarlık bir tasarruf yapılabilir. Evet ithal yazılımların tamamını yerli ürünlerle karşılayamayız, mesela yerli bir veri tabanımız yok ama bu soruna da bir çözüm üretebiliriz, bir açık kaynak kodlu veri tabanı yazılımını alıp yerlileştirebiliriz hem ürün gelişir hem de tasarruf sağlanabilir. Tabii üretim destek politikalarının da buna uygun hale getirilmesi lazım. Bugün “gerçek anlamda” araştırma geliştirme yapılmıyorsa TEYDEB bu tür projeleri desteklemiyor. Yani illaki yeni bir veri tabanı programı yap diyor, halbuki var olanların üstüne yapılabilecek birçok katma değerli eklenti olabilir ve bunların değeri hiç de azımsanmayacak kadar olabilir. Tam olarak söylemek gerekirse bu tür değerlendirmelerin işin erbabı uzmanlar tarafından yapılması gerekir, yaratılan katma değere ve inovasyona bakılmalı bunun dışında başka faktörlerin etkili olmayacağı bir mekanizma kurmak gerekir.

günlerde bazı kamu kuruluşunda yerli yazılım ürünlerini tercih etme eğilimini görmekte ve bundan çok mutlu olmaktayız. Bu eğilimin tüm kamu kuruluşlarına yayılmasını hatta özel sektör kuruluşlarının da artık yerli yazılıma gerekli ilgiyi göstermesini, yerli yazılıma duyulan şüphelerin ve endişelerin azaltılmasını ümit ediyoruz. Yerli yazılım kuruluşlarda daha fazla tercih edilmesi yerli yazılım sektörünü de geliştirecek, sektör eksiklerini tamamlayacak, üniversiteler programlarını sektör ile daha uyumlu hale getirecekler, sektör kalite seviyesini en üst çizgiye getirmek için ne gerekirse yapacaktır. Şu anda yazılım sektörü de altyapı yazılımlarından ziyade daha çok uygulama yazılımlarına ilgi gösteriyor, bunun nedeni tamamen ticaridir. Bir yerli yazılım markamız yoktur, tüm dünyada marka yaratabilecek bir yazılım şirketimiz teknik olarak mümkün olsa bile ticari açıdan böyle bir ekonomik yükün altına girecek yazılım şirketimiz bulunmamaktadır. Şirketlerimizin de böyle bir düşüncesi olduğunu düşünmüyorum. Yazılımda marka olmak kolay değildir, çok uzun süreli devlet desteği ile bu başarılabilir ama bugün için markalaşma konusu bize biraz uzak gibi duruyor.