KIZIL ELMA İÇİN ADALET

Birey ve millet olarak kendimizi nerede konumlandırıyoruz? Etken tarafta mı, edilgen tarafta mı?
Bu kararı verirken, atalarımızdan miras kalan; binlerce yıllık tarihimizden süzülmüş, ele avuca sığmaz ama vicdanlı karakterimizden mi ilham alacağız? Yoksa edilgen bir duruş sergileyip, bize biçilen misyonu sorgulamadan mı kabul edeceğiz?

Atalarımız der ki: “Tarlada izi olmayanın, harmanda sözü olmaz.”
Dünya değişiyor. Yakın coğrafyamızda, yüzyıl önce çizilmiş roller değişirken yalnızca izleyici olursak, bir kez daha bizi konumlandırdıkları yeri kabullenmek zorunda kalacağız. Üstelik bu kez kimse bize “kabul ediyor musunuz?” bile demeyecek. Yalnızca, “Size bu görevi verdik,” diyecekler.

Çağ açıp çağ kapatan bir milletin torunları olarak hangisini seçeceğiz?
100 yıl önce yedi düvele meydan okuyarak zafer kazanan bir ecdadın evlatları olarak hangi yolu tercih edeceğiz?
Bizden sonraki nesillere ne bırakacağız?
“Bize dokunmayan yılan bin yaşasın” mı diyeceğiz, yoksa o yılanın başını mı ezeceğiz? Neyi tercih edeceğiz?

Bize dayatılan hayaller mi, yoksa bizim kurduğumuz Kızıl Elma mı?
Kızıl Elmamız nedir? Ulaşmak için ne kadar zamanımız var?
Kızıl Elma’yı uzaklarda aramaya gerek yok. O, Anadolu coğrafyasıdır. Bu topraklarda doğan gençlerimizdir.
Gençliğe yapacağımız her doğru yatırım, Kızıl Elma’yı parlatacak ve sağlamlaştıracaktır.

Çevremiz yangınlarla kuşatılmışken, Kızıl Elma'yı korumak için devlet ve millet olarak aynı anda birçok gerçek gündemi yönetmek zorundayız. Devlet kademesi bu süreci bir orkestra şefi gibi yönetmelidir. Farklı seslere alan açarken, tüm seslerin anlamlı ve ahenkli bir bütüne dönüşmesini sağlamalıdır. Kakafoniye izin verilmemeli, ama çok seslilik anlam kaybına dönüşmemelidir.

Bu, yönetme sanatıdır.
Yönetmenin özü ise sistemdir. Sistemin çarkları doğru işlemelidir. En kritik çark ise güvendir.
Güven, adaletle kazanılır.
Adaleti koru ki güveni koruyasın.
Güveni koru ki Devlet’i yaşatasın.
Devlet’i yaşat ki milleti koruyasın.
Milleti koru ki Vatan ayakta kalsın.

Sonuç olarak, haklıya hakkını vermek; haksıza da haksız olduğunu bildirmek gerekir. Suçluya cezasını, mazluma ise hakkını teslim etmek…
Kısacası adalet
Çünkü Kızıl Elma’nın yolu adaletten geçer.

SON SÖZ:

“Devletin hazinesi adalettir.”Konfüçyus
“Büyük şeyleri büyük milletler yapar. İstiklal, istikbal, hürriyet; her şey adaletle kaimdir.”Mustafa Kemal Atatürk