Metaverse nereye gitti? Göz kamaştıran vaatlerden, sessizliğe uzanan yolculuk…Yüksek beklentiler, yetersiz altyapı ve hızlı spekülasyonlar… Metaverse’ün gözden düşüşünü anlamak, teknolojinin geleceğini anlamaktır.
2021 yılında teknoloji dünyası “metaverse” kavramına kilitlenmişti. Facebook’un Meta’ya dönüşmesi, NFT’lerin milyon dolarlık satışlarla gündeme oturması, sanal arsaların el değiştirmesi ve VR/AR teknolojilerindeki ilerlemeler, metaverse’ü internetin bir sonraki evresi olarak tanımlamıştı.
Fakat 2025’e geldiğimizde metaverse, ne sosyal medyada ne yatırım dünyasında ne de gündelik hayatta aynı ağırlıkta ilgi çekmiyor ve konuşulmuyor. Heyecan yerini sessizliğe bıraktı. Peki neden?
Metaverse’ün vaat ettiği sürükleyici ve kesintisiz dijital dünya, bugünkü teknolojik altyapıyla tam anlamıyla karşılanamadı. Sanal gerçeklik gözlükleri hâlâ pahalı, ağır ve kullanıcı dostu değil. 5G gibi yüksek hızlı bağlantılar dünya genelinde henüz yaygınlaşmadı. Bu faktörler, teknolojinin geniş kitlelere ulaşmasını engelledi.
2021-2022 döneminde metaverse yatırımları ciddi bir spekülasyon dalgasına sahne oldu. Decentraland ve The Sandbox gibi platformlarda milyon dolarlık sanal arsa satışları gündemin manşetleriydi ve teknoloji ile ilgilenen tüm erkenciler bu yeni trendde yerini almak için yarışıyordu. Ancak bu yatırımların büyük kısmı değerinin %80-90’ını kaybetti. Sonuç: Yatırımcılar başka alanlara yöneldi, kamuoyunun güveni zedelendi.
Pandemi Etkisi Azaldı, Sanallık Geriledi
Pandemi, fiziksel etkileşimlerin kısıtlandığı bir dönemde sanal dünyalara olan ilgiyi artırdı. Toplantılar, konserler, sosyal buluşmalar bile metaverse benzeri ortamlara taşındı. Ancak hayat normale döndükçe fiziksel dünyanın önemi yeniden arttı. Metaverse bir “zorunluluk” olmaktan çıkınca ilgisi de azaldı.
Metaverse tamamen ortadan kalkmadı; sadece şekil değiştiriyor. “Herkesin yaşadığı dijital evren” hayali yerine, sağlık, eğitim, sanayi ve oyun gibi alanlarda niş kullanımlar ön plana çıktı.
Örneğin:
• Cerrahlar karmaşık ameliyatları VR teknolojisiyle simüle ediyor ve bunda da çok başarılı sonuçların alındığı medyada yer alıyor.
• Endüstride dijital ikizler (digital twin), üretim süreçlerini modelleyerek verimliliği artırıyor.
• Eğitimde sanal sınıf ortamları öğrencilerle etkileşimi güçlendiriyor. Pandemi döneminde MEB ve Üniversiteler başarılı uygulamalar gerçekleştirmişti.
Son birkaç yılın en büyük çıkışını ise yapay zekâ yaptı. ChatGPT , Grok gibi üretken yapay zekâ modelleri, işletmelere doğrudan fayda sağladı. Bu da yatırımcıların ve kullanıcıların ilgisini metaverse’ten AI tarafına kaydırdı.
Blockchain ve NFT gibi metaverse ile bağlantılı teknolojiler de güven kaybı yaşadı. NFT piyasasındaki çöküş ve kripto paralardaki dalgalanmalar, sanal ekonomilere dair soru işaretlerini artırdı.
Türk Halkının Metaverse Macerası
2021-2022 yıllarında Türk halkı, metaverse’e büyük ilgi gösterdi. Deloitte raporuna göre, yetişkinlerin %94’ü artırılmış gerçeklik kavramını biliyor, her 4 kişiden 1’i metaverse bağlantılı kripto para sahibi; bu, dünyada en yüksek oran. 2021’de 20.000’den fazla sanal arsa Türkler tarafından alındı, global satışların %50’si Türkiye’den gerçekleşti. Ancak 2023’ten itibaren küresel ilgiyle birlikte Türkiye’deki heyecan da azaldı, yatırımlar %90 değer kaybetti. Yine de Türk halkının teknolojiye yatkınlığı, metaverse’ün geleceğini umutlu kılıyor.
Son Söz: Beklemede Kalan Gelecek
Uzmanlara göre metaverse’ün potansiyeli hâlâ mevcut, ancak zamanlaması değişti. Gerçek anlamda bir dijital evrenin ortaya çıkması, daha hafif ve ekonomik VR/AR cihazlarına, yüksek hızlı bağlantılara ve daha sezgisel yazılımlara bağlı
Metaverse bugün için geriye çekilmiş görünüyor. Ama bu onun tamamen sona erdiği anlamına gelmiyor. Sessizce biçim değiştiriyor, niş alanlarda gelişiyor ve belki de büyük dönüşü için zamanını bekliyor.
Bugün için bir “gelecek vaadi”… Ama yarın, teknoloji başka konuşacak. Belki de metaverse, dönüşerek geri dönecek.
Kaynakça