SİHİR VE ICT SEKTÖRÜNÜN KELEBEK ETKİSİ

ICT sektörü bir sihir gibidir. Bir CD, bir flaş disk, bir işlemci; sihirdir.

Geleneksel “kelebek etkisi” açılımı:

“Bir mıh bir nal kurtarır; bir nal bir at kurtarır; bir at bir er kurtarır; bir er bir cenk kurtarır; bir cenk bir vatan kurtarır."

Günümüz kelebek etkisi açılımı:

“Bir işlemci bir program kurtarır; bir program bir bilgisayar kurtarır; bir bilgisayar bir yazılımcı kurtarır; bir yazılımcı bir ekonomi kurtarır; bir ekonomi bir ülke kurtarır.”

Biraz uçuk birhayalkuralım belki gerçek olur!!!

Aras adında bir Türk genci, evinin garajında bir çip ve işlemci icat ediyor. Bu çip ve işlemci nano teknoloji, kauçuktan ve mevcutlarının son nesil işlemcisinden yüz adım daha ileri (Core i100 - 100th Gen) . Amerikan devi olan işlemci üreten iki şirket patentin haklarını almak için 200 Milyar USD teklif veriyor. Ancak Türk Devleti stratejik ürün olması nedeniyle satışa onay vermiyor. 2019 yılında, digital platform sahibi olan Tuna adında genç bir Türk girişimcimiz, bu işlemciyi kullanarak 5G ve 6G için 5cm boyutunda baz istasyonunun lansmanını yapıyor ve 50 milyar USD’lik yatırım alıyor. Aygül ve Aybike adlı iki genç Türk bilim kadını, bu işlemcilerin kullanıldığı cep telefonlarında, hiç şarjı bitmeyen telefon bataryası icat ediyor. Tüm telefon cihazı üreten markalar sipariş sırasına giriyor. Memetcan ve Eren adlı iki Türk genci, bu yeni işlemcileri kullanarak, 2019 yılının ilk çeyreğinde dünyanın en hızlı Kuantum bilgisayarını icat ediyor. Bu icatlar yıkıcı, inovatif icatlar. Tüm ICT sektöründe domino etkisi yaratıyor. 2019 yılı Nobel ödülleri Türk gençlere veriliyor. Türkiye’nin 2019 ICT ihracat rakamı 100 Milyar USD’ye çıkıyor. Yıllık doğrudan yatırım tutarı 75 Milyar USD ye çıkıyor. İlk yıl 20 bin mühendis istihdam ediliyor. Almanya’dan mühendis ithal ediliyor. Hayal mi evet hayal!!! Gerçek olma ihtimali var mı? Tüm toplumun ve ülkenin bakış açısına bağlı. Olaylara samimi yaklaşımına bağlı.

Özellikle çok abartı örnekler verdim.

Her şey küçücük sihirli bir işlemciye mi bağlı acaba?!!!

Dünyanın en önde gelen ve piyasanın domine oyuncusu ABD menşeili çekirdek işlemci üreticisi bir firma, Aralık -2018’de Çin’deki Fuzhou Mahkemesi ve Almanya’daki Münih Mahkemesi’nde yine ABD’li dev bir markaya karşı patent davalarını kazandı malumunuz. Kaybeden firmayı hem Avrupa Birliği hem de Çin pazarında zor günler bekliyor olmalı.

Acaba sihir bu çekirdek işlemcide mi? Şimdi gelelim kelebek etkisine.

Biz ülke olarak bunu yapamaz mıyız? 175 üniversitesi, 80 milyon nüfusu ve yeni icatlar çıkartma kültürü yeşermekte olan bu güzel ülkemizde bunu yapabilir miyiz?

Neden olmasın? Aslında tam da zamanıdır. Kanaatimce yeni Cumhurbaşkanlığı modeli, hızlı karar alma süreçlerini beraberinde getirmişken, devletin ilgili kurum ve yöneticileri bürokrasiden ari olarak hızlıca bir araya gelebilir ve hızlıca plan, program ve kararları verip uygulamaya geçebilirler. Bunun için bir ay iki ay beklemeye gerek yok, hemen başlanmalı. Ülke menfaati bunu gerektiriyor.

Bir parantez açmak isterim konuyla alakalı olduğu için:

(Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı güzel bir uygulamayı hayata geçirdi. 15 Aralık 2018’de “TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı” ile alanlarında çok üst seviye bilimsel çalışmalar yapan bilim insanlarının Türkiye’de çalışmaları teşvik edileceği açıklandı. Yeterli mi, değil tartışılabilir. Ancak beyin göçünü tersine çevirmek için iyi bir başlangıç olduğu görülüyor. Bu çalışma desteklenmeli ve konuyla ilgili milli bir seferberlik başlatılmalı. Türkiye’ye gelecek bilim adamları için sadece maddi haklar değil sosyal, kültürel ve fiziksel imkanlar da sağlanmalı. Uygulama, bürokrasisi yüksek bir çalışma. Bilim insanları bilimle “hal” olmuş insanlar. Uyguluma bu insanları bürokratik evrakla meşgul etmeden hayata geçirilirse daha faydalı çıktılar alınacağı aşikâr. Zaten ilgili kişinin yurtdışında kurulu bir düzeni var ve maddi durumla ilgili de problemi bulunmuyor. Davet sahibi devlet olarak biziz. O zaman ev sahibi olarak daha hassas, daha proaktif ve iddialı olunmalı.)

Parantezi kapatarak konumuza dönelim. Yeni hükümet sisteminin bu tarz programları hızlıca hayata geçirmek için iyi bir model olduğu görülüyor. O halde bu iş aylar yıllar almadan bir günde de karara bağlanabilecek ve bir günde de uygulamaya geçilebilecek bir iradeye ihtiyaç duyuyor. Bu irade var ise, ICT Sektörü’nün Kelebek Etkisi Türkiye’de hissedilir, cari açık düşer. Çünkü sektörümüz yetenekli ve tecrübeli beyinlere, esnek ve şartlara hızlıca adapte olabilen yeteneğe sahip bir sektördür.

Gün bugündür sevgili dostlar. Ortak iradenin ülke menfaatlerinin maksimize edilmesi yönünde oluşması için, elimizden ve fikrimizden ne geliyorsa hemen uygulamaya koymalıyız.

Hayallerinizin 2019 yılında gerçekleşmesi dileğiyle, yeni yılınızı kutlarım.