Türkiye’de yaşayan 81 milyon kişi olarak geçen yıl ne kadar Katma Değer Vergisi ödedik biliyor musunuz?
Hemen aklınıza KDV’yi vatandaşlar mı şirketler mi ödüyor sorusu gelebilir.
Son aşamada KDV’nin ödeyicisi nihai tüketiciler.
Şirketlerin rolü ise yaratmış oldukları katma değere bağlı olarak vatandaşlardan aldığı KDV’yi Devlete beyan ederek aktarmaktır.
İşte bu surette 2018 yılında Devlete aktarılan KDV 56 milyar 356 milyon lira olmuş.
81 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının tamamı KDV ödeyicisi olmasına karşın, Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine 2018 yılsonu itibariyle KDV mükellefi sayısı 2.674.151’dir. Bunların bir kısmı kurumlar vergisi mükellefi olan şirketler bir kısmı da gelir vergisi mükellefi olan gerçek kişilerden oluşuyor.
Merak eden okuyucular için şunu da söyleyelim. 18 yıl önceki KDV mükellef sayısı 2.870.826 imiş.
Aslıdan buradan çıkan sonuç; nüfus artıp KDV ödeyici sayısı artsa da KDV mükellefi sayısı azalmıştır.
Sağ olan tüm vatandaşları ilgilendiren KDV’nde son günlerde bazı değişiklikler sözkonusu oldu.
Bu yazımızda bir kısmı vatandaşları bir kısmı da KDV mükelleflerini ilgilendiren bu değişikliklerden söz etmek istiyoruz.
Basılı Kitap ve Süreli Yayında KDV Sıfırlandı
Poşetle satılan yayınlar hariç olmak üzere basılı kitap ve süreli yayınlar KDV’den istisna edildi. İstisnanın uygulanmasında herhangi bir parasal sınırlama da söz konusu olmayacak. Böylece son aylarda kamuoyunun gündemine gelen basılı yayınlarda KDV’nin sıfırlanması hayata geçmiş oldu. Peki ya dijital yayınlar, sesli kitaplar?
Dijital kitap, dijital süreli yayınlar ve sesli ise en yüksek orandan yani %18 oranı üzerindenvergilendirilmeye devam ediyor. Dijital yayınların basılı yayınlara nazaran daha yüksek bir orandan vergilendirilmesine anlam vermenin pek mümkün olmadığını da belirtelim.
Yer edinmiş vergilendirme politikası yaklaşımları dışsal maliyetleri yüksek olan ürünler (karbon yakıtları, alkol, tütün gibi) üzerinden daha yüksek oranda vergi alınmasını, ekonomide etkinlik ve verimlilik artışına yol açan ürünleri ise dışsal getirileri olan ürünler olarak daha çok teşvik edilmesini önerir. Basılı yayınların olumsuz çevresel etkileri nedeniyle dışsal maliyetleri yüksektir. Buna karşılık dijital yayınların etkinlik ve verimlilik nedeniyle dışsal getirileri daha yüksektir.
Önerimiz en azından dijital yayınlarda da KDV’nin sıfırlanması yönündedir.
KDV İndirimi Takip Eden Yılda da Yapılabilecek
Bilhassa yılsonlarında ve yılbaşlarında KDV mükelleflerine stres yaşatan bir uygulamadan söz etmek istiyoruz. İşletmeler bir mal ve hizmet satın almışlarsa faturada yer alan Katma Değer Vergisini ilgili yılın sonuna kadar defter kayıtlarına almaları gerekiyordu.
1 Ocak 2019’dan itibaren yürürlüğe giren değişiklikle KDV mükellefleri mal ve hizmet alımının yapıldığı takvim yılını izleyen takvim yılının sonuna kadar faturada yer alan KDV’leri indirim konusu yapabilecekler.
Böylece Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1985 yılından beri yaşanan bir sorun çözülmüş oldu.
Öte yandan geçen yıl Nisan ayında başlayıp bu yıl Şubat ayının ortalarına kadar piyasada yaşanan, 2018 yılına ait faturaların 2019’da indirim konusu yapılıp yapılamayacağı yönündeki tartışma KDV Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikle giderildi.
Buna göre 2018 takvim yılına ilişkin mal ve hizmet alımlarına ait fatura veya benzeri belgelerin 2019 takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili defterlere kaydedilmesi halinde, bu belgelerde gösterilen KDV’lerin 2019 yılının ilgili ayında indirim konusu yapılabilecek.
Yeminli Mali Müşavir Raporuyla KDV İadelerinde Hızlandırma
Ocak 2019 ve sonrasındaki işlemlerden kaynaklanan KDV iade taleplerini Yeminli Mali Müşavir raporu ile yapan mükellefler, sorunsuz olan iadelerinin yarısını süre kaybetmeden 10 iş günü içinde alabilecekler.
Bu uygulama, yüklenilen KDV nedeniyle finansman yükü taşıyan ama aynı zamanda iade hakkı olan şirketler açısından olumludur. Bu sayede şirketler bir nebze olsun finansal açıdan rahatlamış olacaklar.
Keza YMM raporlu iadelerin bir kısmı için işlem süresi standardının getirilmesi de hizmet kalitesinin artırılması açısından da yerinde olmuştur. Vergi dairesi yine yapması gereken kontrolleri yapmaya devam ederken vergi mükellefleri sorunsuz iade tutarlarının yarısına neredeyse hemen kavuşmuş olacaklar.
Bu arada şunu da belirtelim. İade edilen KDV’ler mükelleflerin KDV beyanlarında bekleyen devreden KDV’leri değil Ocak 2019’dan itibaren yapılacak işlemlerden doğan ve KDV mevzuatı gereğince iade imkanı olan yüklenilen KDV’leri kapsıyor.
Özetle; hayatın her alanında yer alan KDV’deki her türlü basitleştirme ve kolaylaştırma anlamına geliyor.
Bu nedenle de emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.