Pazarlamada Yeni Trend: Çok’tan Çok’a beraber yaratma ve işbirliği

Nisan 2019’da Endüstri 4.0 ile birlikte, hayatımıza giren Pazarlama 4.0 kavramı üzerinde durmuştuk. Yazımın ICT Media’da yayınlanmasının ardından Gürcistan’a yaptığım iş gezisinde “Çok’tan Çok’a beraber yaratma ve işbirliği”kavramının uluslararası arenada nasıl karşılık bulduğunu bizzat deneyimledim. Gürcistan ziyaretimde kurum ve kuruluşların işbirliği görüşmelerine nasıl değerlendirdikleri konusu bu sayımızda ayrıntılı olarak ele alacağım.

Öncelikle pazarlamanın tarih içerisinde yaşadığı evrimi bir kez daha hatırlatalım. Pazarlama 1.0 müşteri ile etkileşimde “Bir’den Çok’a işlem”i temel olarak alırken, Pazarlama 2.0 “Bir’e Bir ilişki” üzerinde yoğunlaşmış, Pazarlama 3.0 “Çok’tan Çok’a işbirliği”ve günümüze geldiğimizde ise Pazarlama 4.0 “Çok’tan Çok’a beraber yaratma ve işbirliği”ni müşteri ile etkileşimde temel olarak almıştır.

Gürcistan’ın başkenti olan Tiflis’temerkezine Pazarlama 4.0’ı koyduğumuz bir çalışma kapsamında birçok kurum ve kuruluş ile bir araya gelme imkânı buldum. Deneyimlerimden edindiğim tecrübenin en önemlisi şu: Artık hiçbir ülkeye benim elimde şöyle bir ürün var diye ziyaret ederek ürününüzü pazarlayamazsınız. Çünkü dünyamız artık tahmin ettiğimizden daha küçük ve herhangi bir noktada herhangi bir ürüne ihtiyaç doğuyor ise zaten ihtiyaç sahibi ilgili ürünü, oturduğu yerden istediği özelliklerde elde edebiliyor.

“Çok’tan Çok’a beraber yaratma ve işbirliği” de tam bu noktada kendisini gösteriyor.

Deneyimlerimden edindiğim tecrübe, pazar oluşturma çabalarında müşterilerin duyularının daha fazla dikkate alınması, olası ürünlerin müşterileri beklentileri ile birlikte ortaya çıkarılması, insanları dolayısı ileşirketleri birbirine bağlı veilişkili bir şekildebir araya getirilmesi temeline dayalı bir pazarlama anlayışı ile hareket etmenin önemini bir kez daha gösterdi.

Uluslararası arenada artık hiçbir şey eskiden olduğu gibi değil. Herhangi bir ülkede herhangi bir ürünü pazarlamanın ön şartı, iş birliği kültürünü özümseyerek, ürünü gideceğiniz ülke şartlarına göre uyarlayıp, birlikte üretip birlikte pazarlama çalışması yapılabilmekten geçiyor.

Mart 2019’da yaptığım seyahatte Tiflis Büyükelçimiz ile gerçekleştirdiğimiz toplantıda Sayın Elçimiz bizleri Gürcistan’da yapılabilecek herhangi bir etkinliğin direk pazarlama amacı ile değil işbirliği ekseninde yapılması gerektiği konusunda bizleri yönlendirmişti. Sayın Büyükelçimizin yönlendirmelerinin ne kadar önemli olduğunu, gerçekleştirdiğim ikinci seyahatte bizzat deneyimledim.

On günlük deneyimlerime gelecek olursak başlıklar halinde sizler ile paylaşmak istiyorum.

Birçok gelişmekte olan ülke gibi Gürcistan’da da Avrupa, Amerika ve Uzakdoğu ülkeleri resmi kurumların dışında STK’lar kurarak, ticari faaliyetleri bizzat koordine ediyorlar. İlgili STK’lar özellikle ticari alanda faaliyet göstererek, ülkelerinin firmaları adına kurumsal bağlantılar sağlıyorlar. Seyahatim sırasında birçok ülke STK’sı ile bir araya gelerek işbirliği yapmanın önemi ve birlikte hareket etme konusunda mutabakat oluşturduk.

Ticari olarak not aldığım ihtiyaçlara gelecek olursak; öncelikle Bilişim sektörü konusunda Gürcistan Devleti işbirliğine hazır. Ama olmaz ise olmazı, sürekli üzerinde durduğumuz birlikte yaratma ve birlikte pazarlama çerçevesinde bir araya gelerek, çalışma altyapısı oluşturulması.

Bilişim sektörü özelinde başlıklar ise şu şekilde sıralanıyor. Sağlık Sektörünün dijital dönüşümü, finans sektörünün dijital dönüşümü, savunma sektörünün dijital dönüşümü öncelikler arasında yer alıyor.

Bir diğer konu başlığı Tarım Sektörü. Özellikle hassas tarım diye nitelendirdiğimiz alanlarda Gürcistan her türlü ticari çalışmaya açık durumda. Ürünlerini dijitalleştirmiş, standartlarını oluşturmuş, AB standartlarında tescil belgelerini edinmiş olan firmalarımız için bulunmaz bir nimet Gürcistan.

Yaptığım görüşmelerde gerek resmi kurumlar gerekse de özel kurumlar ve STK’lar ağız birliği etmişçesine standartlara dikkat çektiler. Biz ülke olarak standartları bir belgeden ibaret olarak görsek de ürünlerimizi ihraç etmek istiyorsak bu standartları özümsememiz gerekiyor.

Görüştüğümüz firmalar tarafından talep edilen birçok konu başlığı olduğu gibi, daha önce Gürcistan ile ticari çalışmalar yapmış birçok firmanın da isimleri negatif anlamda tarafımıza iletildi. Gerçekleştirmeyi planladığımız iş forumu için yaptığımız toplantılarda yerli üreticilerimizin negatif anlamda isimlerinin zikredilmesi rahatsız edici olsa da; bunun sebebinin standartlara uymamaktan kaynaklandığını görmek, Gürcistan firmalarına hak vermeme sebep oldu. Aslında bu tür firmaların yabancı ülkelerde sadece kendi firmalarının ismini lekelemediğini, olayın bütün ülke firmalarına olan güveni de sarstığını bizzat görmüş oldum. Bu yüzden pazarlama anlayışımızın yanında ülkemiz yöneticilerinin ürün ihraç eden firmalara da standartlar getirmesi gerektiğinin önemini gördüm.

Çünkü siz aslında ürününüzü pazarlamıyorsunuz. Yaptığınız bütün olumlu çalışmalar, ülkenizin yurtdışında değerini arttırıyor. Yaptığınız her türlü olumsuzluk, ülkenizin negatif olarak algılanmasına sebep oluyor. Küçük bir örnek vermek gerekirse, AB standartlarında elektronik ürün satmak üzere anlaştığınız bir kuruma, ürünleri Çin’den tedarik ederek satıyorsanız, kısa vadede bu size para kazandırabilir. Fakat günün sonunda o ülkeye girmek isteyen herhangi bir sektörün önünü tıkamış oluyorsunuz.

Gürcistan’ın bir özelliği de en fazla ticari etkileşim yaptığı ülkenin Türkiye olması. Elimizde böyle bir Pazar var iken ve bu Pazar bizim Orta Asya’ya açılacak kapımız olmaya bu kadar niyetli iken, ülkemiz adına bu fırsatları değerlendirmemiz gerekiyor.

Bir diğer önemli gördüğüm hususu da belirtmeden geçemeyeceğim. Ticaret ve Sanayi Odalarımızın herhangi bir veri ve hazırlık yapmaksızın, ticari heyet adı altında Gürcistan ziyaretlerinin ne kadar olumsuz karşılandığı bilgisi bizlere iletildi. Halbuki yapılması gereken öncelikle bir planlama, ziyaret edilecek yerler ile bağlantı sağlayarak, elinizde oluşturduğunuz Network bilgileri dahilinde ziyareti gerçekleştirmek olmalı. Haricinde yaptığınız seyahat gezelim-görelim-eğlenelim den ileriye geçmeyeceği bilinmelidir. Amacımız gezmek ve görmek ise haklısınız. Yok değilse gerçekten iş yapmak istiyorsak biraz planlama lütfen!