21. yüzyıl, günlük yaşamı yeniden şekillendiren, modası geçmiş süreçleri kolaylaştıran ve hatta tamamen yeni iş sektörlerine yol açan yeni bir teknolojik çağ açtı. Bu aralar sektörde kullanılan en yaygın sözcüklerden bazıları dijitalleştirme, dijitalleşme ve dijital dönüşümdür. Niçin sayısal yerine “dijital” kelimesi kullanılır bunu da anlamıyorum? Yani İngilizce “digit” kelimesinin Türkçe karşılığı vardır ve hepimizin bildiği gibi bu kelime “sayı”, “rakam”, “basamak” vs anlamına gelmektedir. Aynı şekilde inovasyon kelimesine de karşıyım, İngilizce “innovation” kelimesi Türkçe de “yenilik” anlamındadır. Yani niye “teknolojik inovasyon” yerine “teknolojik yenilik” denilmez, benzer olarak “eğilim” olan “trend” kelimesi kullanılır sektörlerde? Sanki bu kelimeleri kullanınca kişiler acaba daha mı entellektüel olarak düşünürler kendilerini, bilmiyorum gerçekten? Neyse biz konumuza dönelim tekrar, bu üç terim arasındaki farkla ilgili sürekli bir kafa karışıklığı vardır, hatta bunların arasında önemli bir ayrım bile olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla eğer sektörde bu konuyla ilgili işinizde ne tür değişiklikler yapılması ya da olması gerektiğini tartışırken bu farkları dikkate almakta yarar vardır.
Yukarıdaki şekilde genel bir açıklaması sunulan bu üç kelimenin şimdi tam olarak ne anlama geldiğine birlikte bakalım.
Sayısallaştırma: Analog’dan (Örneksel) sayısala geçiştir.
Her şey bu işlemle başladı. Normalde, bilindiği gibi iş süreçleri analogtur (yani örnekseldir). Eğer tamir edilmesi gereken bir cihazınız varsa, sorununuzu açıklayan bir iş emri formu dolduracak olan üreticiyi ararsınız. Bir servis teknisyeni konuyu değerlendirmek ve arızayı gidermek amacıyla size gelmek üzere gönderilir. Tüm müşteri dosyaları, ürün el-kitapları, tamir kılavuzları basılı kopyalardır. Bu, servis teknisyeninin müşterinin adı ve adresinden günlük randevuların listesini içeren not defteri ile değiştirilecek parçaların listesi ve ürünün geçmişine ait herşeyi içerecek olan bir sürü belge ve kağıt ile size geleceği demektir. Sayısallaştırma işte tüm bu bilgilerin sayısal formatta mevcut ve erişilebilir hale getirilmesi işlemidir.
Yani bu işlem bilginin fiziksel formattan sayısal hale getirilmesidir. Bu suretle, sayısal olmayan herhangi bir şeyi bilgisayar sistemlerinin kullanabileceği sayısal bir betimleme haline getirmek, süreçleri veya iş akışlarını otomatikleştirmek anlamına gelir. Sayısallaştırma veriye gereksinimi olan iş değeri yaratmayı mümkün kılar. Verilerden yararlanan ticari kullanım durumları için temel oluşuma yardımcı olur.
Kağıt dokümanları tarayıp bunları bilgisayar sabit diskinde PDF gibi sayısal bir doküman olarak saklamak, kağıtlara yazılmış notları bir Excel tablosuna aktarmak, vs gibi işlemler sayısallaştırma için basit örnekler olarak verilebilir.
Sayısallaşma: Sayısallaştırılmış bilgiyi bizim için işler hale getirmektir.
Örneksel veri sayısal hale getirildiğinde, standart iş pratiklerini kolaylaştıran uygulamalar için çok büyük bir potansiyel vardır. Saha hizmet sağlayıcıları, sayısallaştırılmış bilgiyi akıllıca kullanmak için “saha hizmet yönetimi” (FSM:Field Service Management) yazılımını kullanabilirler. Örneğin kontak bilgisi ve ürünün geçmişi dahil müşteri hakkında merkezileştirilmiş veriler, servis teknisyenine müşterinin önceki sorunları hakkında ve hangi tür problemle karşılaşabileceği konusunda yardımcı olur. Bu, teknisyenin sorunsuz bir şekilde tamir işlemine yardımcı olacak mevcut ve geçmiş bilgilerden yararlanması anlamına gelir.
Ek olarak, farklı servis teknisyenlerinden aynı veya benzer ürünler hakkında toplanan bilgiler, tekrarlayan sorunları çözmek için kontrol listeleri oluşturmak üzere derlenebilir. Bu tür bilgi paylaşımı, ürün kılavuzlarına ve herhangi bir mobil cihazda mevcut olan video eğitimlerine de uzanabilir. Tüm bu imkanlar, sahadaki teknisyenlerin bir kerede arızayı düzeltmeyi garanti etmek için mümkün olduğunca fazla bilgiye erişmesini sağlar.
Sayısallaşma iş süreçlerini düzeltmek için sayısallaştırmadan faydalanma işlemidir. Bir bilgisayarın sabit diskinden buluta yüklenen bir PDF dokümanı veri analiz etmek için bir çok kişi tarafından paylaşılır. Bir Excel tablosu bulutta depolanan bir Google E-Tablo’ya dönüştürülerek bu belgelerin birçok kullanıcı arasında paylaşılabileceği bir yapılandırılma oluşturulabilir. CD, DVD ya da Blu-Ray disklerden sayısal filmler çevrim-içi (on-line) hizmetlere yüklenerek bir çok kişinin bu filmleri indirme ve kiralaması sağlanabilir.
Sayısal Dönüşüm: Tümüyle yeni iş kavramları yaratmak için sayısallaşma avantajından yararlanmaktır.
Sayısallaştırma ve sayısallaşma sayesinde, değişik platformlar, cihazlar ve arayüzlerde veriye kolayca erişilebilir. Sayısal dönüşüm, tüm bu sayısal veri ve uygulamaları entegre eden yeni iş imkanlarını geliştirme sürecidir. Buna Netflix ve Blockbuster Şirketlerini örnek verebiliriz. Filmler sayısal hale getirilmeye başlandığı zaman tamamen yeni bir iş modelinin önü açılmıştır; “film streaming’i” yani “duraksız film”. Sayısal dönüşüm söz konusu olduğunda bunlar en büyük oyun değiştiricilerdir.
Sayısal dönüşüm, sayısal teknolojilerin olanaklarından tam anlamıyla faydalanmak için ticari faaliyetlerin, süreçlerin, ürünlerin ve modellerin dönüşümüdür. Ana hedef verimliliği, yönetim riskini iyileştirmek ya da yeni gelir kaynakları yaratmaktır. Yapay zeka saha hizmet yönetimi (FSM), arttırılmış gerçeklik araçları (Augmented Reality Tools), kitle kaynak kullanımı gibi uygulamalar sayısal dönüşüm iş fırsatları için verilebilecek güzel örneklerdir. Üretimin geleceğinin şekillendirilmesi kapsamında oluşturulan “sayısal fabrikalar” da bu konudaki uygulamalardan biridir.
Sayısal dönüşüm iş yenilikleri endüstride devrim yaratmakta ve aynı zamanda “para ve zaman” gibi en değerli kurumsal kaynaklarda da büyük tasarruflar sağlamaktadır. Bu, iş hayatına yeni bir yaklaşım yoludur ve büyük olasılıkla rahat koltuğunuzdan kalkıp yeni beceriler öğrenmeyi gerektirecektir. Kısa bir sürede, işiniz değişmekte olan teknolojinin taleplerini karşılamak için farklı beceri konumlarına ihtiyaç duymaya başladığında, veri bilimcileri veya sistem analistleri gibi yeni iş başlıkları ortaya çıkacaktır. Gerçekte “organizasyonel değişim sayısal iş dönüşümünün temelidir”.
Şimdi sayısal dönüşümün telekom endüstrisindeki etkilerine bir göz atabiliriz. Artık telekomünikasyon sektöründe hizmetler ve uygulamalar yazılıma taşınırken,telekomünikasyon şirketleri hizmet sağlayıcılığından altyapı sağlayıcılığına doğru gidiyorlar.
Müşteriler, kanallar, içerikler ve rekabetçiler tümüyle sayısallaşıyor ve yepyeni bir eko-sistem değeri ortaya çıkıyor. Sayısal dönüşüm yolculuğu o kadar temel bir gereksinimdir ki, bu her haberleşme hizmet sağlayıcısının DNA’sını değiştirmesini gerektirir.
Telekom endüstrisi halen çok büyük bir yapısal değişimi yaşıyor. Yıkıcı teknolojilerin, mesajlaşma hizmetlerinin, ve ürünlerin hızlı gelişimi, kablosuz, kablolu, internet, lokal ve uzun-mesafe iletişim hizmetleri arasındaki geleneksel ayrımların çoğunu ortadan kaldırdı. Bu değişim telefon şirketlerine, kablo şirketlerine, kablosuz hizmet sağlayıcılarına, uydu hizmeti sağlayıcılarına, uygulama ve cihaz sağlayıcılarına ve VoIP hizmet sağlayıcılarına yeni rakipler getirdi.
Bu değişiklikler şirketlerin yeni ürünler ve hizmetler sunmalarını sağlarken, hizmet sağlayıcıların kendi rekabetçi ürünlerinin kapsamını da genişletmelerini mümkün kılmıştır. Büyük hizmet sağlayıcıları (Verizon, AT&T, Sprint, Comcast, Vodafone, BT ve T-Mobile gibi) ve değişik bölgesel kablosuz hizmet sağlayıcıları diğer haberleşme ve teknoloji firmaların rekabetiyle yüz yüze kalmışlardır. Bu sağlayıcılar, rakipleri gibi, mobil verilerde geleneksel olmayan ürünlere ek olarak marka bilinirliklerini artırmayı ve kablosuz ürün ve hizmetler sağlayarak müşteri geliri elde etmeyi amaçlamaktadır. Örneğin, SMS'in yerini metin mesajlaşması uygulamalarının almasında olduğu gibi. Bunun bir sonucu olarak haberleşme hizmet sağlayıcıları (HHS) müşterilerine veri/bantgenişliği sağlamakta ve genellikle diğer üçüncü taraf hizmetlerini tekrar satmaktadırlar. Bu durum HHS’nın gelirlerini azaltmakta ve kar marjları üzerindeki baskıyı arttırmaktadır.
Hem Firmadan-Firmaya (Business-to-Business: B2B) ve hem de Firmadan-Tüketiciye (Business-to-Consumer: B2C) müşterileri, iletişim ile ilgili hizmet tüketim alışkanlıklarını değiştiriyorlar. Müşteriler artık HHS’nın temel hizmetlerinin yerine geçen ya da onun gelirlerini tüketen sayısal hizmetleri tercih etmektedirler. Bu tür davranışlara cevaben HHS’ları alternatif sayısal ürünler oluşturmaya yatırım yapıyorlar. Fakat aynı zamanda, müşteriler, HHS’nın sayısal kanal yeteneklerini (İnternet, Mobil, VPA: Sanal Kişisel Yardımcı) geliştirmeye zorlayan servis sağlayıcılarıyla etkileşime geçmek için sayısal kanalları giderek daha fazla benimsiyorlar. Benzer şekilde, HHS'ları da şebekelerini sanal şebekelere doğru geliştirmekte ve onunla birlikte yeni işlevsellik, işlemler, ürünler ve hizmetler yaratmaktadırlar. Ve bu değişimlerin tümüyle başa çıkmak için telekom işletmecileri Agile ya da DevOps (Agile ve DevOps, nihai ürünün mümkün olduğunca çabuk ve verimli bir şekilde çıkarılması amacına sahip benzer iki yazılım geliştirme metodolojisidir) gibi yeni çalışma yöntemlerini sahipleniyorlar.
Sayısal faaliyet girişimlerini iki tanım etrafında kategorize etmek mümkündür: Sayısal iş dönüşümü ve sayısal iş optimizasyonu. Sayısal iş dönüşümü, sayısal teknolojilerden yararlanma ve sağlam bir yeni sayısal iş modeli oluşturmak için yetenekleri destekleme sürecidir. Sayısal optimizasyon mevcut işletme süreçlerini ve iş modellerini iyileştirmek için sayısal teknolojiyi kullanma sürecidir. Ana konu, kuruluşunuz için hangi sayısal işletme stratejisini uygulamanız gerektiğini anlamaktır. Bu genellikle şirketlerde kültürel değişime, yeni çalışanlara, yeni becerilere veya yeni metodolojilere yol açacaktır.
Telekom sektöründe sayısal dönüşüm için Şebeke Fonksiyonunu Sanallaştırma (Network Function Virtualisation), Yazılım Tanımlı Şebekeler (Software Defined Networks) ve 5G gibi HHS’larına özel teknolojiler bulunmaktadır. Şimdi artık HHS’ları sanallaştırmaya yoğun bir şekilde yatırım yapıyorlar ve 5G şebekelerini kurmaya başlıyorlar. Çoğu büyük HHS, yeni nesil şebekelerdeki yatırımları teşvik ederek, kendileri için önemli farklılıklarından biri olarak şebeke kalitesini seçmiştir. Bu özel teknolojilere ilaveten, HHS’ları Blockchain, Yapay Zeka ve Sanal Gerçeklik gibi dünyayı büyük ölçekte etkileyen teknolojileri de kullanmaktadırlar.
Sonuç olarak sayısal dönüşüm, kuruluşların mevcut durumu (statükoyu) sürekli olarak sorgulamasını, deneyler yapmasını ve başarısızlıklardan rahatsızlık duymamalarını gerektiren kültürel bir değişimdir. Belirlediğiniz hedefe ulaşamadığınızda değil, harekete geçmeyi, hareket etmeyi ve bir şeyler yapmayı bıraktığınız zaman başarısız olursunuz.