PAZAR ANALİZİ YAPMAK NE KADAR ZOR OLABİLİR!

Pazarlama 4.0 ve pazarlamada yeni trend başlıkları ile paylaştığım yazımın siz değerli okurlar tarafından büyük ilgi görmesi konunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

T.C Ticaret Bakanlığı tarafından dünya genelindeki Ticaret Müşavirlerimizin katılımı ile IV. Ticaret Müşavirleri Konferansı Ankara’da gerçekleştirildi. Ticaret Bakanlığımız koordinasyonu ve TİM'in organizasyonuyla düzenlenen ve Ticaret Müşavirlerimiz ile ihracatçılarımızın bir araya geldikleri etkinliğe ben de birkaç ticari ataşemiz ile görüşmek üzere katıldım. Haziran sayımızda yaptığım görüşme ve etkinlikten edindiğim bilgileri sizler ile paylaşmaya çalışacağım.

Anılan ikili görüşmelerde, ihracatçılarımızın ilgili oldukları coğrafyalardaki güncel dış ticaret uygulamaları, yeni ve potansiyel iş imkânları ile mevcut ticari ilişkilerde Ticaret Müşavirleri aracılığı ile istişare edilerek, var ise karşılaşılan sorunların giderilmesi hedeflenmekte idi.

Yazıma başlamadan önce ticari ataşenin tanımı ve görevlerini sizlere aktararak, deneyimlerimi hemen arkasından sizlere aktaracağım.

Ticaret Ataşesi: Ticaret ataşesi veya ticarî ataşe, bulunduğu yabancı ülke ile kendi ülkesi arasındaki ticaret ilişkilerini izler, ticaret anlaşmalarının hazırlanmasında rol alır ve kendi ülkelerinin ekonomik çıkarlarının korunması doğrultusunda danışma görevi yapar.

Ticaret müşavirinin ve müşavirlerinin görevleri nelerdir?

Yurt dışında, Türk işadamlarını, o ülkenin ticari işleyişi hakkında bilgilendirmek.

Bulunduğu ülkelerdeki ihracat ve ticaret fırsatlarını araştırmak.

Türk işadamlarını bilgilendirmek.

Ticaret ve alım heyetleri organize etmek.

İhracat Teşvikleri ile ilgili şirketlerin belgelerini onaylamak.

Ekonomi Bakanlığı ya da büyükelçi tarafından verilecek diğer işleri yapmak.

Yurtdışında, ticari anlamda, Türkiye’yi temsil etmek.

Tanım ve görev tanımlamalarından sonra yaptığım görüşmelerin detayları ise şu şekilde. Etkinlik kapsamında dört ticari ataşemiz ile birebir görüşme imkanı buldum. Görüştüğüm hiçbir ataşemiz görev yaptığı ülke ile ilgili bir çalışma gerçekleştirmemiş. Fırsatlar konusunda herhangi bir bilgileri yok. Görev yaptıkları ülkeye ilişkin pazar analizi yok. Her ne kadar bazı ataşelerimiz büyükelçilerimizin desteği ve kendi imkanları ile pazar çalışması gerçekleştirse de 170’i aşkın ataşemizin içerisinde bu rakam bir elin parmaklarını geçmiyor.

Peki firmalarımız yurtdışında ürünlerine ilişkin pazarlama çalışması yapmak istediğinde ne yapacak. Hükümetimiz tarafından belirlenen Vizyon 2023 kapsamında ihracat hedeflerini bu tür pazar analizleri olmadan nasıl yakalayacağız? Firmaların Hedef Pazar çalışması yapmak için harcayacağı bu kadar çok zamanımız ve maddi kaynağımız var mı? Aslında soru sormaya devam edersek bu liste uzadıkça uzayacak.

Ülkemiz uluslararası arenada en fazla dış temsilciliğe sahip 5. ülke. Yanılmıyorsam 170’i aşkın Ticari Ataşeliğimiz var. Var ama eğer ihracat yapmak istediğimiz ülkeye ilişkin elimizde ticari bir pazar araştırması yok ise aslında bu kadar çok temsilcilik olmasının da bir faydası yok.

Ticaret Bakanlığımızın konuya ilişkin olarak bir çalışma yapması çok önemli. Bulunduğumuz her ülke için Pazar Analiz Çalışması yapılmalı. Ülkelerin fırsat ve tehditleri belirlenmeli. Ülkemiz içerisinde üretilen ürünlere ilişkin görevli Ataşelerimiz sürekli olarak bilgilendirilmeli ve gelişmeler konusunda güncel konuların takip edilmesi sağlanmalı. İhraç edilecek olan ürünlere ilişkin standartlar bir an evvel ortaya çıkarılmalı. Ticari ataşeler özelinde etki değerlendirme analizleri, sürekli olarak gerçekleştirilmeli. Yurtdışında belirlenen ihtiyaçlar bir an evvel ülkemize aktarılmalı. Belki her ülke için değil ama odak ülkeler belirlenerek, sektör odaklı çalışmalara hız verilmeli.

Bu çalışmayı gerçekleştirmek çok zor olmasa gerek. Çünkü Pazar çalışması gerçekleştirmek için elimizde her türlü olanak mevcut. Maddi olanaklarımız, yetişmiş insan ve azim.

Ama şu konuya da değinmeden geçemeyeceğim. Etki değerlendirme! Ülkemizde yaptığımız birçok çalışmada etki değerlendirme analizi gerçekleştir(e)miyoruz. Sonucunda da yaptığımız onca yatırım, harcadığımız onca emek sonucunda elde ne var kimse bilmiyor. Yapılması gereken çalışmalar yapıldığı takdirde muhakkak 6 veya 12 aylık sürelerde değerlendirme çalışmaları yapılarak, bilgilerin sürekliliği ve çalışmaların akıbeti takip edilmeli.

Bu çalışmaları bizler yapmaz isek, bizim adımıza kimse yapmaz, yapamaz. Madem içinde bulunduğumuz ekonomik durumdan çıkışımız ihracata bağlı, o zaman herkes görev ve sorumluluklarının bilincine vararak, elini taşın altına koymalı.