YOLCUNUN GETİRDİĞİ TELEFONU BIRAK, İTHALATA BAK

19 Temmuz tarihli 30836 sayılı Mükerrer Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7186 Sayılı Kanun – Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Madde 22-23 ve 24.ncü maddeleri 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun Cep Telefonu Uluslararası Mobil Cihaz Kimliği (IMEI) uygulamaları konusunda bazı değişiklikler getirdi. Resmi Gazete’de yayınlanan başka bir kararla ayrıca 1314 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile “Yolcu beraberinde getirilen telefon kullanım izin harcı “maktu harç 1.500 TL olarak belirlendi.

Bu düzenlemelerin sektöre neler getireceği, dış ticaret açığına yapacağı etkileri, devletin vergi gelirine yansımalarını değerlendireceğiz.

IMEI (Elektronik kimlik bilgisi): Elektronik haberleşme cihazlarına tek ve benzersiz olarak tahsis edilmiş kimlik tanımıdır. (5809 sayılı yasada verilen tanım). Benim tanımım ise; cep telefonu cihazı motor şase numarasıdır.

MCKS (CEIR): Merkezî mobil cihaz kimlik tanımı veri tabanı sistemini,

MCKT (EIR): Mobil cihaz kimlik tanımı veri tabanını

Cihaz ilk sinyal verdiği anda, BTK’nın MCKS veri tabanı programı, cihazla ilgili bilgileri eşleştirir. Bu eşleştirmede yurtdışından getirilen cihazlar için, maktu harç ödenip ödenmediğini kontrol eder. Ödenmemiş ise 3 ay içerisinde, maktu harcın ödenerek, cihazın e-devlet sistemi üzerinden yurtiçi kaydının yapılması için, kullanıcıya SMS gönderir. Ödenmediği takdirde de cihaz iletişime kapatılır.

Bu uygulama sayesinde yurtdışından kontrolsüz cihaz getirilmesi ve vergi kaçağı önlenir, sistemde tüm iletişim cihazları kontrol ve kayıt altına alınır.

MCKS uygulamamızın, dünyadaki sayılı uygulamalardan olduğu sektör uzmanları tarafından ifade edilmektedir. MCKS eski adıyla Telekomünikasyon Kurumu (TK), projeyi 2000li yıllarda hayata geçirmiş, daha sonra BTK tarafından çok daha iyi seviyelere getirilen, dünyada örnek gösterilen bir sistemdir.

IMEI sistemi hakkındaki bu kısa bilgiden sonra, sizlerle BTK’nın resmi verilerinden cep telefonu ithalat rakamlarını paylaşmak istiyorum. BTK bu verileri 2015 yılına kadar yayınlamış ancak 2015 sonrasını kamuoyuyla paylaşmamıştır. (https://www.btk.gov.tr/elektronik-kimlik-bilgisini-haiz-cihazlara-dair-istatistikler)

BTK, cihaz istatistiklerini üç ana başlıkta vermektedir.

1-İthalatçı Başvurusuyla Kayıt Altına Alınan-Gelen Cihazlar

2-Yolcu Beraberinde Getirilerek Kayıt Altına Alınan Cihazlar

3-İmalatçı Başvurusuyla Kayıt Altına Alınan Cihazlar.

2010-2015 yılları arası toplam 6 yıllık istatistiğe göre ithalatçı Başvurusuyla Kayıt Altına alınan- gelen cihaz toplamı 87.533.320 adettir.

5.411.939 adeti yolcu beraberinde getirilerek kayıt altına alınanlar olmak üzere 2010-2015 yılları arasında yurtdışından getirilen toplam cihaz 92.945.259 adet olduğu BTK kayıtlarından anlaşılmaktadır. Kayıt dışı getirilerek klonlanan cihaz adedi ise bilinmemektedir.

1.İTHALATÇI BAŞVURUSU İLE KAYITLANAN CİHAZ ADETLERİ

DÖNEM

Kayıt Altına Alınan Toplam CİHAZ Sayısı

2010

13.517.302

2011

15.914.473

2012

12.918.251

2013

14.779.353

2014

14.695.332

2015

15.708.609

TOPLAM

87.533.320 ADET CİHAZ

Tablo 1: İthalatçı Başvurusu ile Kayıt Altına Alınan CİHAZ Sayısı Sayısı (Yıllar İtibariyle)

Kayıt altına alınan IMEI sayısı, mevcut kullanılan cihaz sayısından dolayısıyla IMEI numarasından 7.479.830 adet fazladır (95.013.150 ADET IMEI, 87.533.320 adet cihaz). Aradaki farkın MCKS’da kayıtlı olduğu halde kullanım dışı kalan eski cihazlara ait IMEI numaraları olduğu sektör uzmanlarınca ifade edilmektedir.

Kullanılan cihaz 87 milyon adet iken, IMEI kayıt sayısı 95 milyon adettir. Bu durum MCKS sistemini sağlıklı olarak işletmeye engel olup, zaman zaman kaçak yollarla ülkeye giren cihazlara bu IMEI numarası çakılarak (üzerine yazılım ile işlenerek) kullanılmakta, vergi kayıp ve kaçağına mesnet oluşturmaktadır. BTK’nın bir yolunu bularak aktif olmayan cihazlara ait IMEI numaralarını sistemden ivedilikle çıkartması çok faydalı olacaktır.

2.YOLCU BERABERİNDE GETİRİLEN CİHAZ ADETLERİ

DÖNEM

Kayıt Altına Alınan Toplam CİHAZ Sayısı

2010

828.491

2011

1.098.784

2012

1.119.952

2013

1.031.136

2014

610.044

2015

723.532

TOPLAM

5.411.939 ADET

Tablo 2: Yolcu Beraberinde Getirilen Cihaz Kayıt Başvuruları (Yıllar İtibariyle)

Sektör temsilcileri, yolcu beraberi gelen cihazlar olarak kaydı yapılan IMEI numaralarında da büyük bir kısmı yine yurda illegal yolla sokulan cihazların sisteme kaydı için bir yol bir yöntem olarak kullanıldığı, sonucunda vergi kayıp ve kaçağına yol açtığını ifade etmektedirler.

Yapılan iki düzenleme ile yolcu beraberi gelen cihazların artık tamamına yakını aynı ya da benzer IMEI numarası çakılarak sisteme sokulacak ve klon durumuna düşen cihazlar kanunla verilen bir yıl içerisinde kaydı mümkün hale gelecektir. Bu da sisteme 1.500 TL ile kaydedilebilen cihazların 250 TL ile kaydına zemin hazırlayacaktır.

3.İMALATÇI BAŞVURUSU İLE KAYITLANAN CİHAZ ADETLERİ

DÖNEM

Kayıt Altına Alınan Toplam CİHAZ Sayısı

2010

453.336

2011

87.408

2012

192.781

2013

347.649

2014

896.608

2015

1.526.326

TOPLAM

3.504.108 ADET

Tablo 3: İmalatçı Başvurusu ile Kayıt Altına Alınan Cihaz Sayısı (Yıllar İtibariyle)

İmalatçıdan kastedilen anladığımız kadarıyla yerli üretim ya da yurtiçinde yapılan üretim.

Üç tablonun toplamı 96.449.367 adet Cihaz etmektedir. Yurtiçi üretim payı %3,6, yolcu beraberinde getirilen cihazların payı %5,6, doğrudan ithalatın oranı ise %90,7dir.

%90,7 si ithal edilen bir sektör. Tamamen yurtdışına bağlı bir sektör. Döviz çıkışına yol açan bir sektör. Tüketim odaklı bir sektör. Bu anlamda da ülkemiz sanayisine sıfır katma değeri olan bir sektör.

Bu tablolardan sonra, değiştirilen kanun maddelerinin veya Cep telefonu harçlarının artışının değerlendirmesini yapmak çok anlamlı gelmiyor inanın. Toplam cihaz içindeki payı %5 olan yolcu beraberinde getirilen cihaz harç bedelinin arttırılmasının tüketime veya cari açığa etkisi ne kadar olacak ki?

Yurtdışına çıkan insanlar ekonomik olarak belli bir seviyenin üzerindeki tüketiciler. Bu nedenle ekonomik düzeyi iyi olan insanların tüketici davranışlarında değişikliğe yol açacağı sonucuna ulaşamayız.

Bu uygulama, klon cihazların kaydı sisteminin eskiye dönmesine kaçak ve vergi kaybı sorununa yol açabilecektir.

Esas problem %90'a ulaşan ithalat rakamıdır. Mevcut durumda yasal ithalatta devlet vergisini koyar ve tahsil eder. Burada bir sıkıntı yok. Ancak girişte bahsettiğimiz yasa değişikliklerinin kayıt dışılığı özendiren tarafları olduğu görülebilmektedir. 1.500 TL olan harç yerine, klonlanmış (IMEI numarası değiştirilmiş) bir cihazı 250 TL karşılığı legal hale getirilmesi dikkat çekiyor. Eminiz ki yasa koyucunun amacı art niyetli olanları ödüllendirmek değil. Tam aksine kayıt dışılığı ve döviz çıkışını engellemek. Ancak yasa metinleri muhteşem olabilir, lakin uygulaması tam tersi sonuçlar verebilmektedir.

Mezkur yasanın 24. Maddesi 5809 sayılı kanuna Geçici Madde (6) eklenmiştir.

“Elektronik kimlik bilgisi değiştirilen ve borcu bulunan cihazlar”

GEÇİCİ MADDE 6- (1) Kurumun MCKS’sinde kayıtlı olmakla birlikte bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş olan cihazlar ile Kurumun uluslararası dolaşım hizmetleri çerçevesinde yaptığı düzenlemelere uymayan cihazlara elektronik haberleşme hizmeti verilmesi dört ay içinde engellenir. Bu cihazların kullanıcılarının, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Kurum düzenlemeleri çerçevesinde başvuru yaparak iki yüz elli Türk lirası tutarındaki kayıt ücretini genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı muhasebe birimi hesabına yatırmaları hâlinde, cihazların elektronik kimlik bilgisi ilgili abonenin numaraları ile eşleştirilerek kullanılabilir.

Bu metinle ilgili birkaç soru ile konuyu daha iyi anlayabiliriz:

-Neden 4 ay gibi çok uzun bir süre opsiyonu tanınmaktadır? BTK’nın MCKS dediğimiz sistemi dünya uygulamalarına örnek gösterilen bir sistemdir.

-Tüketiciye neden bir yıl süre hakkı verilmektedir?

-Neden ceza rakamı 250 TL dir? 1.500 TL olan yurtdışı harcı kadar rakam cezası konulmamıştır. En azından bu rakam da 1.500 TL yapılsa idi, daha adil ve daha caydırıcı olmaz mıydı? 250 TL rakamı 1.500 TL ye çıkartılmaz ise; 1.500 TL ile sisteme kayıt ettirme uygulaması hiç kullanılmayacak bir yöntem olarak kalacaktır.

-Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce “elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş olan cihazlar” denerek, zamanında devlete vergisini ödememiş kişilere örtülü vergi affı getirilmekte ve zamanında telefon vergisini ödemiş düzgün vatandaşlara karşı adaletsiz bir davranış sergilenmektedir. Örtülü vergi affıyla da devlet vergi kaybına uğramıyor mu?

- 1.500 TL yerine 250 TL rakamıyla, klonlamacılara bir oyun alanı bırakıldığı görülmektedir. Nasıl mı? Sizin elinizde miadı dolmuş eski bir telefon cihazınız olsun. Yurtdışından bir tanıdığınız size hediye olarak yeni bir cihaz getirmiş olsun. Eski telefonun IMEI’ni yeni telefona çakarak ve 250 TL bile ödemeden yeni cihazınızı legal hale getirebilirsiniz.

Devlet olarak bu sakıncalı durumu engellemek için; ivedilikle klon analizi yaptırmalı ve bunların dışındakilere kayıt hakkı verilmelidir. Çıkartılan yasada değişikliğe gidilerek; 250 rakamının 1.500 TL ye çıkartılması,4 ay süresinin 3 güne düşürülmesi, 1 yıl süresinin de 30 güne indirilmesi kısmi bir çözüm olabilir.

Esas mesele, yukarda sunduğumuz BTK kaynaklı tablolardaki ithalat payının azaltılmasından geçmektedir. Yani yerli üretim. Ya da uluslararası cep telefonu markalarının yurtiçinde üretim yapmalarının sağlanmasıdır. Ülkemiz bir cep telefonu mezarlığına doğru gitmektedir. Özellikle son iki yılda Çin menşeili birkaç marka, ABD menşeili diğer markaların hakimiyetini de kırarak pazarı ele geçirmek üzerelerdir. Belki de geçirmişlerdir. Tüm yabancı firmaların-markaların yurda girişlerine ilk izin verilir iken gerekli önlemlerin alınması gerekir.

Burada bir parantez açmak ve başka bir sektörden işleyiş örneği vermek isterim.

Bankacılık sektörü regülasyonu yapan kurum olan BDDK (Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu) uygulamaları. BDDK tüm iş süreçlerini mevzuatla tanımlamış, pazara girecek ve çıkacak oyuncular için sıkı kurallar ve kontroller getirmiştir. Girecek kişiler pazara nasıl gireceklerini, nasıl çıkabileceklerini, ne kadar sermaye getirmeleri gerektiğini baştan bilmektedir. Mevzuat, sistemdeki oyuncuları ve yeni girecekleri de koruyan bir altyapı sunmaktadır. Tabii konulan mevzuatın uygulanması da çok çok önemlidir. BDDK murakıpları ve uzmanları aracılığıyla sektörü an be an izlemekte ve gerektiğinde müdahalelerde bulunmaktadır.

Bankacılık sektöründe bir banka kurabilmek için, BDDK ilk kez banka kurmak isteyen yatırımcılara bazı şartlar getirmiştir. Yönetmeliğe göre ön şart; tamamının nakden ödenmesi ve yurtiçinde bir bankaya yatırılması ve asgari 350 milyon TL ödenmiş sermaye şartıdır.

Bunun amacı yatırımcıyı vazgeçirmek yıpratmak değildir. Bunun amacı sisteme güçlü sermayedarların girmesi, sistemde kalıcı olmaları, paraları istedikleri zaman alıp gitmemeleri, ülkemizde kalıcı olmalarını sağlamaktır. Yabancı sermayeli bankalar, yurtdışına kar transferi gibi konular BDDK onayına tabidir.

BDDK örneğinde olduğu gibi, BTK da elektronik haberleşme, cep telefonu gibi sektörü regüle etmektedir. Rakamlar bankacılık sektöründeki kadar yüksek olmasa da sektörün rakamsal düzeylerini tespit ederek, piyasaya girecek oyunculara bazı regüle edici parasal şartlar ve kontrol sistemleri getirilmelidir. Sadece tüketiciyi caydırıcı dolaylı vergilerle bu problemler çözülmez sadece ötelenebilir. Ötelendikçe de cep telefonu pazarında gördüğümüz üzere ülke zararı artar. Ülkeye girecek cep telefonu markalarına, ülkeye girme şartları yeniden ve hızlıca belirlenmelidir. Sadece cep telefonu için değil, aynı zamanda diğer elektronik haberleşme pazarları içinde mevzuat tekrar yazılmalı ve uygulaması sıkı takip edilmelidir.

Ödenmiş sermaye şartı, kar transfer kısıtı ve BTK onayı, markalara yerli ürün kullanım teşviki, yerli mühendis teşviki, marka koruması, patent telif hakları gibi konular Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, BDDK, TPE, TSE ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla beraber yeniden düzenlenmesinin faydalı olacağı aşikardır.

Sıkı kontörlün gelmesi yabancı yatırımcıyı kaçırabilir endişesi olanlara cevabım, hiç merak etmeyin, 81 milyon aktif tüketicisi olan bir pazardan hiç kimse kolay kolay çıkmaz. Bu pazarı kimselere bırakmak istemezler. Gideninde yolu açık olsun…