Gündelik Hayatımızda Türkçe

Hayatlarımız 0 ile 1 arasında gidip gelmekte. Sürekli sayısallaşıyoruz (dijitalleşiyoruz). Bazı kaynaklardaki tanımlara göre Dijitalleştirme; özellikle eski kaynakların veya verilerin yazılı kaynaktan dijital ortama OCR (Optical Character Recognition, Optik Karakter Tanımlama) makineleriyle ve belirli kodlarla gerçekleştirme işlemidir. Dijitalleştirmenin amacı, görsel veya işitsel ögelerin bilgisayara tanımlanabilmesi, işlenebilmesi ve saklanabilmesi şeklinde tanımlanmakta. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı da özellikle e-devlet uygulaması ile Türkiye’de sayısal dönüşüm sürecini başlatmış durumda.

İnternetin hayatımıza girmesi, iyi mi oldu, kötü mü oldu şeklinde sık karşılaştığımız ve sohbetlerde sıkça gündeme gelen mevzulardan birisi. Ama en çok da TÜRKÇE. Türkçemizin doğru kullanılması ve yabancı kelimelerin azaltılması… Bugün ses yapısı, şekil ve anlam bakımından birbirinden az ya da çok farklılaşmış bulunan dil veya lehçelerin, kök bakımından bilinmeyen bir tarihte birleştikleri ortak dil: Ana Türkçe, kendisinden başka diller veya lehçeler türemiş olan dil. (TDK). Peki Ana dili dediğimizde ne anlamamız gerekiyor; İnsanın doğup büyüdüğü aile ve soyca bağlı bulunduğu toplum çevresinden öğrendiği, bilinç altına inen ve kişilerle toplum arasındaki ilişkilerde en güçlü bağı oluşturan dil. Çocuğun ailesinden ve içinde yaşadığı topluluktan edindiği dil. (TDK). Yani Türk Dil Kurumumuzun Türkçemizi doğru kullanmamız yönünde gayretkeş çalışmaları devam ediyor.

Peki bizler ne yapıyoruz? Özellikle 2016 yılından bu yana izliyoruz, ekonomik iddiaları olan, ülkemizin sosyo-kültürel gelişimine katkıları var mı diye, pek olduğunu göremedik. Neden 2016 diye aklınıza bir soru gelebilir. 2016 yılında Marka konferansında Eczacıbaşı Holding’ten Bülent Eczacıbaşı, Gülse Birsel’in sunumu ile şirket içinde yapmış oldukları bir sorumlu davranışı, uygulamayı paylaşmıştı. Şirket içinde yazışmalarda ve konuşmalarda yabancı kelimelerin de içinde olduğu uydurukça bir dilden rahatsız olmuşlar. Bizim ICT sektöründe de aynı durum söz konusu. Sektörümüz çalışanları kendi aralarında konuşurken yarı Türkçe ve geri kalanı farklı dillerden oluşan kavramlarla ifade etmekte dertlerini. Bu da gerçekten uydurukça bir dilin ortaya çıkmasına, sektör dışından birilerinin mevzuyu anlamasını imkansızlaştırıyor. Eczacıbaşı Holding’in uygulamış olduğu sorumlu davranışın özellikle bizim sektöre örnek olmasını diliyoruz. Konu ile ilgili videoya Youtube’tan erişilebilir. Türkçe konuşma ve yazmayı doğru, aynı zamanda etkin kullanmak dileğiyle…

Geçen ay 6 Şubat’ta Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun ev sahipliğinde Güvenli İnternet Günü’nde, ne güzeldi ki sadece büyükler yoktu, okullardan öğrenciler de gelmişti. Öğrencilere günün anlam ve önemine sadık kalarak standında İNTERNET ZORBALIĞI konusunda bilinçlendirmeye yönelik bir çalışma yapan İNTERNET DERNEĞİ’ni kutluyoruz. Diğer taraftan, böyle bir günde öğrencilere oyun oynatmayı, resimlerini çizdirmeyi tercih eden, uluslararası içerik sağlayıcılar ve firmaların ise bir sonraki Güvenli İnternet Günü’nde en azından çocuklar için içreğe uygun bir program oluştursalar daha güzel olacaktır. Yalnız burada eskiden beri kafamıza takılan soru şu; İnternet güvensiz mi de güvenli İnternet kullanımı, yoksa; bilinçli İnternet kullanımı mı diye sormadan edemiyoruz.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı… Sektör olarak farkında mıyız neler yapıyor… Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını Sayın Dr. Faruk Özlü’nün üstlenmesi ile birlikte bakanlıkta sessiz, sedasız bir yoğunluk ve dönüşüm gerçekleşiyor. Nedir bu dönüşüm diye baktığımızda, ülkemiz sanayisinin ithal bağımlılığının azaltılması, üretim düzeyinin yukarılara çekilmesi ama en önemlisi katma değeri yüksek sektörlerin üretime dönük özenli ele alınması… Evet sessiz sedasız Türkiye’nin üretim potansiyelini artırıp önündeki engelleri nasıl ortadan kaldırabiliriz diye yerlerinde oturmadan çalışmaları… ICT sektörünü ayrıca ele almaları, yazılım sektörümüz için çok önemliydi. Bu alanda artık bir muhatapları söz konusu…

Bu yazımızı bir hatırlatma ile noktalayalım: 8-9 Mart’ta Anadolu Bilişim Buluşmaları için Gaziantep’teyiz.

Bu sayıda: TESİD Başkanlığı’na yeniden seçilen NETAŞ CEO’su C. Müjdat Altay ile kapsamlı röportajımızı keyifle okuyacağınızı ümit ediyoruz. Ayın Konusu’nda ise “Sayısallaşma ve Yeni Fırsatlar” başlığı altında sektörün uzmanlarının yorumlarını bulabileceksiniz.