SOSYAL MEDYA SAVAŞLARI

Çoğumuz hatırlarız. 1999 yıllında kanser hastası ünlü ve zengin bir doktora kemik iliği bulabilmek için ülke çapında bir kampanya başlatılmıştı. Uygun donör bulabilmek için yaklaşık 120 bin kişiden kan örneği alındı. Toplanan kan örnekleri yurtdışına gönderilerek tahlillerin yapıldığı ve bu toplanan kan örnekleri üzerinden ülkemizin gen haritasının çıkarıldığı teorileri uzun süre gündemde kalmıştı. Bu konu çok uzun süre medyanın gündeminde de yer buldu. Tartışmalar bir çok insan için yerinde ve üzerinde detaylı araştırılması gereken bir konuydu ve bir çok kişi tarafından araştırılmıştı. Acaba bazı güçler ülkelerin gen haritasını çıkarmak için mi bu çalışmayı yapmıştı? O günlerde ülkenin biyolojik gen haritası çıkarılırken günümüzde sosyal medya uygulamaları üzerinden de karakter ve algı haritası çıkarılabilir.

Günümüzde teknoloji altyapısı ve sosyal medya kullanım oranlarını düşünürsek, sosyal medya üzerinden ülkelerin algı haritalarını, karakter haritalarını vs. gibi çıkarmak oldukça kolay. Ülkelerin nüfuslarının çok büyük kısmının sosyal medya uygulamalarından en az birini kullanmakta olduğunu görüyoruz.

2018 yılında yapılan bir araştırmada 2018 yılının 2. çeyreğinde dünya nüfusunun yüzde 54’ü yani 4.08 milyar insan internet kullanıcısı, dünya nüfusunun yüzde 43’ü yani 2,29 milyar insan sosyal medya kullanıcısı dünya nüfusunun yüzde 66’sı yani 5.06 milyar insan mobil kullanıcısı, dünya nüfusunun yüzde 42’i yani 3,08 milyar insan ise mobil sosyal medya kullanıcısı durumunda.

Her yıl internet, sosyal medya ve mobil internet kullanıcı sayıları artmakta.2017 ile 2018 yıllarını kıyasladığımızda yüzde 3’lük artışla yani 270 milyon insan internet kullanmaya başladı. Sosyal medya kullanıcısı sayısı yüzde 6, mobil internet sosyal medya kullanıcı sayısı yüzde 7 arttı. Görüldüğü gibi en büyük artış sosyal medya kullanımında olduğu görülmektedir.

Yukarıdaki istatistiklerde de görüldüğü gibi her geçen yıl internet kullanıcısı artışına paralel olarak sosyal medya kullanıcısı artmakta. Karasal veya mobil İnternet altyapısının ulaştığı her nokta da sosyal medya kullanımının çok hızlı şekilde arttığını görmekteyiz.

Günümüz sosyal medya uygulamalarını düşündüğümüzde kullanıcı profillerine göre ülkelerde yaşayan insanların ülke ve bölge hatta il ilçe gibi daha küçük yerleşim alanlarına göre karakter analizini çıkarabiliriz. Sosyal medya uygulamaları üzerinden kişisel verilere ulaşmak oldukça kolay.’’We are Social-Q2018’’ verilerine göre ürün satın almadan internette araştırma yapma oranında ülkemiz 1.sırada, İstanbul 11 milyon Facebook kullanıcı sayısı ile dünyada en çok Facebook kullanan şehir durumunda. Türkiye, Facebook kullanan kullanıcı sayısı ile dünya sıralamasında 9.sırada. 69 milyon Linkedin kullanıcısı ile 15.sıradayız. Twitter kullanıcı sayısı sıralamasında 5.sıradayız. Son dönemlerde özellikle gençler tarafından kullanılan Snapchat sıralamasında 10. sıradayız.

Ülkemizdeki sosyal medya kullanıcı sayısını düşündüğümüzde yöresel karakter analizi yapılıp elde edilen verilere göre algı yönetimlerinin yapılabileceğini çok net görebiliriz. Doğru kullanılmaması durumunda çok etkili bir silah olabilme potansiyeline sahip. Sosyal medya uygulamaları üzerinden sosyopolitik stratejiler ile algı yönetimi yapılarak ülkelerin kaderleri ile oynanabilir. En yakın zamanda ülkelerde sosyal medya üzerinden seçimlerin manipüle edilebildiğini son Amerika birleşik devletleri seçimlerinde şahit olduk. Sosyal medya uygulamalarının ülkelerin yönetimlerinde ne kadar etkili olduğuna en gelişmiş ülkelerde bile ne büyük boyutta olduğunu görebiliriz.

Sosyal medya uygulamalarında biriken kişi verileri arttıkça hedefe çok daha yakın sonuçlar alınabilecektir. İyi niyetli yönlendirmeler ile ülkenin kalkınmasında ve gelişiminde çok önemli bir argüman olabildiği gibi kötü niyetli yönlendirmelerde ise çok tehlikeli silah olabilir.Bu uygulamalardaki kişisel veriler ile yapılacak kötü niyetli uygulamalara tedbir almazsak ülkemiz açısından çok tehlikeli sonuçlar ile karşı karşıya kalabiliriz. Dolayısıyla sosyal medya kullanımının bu oranda yoğun olduğu ülkelerde daha da önemlisi ülkemizde gerek iç tehditlere gerekse dış tehditlere karşı önlem alınması hatta bu doğrultuda politikaların belirlenmesi ülkemiz geleceği açısından oldukça önemli bir konudur.

Genç nüfusun sosyal medya uygulamaları üzerinden algı ve bilinçlerinin kötü niyetli yönlendirmelere maruz kalmaları ülkemiz açısından ne derece tehlikeli olduğunu tahmin etmek çok zor değil. Toplumların sosyal medya kullanımını doğru stratejiler ve politikalar ile dışardan etkilenmeyen ve ülkemize zarar vermeyecek şekilde düzenlemelerin yapılması gereklidir. Bu durum yasaklarla değil aksine olabildiğine kullanımın arttırılıp doğru stratejiler ile ülkemiz faydasına kullanılmalıdır.