Bülent TAŞ
bulent.tas@yeniekonomi.com.tr
Nazmi KARYAĞDI
nazmi.karyagdi@yeniekonomi.com.tr
7194 sayılı Kanun geçenlerde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun üç yeni vergi ihdas ederken özellikle işletmelerde vergiye tabi kazancın tespitinde indirilebilecek giderleri kısıtlayıcı bazı düzenlemeler de içermektedir.
Bu yazımızda 2020 yılından itibaren elde edilecek kazançlara uygulanacak bu sınırlayıcı hükümleri kısaca açıklamak istedik.
Getirilen Düzenleme
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesi kazancın tespitinde indirilebilecek giderleri düzenlemektedir. Madde genel ilke olarak kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan her türlü giderin indirilebileceğini hükme bağlamakta, akabinde ise bazı gider kalemleri teker teker sayılarak indirim konusu yapılabilecekleri hükme bağlanmaktadır.
Teker teker sayılan kalemlerden birisi “kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri”, diğeri ise “Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar” dır.
7194 sayılı Kanun yukarıda belirtilen genel ilke ile ilgili olarak aşağıdaki parantez içi hükmün eklenmesini sağlamaktadır.
“(Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç̧ olmak üzere, kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 Türk lirasına kadarlık kısmı ile binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının en fazla 115.000 Türk lirasına kadarlık kısmı gider olarak dikkate alınabilir.)”
Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri ilgili bent hükmünün sonuna da aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.
“(Su kadar ki faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç̧ olmak üzere, binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i indirilebilir.)”
Amortismanların gider olarak indirilmesine ilişkin hükme ise aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.
“(Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç̧ olmak üzere, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç̧ ilk iktisap bedeli 135.000 Türk lirasını, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde, amortismana tabi tutarı 250.000 Türk lirasını asan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gider yazılabilir. Bu hükmün uygulanmasında binek otomobilin iktisap edildiği tarihte yürürlükte olan tutar dikkate alınır.)”
Getirilen Düzenlemelerin Sonuçları
Yeni düzenlemeler işletmelerin faaliyetlerinde kullanmak üzere,
vergiye tabi kazanç tespitinde gider olarak indirilemeyecektir.
Dikkat edilmesi gereken ayrıntı, sadece yüksek değerli binek otomobillerin kirası, alımda ödenen vergileri ve amortismanları kısıtlanırken, işletmede kullanılan tüm binek otomobilleri için yapılan, yakıt, bakım vb. giderler kısıtlanmaktadır. Yani yüksek değerde olmayan binek otomobillerin giderleri için de kısıtlama söz konusudur.
Düzenlemenin yaratacağı muhtemel sıkıntılar
Düzenleme genel olarak vergi sistematiğine, safi kazancın vergilendirilmesi ilkesine aykırıdır. Ayrıca uygulamada birçok sorunu da beraberinde getirmiştir.
Kanun binek otomobilin ne olduğunu tanımlamamaktadır. İşletme sahibi veya yöneticileri tarafından. makam aracı olarak kullanılmaktan ziyade işletmenin mal ve hizmet üretimi ve satışında kullanılan ve ne olduğu belli olmayan binek otomobili tanımlaması içine sokulabilen araçların durumunun ne olacağı da tartışma yaratmaya müsaittir. Birkaç örnek vermek gerekirse,
sınırlama kapsamında olacak mıdır?
Düzenlemenin işletmede kullanılan binek otomobillerin, ticari olmayan özel işlerde de yaygın bir şekilde kullanıldığı yönündeki ön kabulden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Düzenleme faaliyetlerinde binek otomobili kullanan tüm işletmeleri ilgilendirmektedir. Çok geniş bir uygulama alanı bulunan bu düzenlemenin uygulamasına yönelik olarak Gelir İdaresi tarafından bir tebliğ çıkarılması yerinde olacaktır. Tebliğde binek otomobil tanımlamasının net bir şekilde yapılması, sadece makam aracı niteliğinde olan ve özel amaçlarla da kullanılma ihtimali bulunan araçlarla ilgili olarak gider kısıtlamasının uygulanacağının bunun dışında sadece mal ve hizmet imali ve satışı ile ilgili olarak kullanılan binek otomobil giderlerinin herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmayacağının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.