GOOGLE vs DÜNYA

Google 930 milyar dolara yaklaşan değeri ile dünyanın en büyük ilk 20 ekonomisi arasında. Böyle olunca büyüklüğünü ve sabit veya mobil internet pazarındaki payını arttırmak veya korumak için çeşitli yöntemlerle rakiplerini arka planda bırakmamaya çalışıyor. Son günlerde de Türkiye Rekabet Kurumu ile Google arasında “hâkim durumu kötüye kullanmak” temelinde bir sorun oluştu ve RTÜK’ün Google ceza kesmesi ile sonuçlandı. Google cezayı kabul etmedi ve henüz ödemedi, ceza her gün artıyor. Bunun karşılığında ise Google, Türkiye’ye yeni girecek Android temelli cep telefonlarında Google lisanslarını kullandırmayacağını iş ortaklarına tebliğ etti. Bu restleşmeden birkaç gün sonra sabah saatlerinde Google servislerinde herkesi az ya da çok etkileyen bir titreme yaşandı. Bu iki konunun birbiri ile ilişkisi var mı, bilinmez. Bu gelişmelerin sonucunda 2020 yılından itibaren Türkiye’ye Apple Iphone modelleri dışında Android işletim sistemli yeni bir model/marka giremeyeceğinden 2020 yılında Türkiye’de Iphone’un düşük pazar payının artacağını tahmin edebiliriz.

Google ile sorun yaşayan sadece Türkiye değil. AB Google’a şimdiye kadar 3 seferde 8,2 milyar Euroluk ceza kesti. Önce Google’ın alışveriş hizmetlerini rakiplerinin önüne çıkarttığı için 2,7 milyar Euro, sonra 2018 yılında AB anti tröst kurallarını ihlal ettiği için 4,34 milyar Euro, son olarak da Adsense sisteminin rakiplerin reklamlarını öne çıkartmadığı için 1,5 milyar Euroluk ceza kesti. Bunun yanında Fransa da kullanıcıların kişisel verilerinin korunması konusunda ihlaller olduğu gerekçesi ile, Rusya da bazı sakıncalı bağlantıları arama motorundan silmediği için, Almanya da WiFi ağlarından illegal olarak veri kaydettiği nedeni ile Google’a çeşitli cezalar vermişlerdi.

Google, 2006 yılından bu yana, mobil cihazların işletim sistemleri pazarında ezici hâkim durumunu kullanarak Android işletim sistemi ile mobil cihaz üreticileri ve mobil ağ operatörlerine kendinden başka diğer internet arama motoru kullanımını kısıtlamak için elinden gelen her şeyi yapıyor ve bu çalışmalarda birçok kez yasalar ve rekabet kuralları dahilinde olmuyor.

Bugün, mobil internet kullanımı küresel internet trafiğinin yarısından fazlasını oluşturuyor. Google rakiplerini etkisiz hale getirme politikalarını birkaç koldan yürütüyor: Android kullanan mobil cihazlar içindeki arama motorunun Google olması için sözleşme bazında zorlamalar getiriyor, üreticiler de bu sözleşmeyi başka seçenekleri olmadığından mecburen imzalıyorlar. Bunun yanında Google, mobil cihaz üreticilerine uygulama mağazasını (Play Store) lisanslamak için önkoşul olarak Google Arama uygulamasını ve tarayıcı uygulamasını (Chrome) cihazlara önceden yüklemesini zorunlu kılıyor. Google, istediklerini yapan üreticilere ve operatörlere çok ciddi ödemeler yapıyor. Açılan davalar neticesinde 2014 yılından sonra bu ödemeleri sona erdirdi. Fakat başka başka yöntemler kullanmaya devam ediyor. Mesela mobil cihaz üreticilerinin Android çatalları (Android Forks) denilen ve Google’ın kendisinin de desteklediği Android açık kaynak projesine (AOSP) dayanan, Android kodunun indirilmesine ve değiştirilmesine izin vermesine ve Android uyum testlerini başarıyla tamamlamalarına rağmen bu Android versiyonlarının kullanılmasına, tescilli Android uygulamalarını ve hizmetlerini kullanmak için sözleşme imzalamadıkları sürece izin vermiyor, hem sözleşme ile hem de teknik olarak engellemeye çalışıyor.

Google, gelirlerinin büyük çoğunluğunu arama motorundan elde ediyor. Bu yüzden işletim sistemi olarak Android kullanan mobil telefonlarda Google tarayıcıyı, arama motorunu ve uygulama mağazasını cihazın içinde önceden yüklenmiş olarak gelmesini zorluyor. Mobil cihaz üreticileri ise Google uygulama mağazasının cihazla birlikte gelmesini normal karşılamalarına karşı arama motorunun cihazla birlikte gelmesinin rekabete aykırı olacağını söylüyorlar, davalar da zaten bu konuda açılıyor. Cihazlarına önceden yüklenmiş arama ve tarayıcı uygulamaları bulan kullanıcıların bu uygulamalara değiştirmek için doğal olarak çaba göstermediklerinden rakiplerin bu cihazlarda şans bulmaları mümkün olmuyor. Bunun yanında mesela Adsense akıllı reklam hizmeti, Google’ın gelirlerinde önemli bir yer tutmuyor. Bu yüzden eğer bir taviz vermesi gerekirse Google tavizi Adsense tarafından veriyor ve tarayıcıyı ve arama motorunu her zaman daha üstte ve tercih dışı tutmaya çalışıyor. Bu yüzden Adsense kullanımına karşı açılan davalarda kelimenin tam anlamıyla daha munis davranıyor. Bu tür sözleşmeleri mobil cihazlar işletim sistemleri pazarındaki ezici gücü sayesinde (Çin hariç %95) büyük mobil operatörlere bile imzalatabiliyor. Bu uygulamayı sadece Google mu yapıyor, hayır, Windows Mobile yüklü mobil cihazlarda da Bing arama motoru önceden yüklenmiş olarak geliyor. Yalnız Google’a verilen cezaların işe yaradığı görülüyor. Google’ın yaptığı değişikliklerden sonra Android yüklü mobil cihazlarda rakip görünürlüğü %6 dan %40 a çıkmış durumda. Kısaca gücü elinde tutan bunu sonuna kadar kullanmaya çalışıyor.