İki hafta önce oğlumun okulunun (Ümitköy Anadolu İmam Hatip Lisesi) Erasmus Projesi çerçevesinde yurt dışından ziyaretçileri vardı. Gelenler İtalya’nın Palermo, Almanya, Litvanya ve Polonya’dan öğrencilerdi. Konu ise internet güvenliği ve internet bağımlılığını nasıl olumlu hale getirebiliriz? Bu çerçevede siber güvenlik uzmanı emekli bir komiseri okula davet ettik. Kendisi bir web sitesine girerken nelere dikkat etmemiz gerektiğini, bilgilerin nasıl çalındığını ve nasıl kullanıldığını teferruatı ve başına gelen örneklerle anlattı. Sunum esnasında “Bu siteler risklidir, umarım girmemişsinizdir” diye çocukların her yüzüne baktığında çocuklar hep olumsuz cevap verdiler.
Yurt dışından gelen dört okul öğrencileriyle bizimkiler bu konuda bazı ortak çalışmalar yapıp Erasmus programı çerçevesinde değerlendirilecek. Bir günlük boşluklarında Ankara’nın tarihi yerlerini gezdirdik.
Bilgisayar ile tanışmam üniversite yıllarımda (1980) olmuşsa da internetle tanışmam 1990’lı yılların başındaydı. Bu tarih bile ülkemiz için çok erken bir tarihti. Gecikmemiz biraz da teknolojiye karşı uyuşuk kalmamızdandır.
Belirli bir süre heyecanla internetin ne kadar faydalı bir şey olduğunu anlattık. Diğer programla tam bilmemekle beraber internete ilişkin ilk televizyon programlarından birini yerel bir televizyon olan Ostim Televizyonu’nda yapmıştım. Rahmetli Mustafa Akgül hocam da ilk konuğum olmuştu.
İlk bağlantılar ve heyecan geçtikten sonra ufak tefek bazı sorunlar hatta internet üzerinden suçlar işlenmeye başlayınca ortaya internet güvenliği kavramı ortaya atıldı. O zaman için çok yeni bir kavram olmasına karşın Atatürk Bulvar üzerinde bulunan Batı Sineması’nda toplanıp Bilgi Güvenliği Derneğini kurduk. Her ne kadar benim üyeliğimi aidatlar nedeniyle düşürdülerse de kurucu üye sıfatımız baki.
Artık bir çeşit ağ toplumu olduk. Yüksek seviyede bilgi alışverişi ve iletişim teknolojilerini kullan toplumlara bu ismi Hollandalı Sosyoloji Profesörü Jan Van Dijk veriyor.
Ünlü iletişim bilimci Marshall McLuhan ise interneti hem risk hem fırsat olarak görenlerden. İnternet ve kurulan web siteleri üzerinden dünya ölçeğinde düşük maliyetlerle organize olabilme yeteneği sağlanabilmekte. Yine Kanadalı bilim adamına göre “İnsan fiziksel olarak bir yerde olacak ama zihni ise dünya veri bankasının her yerinde olacak adeta elektronik boşluk içinde yüzecektir.”
Ancak bu ağ ne kadar güvenilir? Doğrusu bu soruyu olumlu cevaplandırmak bir hayli zor. Hukuki tedbirler her dönemde teknolojinin gerisinden gelir. O nedenle olsa gerek biz de bu konuda sorumlu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ancak 2017 yılında sayfasında;
Güvenli olmayan sayfaları ihbar emek için http://www.ihbarweb.org.tr/
Bazı sayfaların şikâyet süreçlerini detaylandıran https://internetyardim.org.tr/icerik-sikayet-surecleri ila edildi.
İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkında Yeni Yönetmelikler ise 11.04.2017 tarihinde Resmî Gazete ’de yayımlandı.
Şimdi gelelim asıl konumuz olan Deep Web’e (derin web). Klasik arama motorlarının sıralayamadığı web sayfaları, Deep web ağlardır. Çünkü standart tarayıcılar bu sitelere erişemezler.
Bu tür sitelerin yaklaşık %95 illegal konular üzerine kuruludur. Yasalardan kaçınmak için bu sitelerin sahipleri sitelerine girişleri engellemeye çalışırlar. Çünkü bu siteler ağırlıklı olarak uyuşturucu ticareti yapan veya pornografik sitelerdir. Başka neler olabilir?
Kredi kartı bilgileri, veri açığı nedeniyle elde edilen mail adresleri, sosyal medya hesapları ve paylaşımları, herkesin ulaşamaması gereken bazı bilimsel makaleler, kişilerin tıbbi kayıtları, yasal belgelerin illegal ele geçirilmesi.
Bizim önerimiz şudur: Ne yaparsanız yapın istenildiği taktirde ip adresiniz bulunabilir ve yeriniz tespit edilebilir. Bundan dolayı girdiğiniz siteleri dikkatli seçin ve bu sitelere girmeyin, girdiyseniz de sitelerde uzun süre kalmayın. Diğer güvenlik önerilerimizden birkaçı; wireless erişim yerine ethernet kablosu çok daha güvenilirdir. Bilgisayarınıza bağlı webcam var ise derhal sökmenizi tavsiye ederiz. Mutlaka anti virüs programları kullanın, bilgisayarınızı kapatmadan önce tüm çerezleri temizleyin. Proxy siteleri kullanmayın, bu siteler sizin IP adresinizi kayıt altına alır. Yeri gelmişken dünyayı ilgilendiren iki önemli olayı da hatırlatalım;
WikiLeaks belgelerinin sızması ve yayınlanması sonrası Julian Assange’nin başı derde girdi. Assange uzun süre Ekvator Elçiliği’nde saklandı. Söylentilere bakılırsa WikiLeaks’in esas kaynağı Bradley Manning. Geçenlerde belgeleri sızdıranın Bradley olduğunu FBI’a ihbar eden hacker ise evinde ölü bulundu.
Edward Snowden ise Ulusal Güvenlik Ajansından (NSA)‘dan gizli bilgileri çalarak haber siteleriyle paylaştı. Snowden ise Rusya’ya sığınmak zorunda kaldı.