İNTERNET ORTAMINDA REKLAM HİZMETLERİNDE VERGİ KESİNTİSİ

Bülent TAŞ bulent.tas@yeniekonomi.com.tr
Nazmi KARYAĞDI nazmi.karyagdi@yeniekonomi.com.tr

Çok uluslu sosyal medya şirketlerinin temel gelir kaynağı internet ortamında ülkelerden elde ettikleri reklam veya reklam hizmetlerine aracılık gelirleridir. Bu şirketler söz konusu geliri elde ettikleri ülkelerde fiziki bir varlık göstermedikleri için ilgili ülkeler elde edilen bu gelirleri vergilendirmekte hem mevzuat açısından hem de uygulama bakımından zorluk çekmektedirler.

Türkiye’de bu gelirleri vergilendirebilmek için kendi iç mevzuatında bazı düzenlemeler yapmıştır.

Bu düzenlemelerden birisi de Türkiye’den yapılan reklam ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılması yönündeki düzenlemedir.

Bu yazımızda reklam ödemelerinde vergi kesintisinin kapsamı, oranları ve stopaj yapmakla yükümlü olanlar hakkında bilgi vereceğiz.

Ödemelerden Vergi Kesintisinin Yasal Dayanağı

Vergi Usul Kanununa 2016 yılında eklenen (6745 sayılı Kanun) hüküm ile Cumhurbaşkanı,

  • Ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına,
  • Ödeme yapan veya ödemeye aracılık edenlerin vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunluluğu bulunup bulunmamasına,
  • Ödemenin konusunun mal veya hizmet alım satımı olup olmamasına,
  • Elektronik ortamda gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesine,
  • Ödeme yapılanın bu tutarı vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapıp yapmamasına

bakılmaksızın, vergiye tabi işlemlere taraf veya aracı olanlara vergi kesintisi yaptırmaya, iş grupları, iş nevileri, sektörler ve emtia grupları itibarıyla, vergiye tabi işlemle ilgili, vergi kanunlarında belirtilen alt ve üst limitler arasında olmak şartıyla, farklı kesinti oranları tespit etmeye yetkili kılınmıştı.

Vergi Kesintisinin Kapsamı ve Oran

18.12.2018 tarih ve 476 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti veren veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemeler vergi kesintisi kapsamına alınmıştır.

 

Vergi Kesintisi Oranı

Tam veya dar mükellef gerçek kişilere yapılan ödemeler için %15

Dar mükellef kurumlara yapılan ödemeler için %15

Tam mükellef kurumlara yapılan ödemeler için 0

 

Bu durumda sadece yurt dışında yerleşik gerçek kişilere değil Türkiye’de yerleşik gerçek kişilere de sahip oldukları internet siteleri üzerinden sağladıkları reklam hizmetleri için yapılan ödemeler üzerinden %15 stopaj yapılması gerekecektir.

Stopajı yapmakla yükümlü olanlar,

  • Kamu idare ve müesseseleri,
  • İktisadî kamu müesseseleri,
  • Sair kurumlar,
  • Ticaret şirketleri,
  • İş ortaklıkları,
  • Dernekler,
  • Vakıflar,
  • Dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri,
  • Kooperatifler,
  • Yatırım fonu yönetenler,
  • Gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı,
  • Zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerdir.

Yine stopaj yapmakla yükümlü aynı kişilerin yurtdışında yerleşik dar mükellef kurumlara yaptıkları ödemeler de %15 oranında kurumlar vergi kesintisine tabi tutulacak ancak Türkiye’de yerleşik kurumlara yapılan ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Tam Mükellef Gerçek Kişilerde Kesilen Vergilerin Mahsubu

Türkiye’de mukim gerçek kişilerden kesilen vergiler, bu kişiler tarafından söz konusu gelirlerin beyan edilmesi halinde, beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecek, söz konusu gelirin beyanı gerekmiyorsa vergi kesintisi nihai vergi haline gelecektir.

 

 

 

 

 

 

Vergi Kesintisi (Türkçe)

Stopaj (Fransızca)

Tevkifat (Arapça)

Dar Mükellef Gerçek Kişi ve Kurumlardan Kesilen Verginin Mahsubu

Türkiye’nin sonuçlandırdığı çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları, anlaşmaya taraf diğer ülkede yerleşik olanlara yapılan ödemelerin Türkiye’de vergilendirilmesine dolayısıyla ödemeler üzerinden vergi kesilmesine büyük ölçüde imkân vermemektedir.

Gelir İdaresi söz konusu ödemelerin anlaşmalar karşısındaki durumu ile ilgili olarak herhangi bir açıklama veya düzenleme yapmamıştır. Dolayısıyla anlaşmaların uygulanmasındaki belirsizlik sürmektedir.

Bu çerçevede anlaşmanın izin vermediği bir verginin alınması durumunda anlaşmaya taraf diğer ülkenin çifte vergilendirmeyi önlemek için bu geliri istisna etmesi veya ödenen verginin mahsubuna izin vermesi pek mümkün görünmemektedir.

Gelir üzerinde oluşacak çifte vergilendirme nedeniyle kesilen verginin büyük ölçüde ödemeyi yapanlar üzerinde bir yük olarak kalması sonucunu doğuracaktır.

Sonuç

İnternet ortamında verilen reklam hizmetleri üzerinden yapılacak vergi kesintisi daha çok uluslararası sosyal medya kurumlarının Türkiye’den elde ettikleri reklam gelirlerinin vergilendirilmesi amacıyla getirilmiştir.

Ancak ortaya çıkabilecek çifte vergilendirme sorunu nedeniyle bu vergi kesintilerinin ödemeyi yapanlar üzerinde bir yük olarak kalma ihtimali oldukça yüksektir. Bu çerçevede vergi kesintisinin vergi anlaşmaları karşısındaki durumunun netleştirilmesinde yarar vardır.