Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ile ilk irtibatım 1980’li yılların sonuna rastlar. Teknik eleman olarak NETAŞ’ta çalışırken PBX satışından sorumlu bir arkadaşım, hanımdan dolayı akrabam da olan aynı zamanda EGM Haberleşme Dairesi’nden sorumlu Ali İhsan Dinç Bey’e “Birlikte gidelim” diye ısrar etti. Beraber ziyarete gittik. O yıllar EGM’nin elinde Ericsson marka santral vardı ve uzun süredir de kullanılıyordu. Uygun bir teklifle değiştirelim önerisinde bulunduk ama Emniyetçiler başta Ali İhsan Bey olmak üzere ‘’Biz santralimizden çok memnunuz” diye teklifimizi kibarca geri çevirdiler. Şu an halen emniyet aynı ürünün devamı olan MİTEL’i kullanmaya devam ediyor. Ne gariptir ki o zaman değiştirmeye gittiğim o ürünün bugün satışını yapmaya çalışıyorum ve o nedenle de Emniyet’e halen gidip gelmeye devam ediyorum.
1997 yılında Dikmen İlker’de ikamet etmeye başladık. Oturduğumuz yerin karşısı yani vadinin diğer ucunda büyük Mavi renkli bir bina bulunuyor. Sonradan öğrendim ki orası EGM’nin istihbarat binasıymış. 1990’lı yılların başında birkaç arkadaş elimizdeki üç beş lira ile bir radyo kurduk: Hedef Radyo. Adı gibi 28 Şubat sürecinde hedefindeydik. En çok kapatılan radyo oldu. O dönem birkaç da program yaptım. 28 Şubat’ın hızlı dönemi. Süreçte çok ön planda olan bir paşa bize habire uyarı mesajları yolluyor. Radyoya müdür dayandıramıyorduk. Her atadığımız müdürle ilgili istihbari bir sorun çıkıyor ve o da ayrılmak zorunda kalıyordu. En son bana teklif ettiler, “Senin bir sorunun çıkmaz nasıl olsa” dediler. “Kolay temiz kağıdı alırız” dediler. Kabul ettim. Bir süre sonra müracaatımızı yaptık dönemde Dikmen İlker Mahallesi’nde oturuyordum. Bir iki hafta sonra, vadinin karşısındaki o mavi binadan iki görevli polis memuru gelip, alt komşuma, yan komşuma hakkımda ve eşimle ilgili birkaç soru sorup gitmiş. Sonrasında gelen istihbarat raporuna göre bizde sakıncalı çıktık ve radyonun sorumlu müdürü olamadık tabii. Komşularımızdan polislerin ne sorduğunu daha sonra öğrendik: “Zuhuri Beyin eşinin başı kapalı mı? Zuhuri Bey namaz kılar mı? Dindar mı?” vb. gibi sorular.
NETAŞ’ın ilk taşeron uygulaması sanırım ULAKNET projesindeydi. İkinci büyük projesi yine bir başka taşeron firma olan Başarı Elektronik üzerinden gerçekleştirilen POLNET Projesi oldu. Ancak iş yine bize düşmüştü.
Emniyetin o dönemde bilgi işlem merkezi Necatibey Caddesi’ndeki binada idi. İhale aşamasında ve kurulum esnasında gelen polis arkadaşların çoğu evimizin karşısında Çankaya Yıldız’daki mavi binadan, yani istihbarat birimindendi. Sonradan öğrendim ki bu projeyi 1996’da Hanefi Avcı ve istihbarat biriminde yer alan yetişmiş mühendisler EGM’nin bilgi işlem birimine tavsiye etmiş. Kurulumu esnasında ve ilk aşamalarında çoğunluk bu istihbarat birimindeki arkadaşlarla muhatap olduk.
Ve 1997 yılında EGM ihaleye çıktı. NETAŞ ihaleyi alıp sistemi kurmaya başladı. Gerek kurulumunda gerekse sonrası eğitiminde yer almak bana nasip oldu. POLNET Projesi’nde amaçlanan EGM’nin ses, görüntü, parmak-izi uygulamaları ve data iletişim ağlarının tek bir iletişim altyapısı üzerinden sağlamaktı. Bu nedenle öncelikle İstanbul Atatürk, Antalya, İzmir Adnan Menderes, Muğla Dalaman, Ankara Esenboğa Hava Limanları, Kapıkule, Habur Kara Hudut Kapısı gibi iş yoğunluğu fazla ve kritik hudut kapıları Ankara Anıttepe’deki merkeze doğrudan ağ üzerinden bağlandı. Projeyi planlanan sürede gerçekleştirdik. Tüm birimlerde bu ağa entegre olurken istihbarat ağın yönetimini Bilgi İşlem’e bıraktı.
PolNet, testler bitirilip işlerliği kanıtlanınca 2002 yılında hizmete alındı. Polnet belki de e-Devlet uygulamasının ilk örneklerinden birisiydi. Halen hizmet vermeye devam ediyor. Dünyada benzerleri arasında bir hayli önde olan ve kullanımı ile güvenlik hizmetlerine büyük destek sağlayarak hızlı, güvenli ve doğru bilgiye erişim imkânı getiren PolNet, EGM’nin gurur kaynaklarından biri oldu.
PolNet Emniyet Teşkilatı bünyesinde sadece kullanıcı düzeyinde olmayan çok geniş bir bilişim kültürü oluşturmasına da vesile oldu.
Bugün itibari ile hemen hemen bütün birimlerin PolNet üzerinde bir web sitesi bulunuyor.
PolNet de, intranet yapısını kullanıyor.
Alt yapısı:¹
PolNet ulusal ve uluslararası tüm bilgi ağları ve bilgi bankalarına entegre olabileceği düşünülerek tasarlandı. Proje ile Emniyet teşkilatı e-Devlet için gerekli hazırlığı tamamlamış oldu.
PolNet'in Emniyet için avantajları şöyle sıralanabilir: ²
1. Gözaltı süreleri kısalttı ve gereksiz gözaltına alma olayları ortadan kalktı.
2. Pasaport, araç tescil, sürücü, silah ruhsat işlemleri bürokrasiden arındırılmış şekilde, en kısa sürede yapılabiliyor.
3. Trafik cezalarının izlenebilirliğinin artması ve etkin trafik denetimleri ile kaza oranları düşürüldü.
4. Hudut kapılarında verilen hızlı ve etkin hizmetlerle ülke güvenliğine, turizmine olumlu katkılar sağlandı.
5. Kurumsal kaynak planlaması yazılımı olan Ayniyat Takip Sistemi ile Teşkilatımız, bütçe planlama ve uygulamalarını merkezden elektronik ortamda gerçekleştirilebiliyor.
6. Kurum kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı sağlanarak teşkilat çevik bir yapıya kavuşturuldu.
7. Bilgiye erişim amacıyla yapılan yazışmalar ve bu yazışmaların kaybettirdiği zaman ortadan kaldırıldı, birçok hizmet gerektiği gibi yapılmaya başlandı ve etkinlik arttırılarak daha kaliteli hizmet verilmesi sağlandı.
8. Emniyet Teşkilatı bünyesinde sadece kullanıcı düzeyinde olmayan çok geniş bir bilişim kültürü oluşturuldu.
9. Yürürlükteki güncel mevzuat gibi uygulamalar bu web siteleri aracılığı ile tüm personele hızlıca ulaştırılabiliyor.
PolNet’ten yıllar sonra başka bir firma adına Emniyet teşkilatının araç takip sistem çözümlerini sağladık.
Kaynak:
¹ http://www.bilgiteknolojileri.pol.tr/Haberler/Sayfalar/polnet.aspx
²http://www.nedir.com/polnet#ixzz4oywdQQK4