COVİD-19 SALGINI VE FİNTEK / INSURTEK

Covid-19 salgını tüm dünyada etkili olmaya devam ediyor. Bugün itibarı ile 5,5 milyondan fazla vaka görüldü ve 350,000’e yakın insan kaybedildi. Yaz aylarının gelmesi ile salgının hızının yavaşlaması bekleniyor fakat sonbahar ile beraber 2. dalganın geleceği de konuşuluyor. Aşı veya etkili bir ilaç bulunmadan bu illetten kurtulmak mümkün olmayacak. Sürü yayılmacı politikaları benimseyen ülkelerde ise olan bağışıklığı daha zayıf olanlara olacak. Dünyada 100’den fazla araştırma kurumunda aşı çalışmaları devam ediyor, tabii başarılı olmalarını dileriz ama görünen o ki devletler ekonomilerinin durmasına daha fazla tahammül gösteremeyecekler, birçok büyük şirket iflas etme noktasına geldi, birçok şirkete de kapanmasınlar diye devletler ortak oluyorlar, hâkim hisse durumuna geçiyorlar. Şartlar dünyayı yeniden devletleştirme gerçeği ile yüzyüze bırakıyor.

Salgın günlerinde bazı ülkeler (mesela İsveç) dışında birçok ülke yayılımı önlemek için en önemli tedbir olarak el temizliğini, dezenfektan kullanımını ve sosyal izolasyonu kullanıyorlar. Bu tedbirler de doğal olarak bazı sektörleri ekonomide ön plana çıkarıyor. Bu sektörleri hiçbir kriz veya problemden etkilenmeyen iletişim sektörü, gıda sektörü, kozmetik ve temizlik ürünleri sektörü, perakende satış marketleri, e-ticaret sektörü, sanal ödeme sektörü ve lojistik sektörü olarak sıralayabiliriz. Bütün bunların yanında da e-dönüşüm kavramının önemini de herhalde artık öğrenmeyen ve kabul etmeyen kalmamıştır diye tahmin ediyorum.

E-ticaret sektörünün ayrılmaz parçalarından birisi sanal ödeme sistemleri. Satın alma işleminin sondan bir önceki adımı fakat tabii ki en önemli adımı, satın alınan malın ödemesinin alınması. Bu işlem de sanal ödeme sistemleri, e-tahsilat, sanal Pos gibi dijital kavramları önümüze çıkarıyor. Bu kavramlar genel olarak FinTek, finansal teknolojiler dünyasında duyduğumuz kavramlar. FinTek ise yine son dönemlerde özellikle öne çıkan ve çeşitli seviyelerde yatırımcılardan en ciddi şekilde ilgi gören bir alan. Dünyada 2019 yılında FinTek şirketlerine yapılan yatırım 137,5 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşti. FinTek şirketleri, sigorta sektörüne yazılım teknolojilerinin uygulanması ile ortaya çıkan diğer bir yeni kavram olan InsurTek şirketleri ile birlikte finans ve bankacılık sektörlerini yeniden şekillendiriyorlar. InsurTech şirketleri de 2019 yılında 6,37 milyar dolar yatırım aldılar. Hatta açık bankacılık kavramının da artık düşünce seviyesinden aktör seviyesine çıktığını ve hızla ve özellikle genç insanlar tarafından benimsendiğine de dikkat edersek tüm klasik bankacılığın sarsılmaz taşlarının yerinden oynamakta olduğunu görebiliriz. Nasıl ki reel sektör için bir endüstri 4.0 dönüşümünden bahsediyorsak bankacılık için böylesine önemli bir dönüşümün eşiğinde olduğumuz söylenebilir. Burada dikkat edilmesi ve mutlaka değerlendirilmesi gereken gelişme ise böyle, bilişimin ve yazılımın yoğun olarak kullanıldığı teknolojik akımların az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerle olan teknolojik gelişmişlik farklarını ve dijital bölünme sonucu oluşan ekonomik büyüklük farklarını hızla kapatmak için çok önemli birer fırsat olduğudur.

Dijital ödeme dünyası da en az e-ticaret dünyası kadar büyük ve çetin rekabete meydan olmakta. PayPal ile bir anlamda adını duyduğumuz bu sistemler rekabetine GooglePay, ApplePay, AmazonPay, Wechat ve AliPay gibi dünya devlerinin de katıldığı görülüyor. Öyle ki Çin’e turistik seyahat yapan bir kişi cebinde hiç para taşımasa bile Wechat ile istediği kadar zaman Çin’de problemsiz kalabiliyor, dolaşabiliyor, en küçük ödemelerde bile hatta bahşiş verilirken bile Wechat kullanabiliyor. Çin’de Alipay %54, Wechat %40 oranlarda Çin’de e-ödeme pazarını paylaşmış durumdalar. Türkiye’de ise hemen bütün bankalar sanal pos hizmeti sunuyorlar. Bunun yanında BDDK ‘dan yetki almış 20 kadar e_para ve ödeme kuruluşu şirketi de bu alanda çalışmalar yapıyorlar. Ayrıca Türk FinTek sektöründe çalışmalarını ödeme sistemleri, ön ödemeli ve indirim kartları, tahsilat otomasyonu, dijital cüzdan, yeni nesil POSlar, sipariş ve sanal POS hizmetleri otomasyonu, mobil POS, POS ve ödeme sistemleri altyapı hizmetleri, kredi derecelendirme, sanal sigortacılık, kişisel finansman hizmetleri otomasyonu, kitle fonlaması ve tabii ki kripto paralar ve blokzinciri alanlarında yoğunlaştıran yüzlerce şirket var.

FinTek ve InsurTek konularının en önemli unsuru ise sanal/siber güvenlik konusu. Fintek sektörünü kurulduğu günden beri 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun uyarınca BDDK kontrol ediyordu, daha sonra bu yetki Merkez Bankasına verildi. Tüm FinTek ve InsurTek şirketleri ürettikleri tüm ürünlerde ve hizmet aldıkları veri merkezlerinde siber güvenlik seviyesinin en üstte olmasına dikkat etmek zorundalar. Bu hem kendileri hem de hizmet verdikleri insanlar için çok önemli. Günümüzde siber korsanlar hiç aralık vermeden sistemlere yetkisiz erişmeye çalışıyorlar. Güvenlik konusu sadece FinTek şirketlerinin değil tüm şirketlerin en önemli konusudur ve en az korsanlar kadar siber güvenlik konularına önem verilmelidir, aksi taktirde sonuçları dönülemez olabilir. Ülkemizde güvenlik konularında da çalışan birçok şirket var, onlar için de bu dönem zorunlu bir fırsat yaratıyor, bu fırsatın iyi değerlendirilmesini şirketler arasında iş birliklerinin geliştirilmesini umarız.