Teknoloji Çınarı, bu yıl 15 yaşına bastı, toprağa biraz daha kök saldı.
15 yıl insanın delikanlılığa adım attığı yaş. Şirketlerde ise artık başka bir level için atlama yaşı.
Dünyadaki şirketlere baktığımızda bilişim dışı sektörler için çok da uzun bir ömür olmamakla beraber, bilişim şirketleri için orta bir yaş olarak değerlendirilebilinir. Google 1998, Youtube 2005, Netflix 1997, Apple 1976, Globalstar Uydu 1991,Inmarsat PLC 1979, EchoStar 1980.
Makale konusu şirket Ankara’da 2005 yılında bir kamu iştiraki olarak tesis edildi.
15 yıl ve sonrası tam da yeni vizyon ve yeni bir boyuta geçmek için ideal yıllar bir şirket için.
Söz konusu Çınar, Türkiye’nin yeni hikayesi olan “Dijital Dönüşüm”ün mihenk noktası olarak kendini konumlandırmalı kanaatimce. Ülkemizin petrolü, doğalgaz kaynakları vb. yok. Ama onlardan daha değerli bir şey var: Genç nesil. Gençler ülkemizin geleceği.
Teknoloji Çınar’ı da henüz onbeşine girdi. Gençleri de kucaklayan “dijital dönüşüm”ün merkezinde olsun bu nadide Çınar. Neden mi?
Nedenlerini irdelemeye gelin 2019 yılı performansını, bilançosu üzerinden kısaca analiz ederek başlayalım. Yorum ve analizlerimizde firmanın 2019/2018 Mali Bilançoları esas alınmıştır.
AKTİF KALİTESİ: 2019 yılında Kamu Bankalarındaki nakit mevduat 628 Milyon TL. 2018 yılına göre mevduatı 312 Milyon TL yani %100 artmış. İşin ilginci Ticari Alacaklar da artmış.
Vadeli satışların yükselmiş olmasına rağmen nakit varlığın artması firmanın gelir tablosundaki kalemlerde görülebilmektedir. Cirosu %5 artmasına rağmen, Faaliyet Karı %37 artmış. Satışların Maliyeti %1 azalmış. Yani firma hormonsuz bir faaliyet yürüterek, giderleri azaltmış ya da aynı seviyede tutarak, işlerinin karlılığını yüksek seviyede tutmuş.
Kurumun mevcut kültürü, ortaya konan kaliteli ve vizyoner yönetim anlayışının bilanço rakamlarına da yansıdığı görülüyor.
Yönetim kurulundan, genel müdürüne, mühendisinden idari personeline kadar bütün ekibin bu rakamlara katkısı yadsınamaz. Tabandan tavana bu kişilerin, ortak vizyona katkı sağlamaları, katılımcı yönetim anlayışının bir tezahürü olarak görülüyor.
Demek ki KİT’lerde, kurum kültürü oluşturmak, kurumsal hafızaya sahip çıkmak, ehliyet ve liyakata desteğin bilançolara yansıması gerçekten pozitif oluyormuş. 2016’dan 2019 yılına kadar ki bilançolar incelendiğinde, yıldan yıla artan sürdürülebilir bir büyüme dikkat çekici.
PASİF KALEMLER: Kısa vadeli yükümlülükler; yani faaliyetlerin ne kadarı kısa vadeli borçlanmayla yürütülüyor? Önemli kalem Kısa Vadeli (1 yıldan az vade) Ticari Borçlar. Ekosisteminde firmaya iş yapan tedarikçiler ön plana çıkmaktadır. Bu borçlar 2018’e göre 118 Milyon TL azalarak %29 oranında düşüş göstermiştir. Tedarik ekosisteminin; tedarikçilerini de destekleyen bir mantaliteyle çalıştığı anlaşılıyor.
UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR: Firma geçen yıl ki yazımda bahsettiğimiz uzun vadeli yurt dışı kredi kullanımını gerçekleştirmiş. Kullanılan kredi 2,5 yıl ödemesiz toplam 12,5 yıl vadeli olduğu ve libor+ faiz ile çok uygun maliyetle kullanıldığı ve kredinin yeni yatırımla ilgili hakkediş usulü kullandırıldığı öğrenilmiştir. Kredi kullanımı yurt dışında ve yurt dışı tedarikçinin imalatına endeksli olarak peyder pey kullanıldığı, kullanılan kredinin yurt içi hesaplara gelmeden doğrudan imalat karşılığı tedarikçiye ödendiği belirtiliyor. Bu proje bazlı, projenin nakit akışına uygun bir yatırım kredisidir. Havuza kredi kullanıp, A, B, C vb. bir çok projeye dağıtılan bir kredi olmaması isabetlidir. Böylece kullanılan kredinin hangi yatırıma gittiği, yatırımın öngörülerinin çıktılarının hesaplanılması, kredinin şirketin harcamaları içerisinde buharlaşmaması sağlanabilecektir. Ancak, ödeme vadesi geldiğinde, kredinin geri ödenmesi, yapılan yatırımın nakit akışından yaratılan fonla sağlandığı takdirde, sağlıklı bir kredi kullanımından bahsedebiliceğiz.
Firmanın faaliyetlerinden yarattığı fonlar kısa vadeli nakit ihtiyaçlarını karşıladığı görülmektedir. (Aktifteki banka mevduatı 628 Milyon, Kısa Vadeli Ticari Borçları 290 Milyon TL Kısa vadeli borçların iki katı banka mevduatı.) Kullanılan uzun vadeli kredinin bilançodaki payı %16 ile dengeli bir bilanço faaliyeti izlenmektedir.
Yurtdışına verilen siparişin, kaynağının da yurtdışından sağlanması, zımmi olarak ülkenin döviz dengelerini de olumlu etkilemekte aynı zamanda yurtiçinde yaratılan fonların yine bankalar aracılığıyla yurtiçi kredi kullanımına sunulması ekonomimize olumlu katkıları olmaktadır.
ÖZKAYNAKLAR: Yıl sonlarında yaratılan kar’ların sermayeye eklenmesi, firmanın banka mevdutlarının artışındaki diğer önemli bir faktör olduğu düşünülmektedir. Yaratılan fonların bünyede kaldığının göstergesi olarak yorumlanabilir. Zor bir yıl olan 2019’da firma, sermayesini 460 Milyon TL arttırmıştır. %15’lik bir pozitif değişim.
Bu performans, yurtdışından “sermaye nitelikli” 12,5 yıl vadeli bir kredi kullanabilmenin yolunu açmaktadır bankacı gözüyle esasında. Firma aktifinin %60’ını özkaynaklarıyla yürüttüğü izlenmektedir.
(Not: Bankacılık Sektöründe 10 yıl üzeri vadeli krediler sermaye nitelikli kredi olarak kabul edilir ve bankalar bu kalemi “özkaynaklar” altında da gösterebiliyor.)( 07.06.2018 tarihli ve 30444 sayılı Resmi Gazete’de BDDK tarafından “Bankalarca Özkaynak Hesaplamasına Dahil Edilecek Borçlanma Araçlarına İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ”)
Bu kadar rakama boğduğum için kusura bakmayın ama bilançonun performansını da kısacık görmek, şirkete haksızlık olur. Ayrıca böyle bilanço haberleri yazmak, şu pandemi günlerinde bir nebze bizleri de iyi hissettiriyor!
Teknoloji Çınar’ının 2020 ve sonrasında da sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesi için bazı önerilerimi sizlerle de paylaşmak isterim:
1. Kurumun 2023 ve sonrası için vizyon revizesi yapması, konuyla ilgili tüm çalışanlarında katılım sağladığı seri çalıştaylar düzenlenmesi, kurumun kendisini kontrol etmesi, sağlıklı ve sürdürülebilir büyümeyi tetikler.
2. Üç ana faaliyet kolundan biri olan TV işi: Aslında bu platformda inovatif bir yaklaşımla klasik TV platformundan başka bir iş modeline geçilmesi, yoğun dijitalize olmuş genç kuşakla beraber elzem hale gelmiştir.
Firmanın çok güçlü altyapısı ve veri merkezleri mevcut. Netflix benzeri bir oluşuma gidilip, Yeşilçam Filmleri platformu, Türk Filmi ve Dizileri Platformu vb. telif hakkı sahipleriyle ve/veya Kültür Bakanlığı ile bir protokol çerçevesinde, ülkemizde çekilen tüm filmlerin, bu veri merkezlerinde tutulup, buradan TV’ye verilmesi sağlanabilir. Nasıl ki insanlar Netflix’te dizileri takip etmekte ve cep telefonlarından ya da evlerinden istedikleri zaman bağlanıp izlemekte ise, bu tarz bir yöntemle, firma TV platformunu hem içerik anlamında zenginleştirmiş olur hem de aboneliklerini arttırma imkânı yakalar. Aynı zamanda yerli sinema sektörüne kazan kazan modelline de destek sağlanmış olur.
3. Firma mevcutta diğer kamu kurum ve kuruluşlarına talep halinde bilişim konusunda danışmanlık yapıyor. Bu faaliyetlerini ülkenin bilişim hizmetleri kurumu iddiasını daha da güçlendirecek şekle büründürmelidir. Nasıl ki DMO kurumların standart ihtiyaçlarını karşılayan bir kurumsa Teknoloji Çınarı da benzer bir rol üstlenebilir. DMO gibi sadece ihaleleri düzenleyen bir kurum olmamalı, ülkedeki tüm kamu kurumlarının bilişim ihtiyaçlarının analizi, bir kurumda hangi bilişim ürünleri kullanılmalı, ileriye yönelik ülke ve kurum ihtiyaç analizleri, 5-10-15-20 yıllık bir perspektifle kaynak planlaması yapmalıdır.
Bilişim donanım ve yazılım konusunda uzman bir kurum olması nedeniyle, tek elden kamunun tüm ihalelerinin müşavirlik ve uygulamasını da yapabilir. Böylece ülkemizdeki kaynak israf engellenir, yerli ve milli üretimler tek elden desteklenmiş olur. Bunun için, genç kuşakları bünyesine katarak yeni yetkinlikler kazanması faydalı olacaktır. (Örneğin siber güvenlik, örneğin yıkıcı inovasyonlar ve icatlar, karada ve uzayda yeni yaklaşımlar)
4. Kurulacak olan Akademiyle, en değerli kaynağımız olan gençler için adeta bir kutup yıldızı olunabilir. Çünkü kurum bilişim ve uydu konusunda ülkemizde önemli bir yere sahiptir. Gençlerin uzmanlaştırılarak, diğer kamu kurumlarına ihtiyaçları tek elden sağlanır. Bu insan kaynağımızın doğru bir perspektif ve ihtiyaç analiziyle beraber yönetilmesine çok önemli bir katkı sağlar.
Bu öneriler neden hayata geçmesin? Önemli olan bu iradeyi sağlamak ve yola çıkmak.
Niyet hayr, akıbet hayr…