İnsanlık tarihinin ilk ve en önemli gelişmesi yerleşik hayata geçilmesi olmuştur. İnsanoğlu tarımla birlikte yerleşik hayatı yaşam şekli olarak benimsedi. Medeniyetin gelişimi tarımla başladı diyebiliriz. Dolayısıyla bugünün teknolojisinin de başlangıç noktasını insanoğlunun tarımla birlikte yerleşik hayata geçmesi olarak kabul edebiliriz. Tarım devriminden sonra tarihteki ikinci büyük devrim ise endüstri devrimidir.
Yerleşik hayatın başlangıcında nüfusun tamamı tarım ve hayvancılıkla uğraşıyordu. Daha doğru bir tabirle topluluklarda nüfusun tamamının görevi üyesi oldukları topluluğun yiyecek ihtiyacını karşılamaktı. Yerleşik hayata geçişten sonra daha küçük alanlarda nüfus yoğununun artmasıyla toplum içinde yetiştirme ve avlanma haricinde mal ve hizmet sağlama gibi farklı görevler oluşmaya başladı.
Endüstri devriminden sonra şehirlerdeki nüfus yoğunluğunun artma hızı geçmişe göre çok daha yükseldi. Özellikle teknolojinin gelişimi ile ürün ve veriye erişim çok daha kolaylaştı. Uzak mesafelere ulaşım süreleri daha kısaldı. Ürüne ve veriye erişim sürelerinin kısalmasına mesafelerin kısalması eklenince insanoğlu çok daha büyük topluluklar halinde yaşamaya başlayabildi. Topluluklar büyüdükçe yiyecek ihtiyacını karşılamak için çok daha fazla ürün üretmek gerekti. Büyük toplulukları doyurmak için çok daha geniş alanlarda tarım yapma ihtiyacı oluştu. Artan nüfusla birlikte insanoğlu daha geniş alanlarda da tarım yapmanın yeterli olmadığını gördü. Büyük toplulukların tarım ihtiyacını karşılamak için ekilen alanlarda çok daha fazla ürün yetiştirmesi gerektiğinin farkına vardı. Bu süreçten sonra geleneksel tarım ile büyük nüfusların tarım ihtiyaçları karşılanamazdı. Artık tarımda teknoloji kullanımı zorunluydu.
Dünya nüfusu 200 yıl önce bir milyardan daha az iken bugün 7 kat arttığını görüyoruz. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu verilerine göre dünyada yedi milyardan daha fazla insan yaşıyor. Geçmiş binlerce yıl boyunca dünya nüfusu çok yavaş büyüdü. Özellikle son 200 yıl içinde çarpıcı bir oranda arttı. Yirminci yüzyılda dünya nüfusu önceki yüzyıla göre üç kat arttı. Nüfustaki artış hızına bağlı olarak yiyecek ihtiyacı da arttı. Ekili tarım alanlarının zamanla yetersiz kalması tarımda yeni teknolojilerin geliştirilmesini zorunlu kıldı. Teknoloji sayesinde daha küçük alanlarda daha fazla verim alabilmek için topraksız tarım bile yapılmaya başlandı. Her geçen yıl çok daha gelişmiş teknolojilerle tarım yapıyoruz. Teknoloji kullanımının artmasıyla beraber daha yüksek verim elde edebilmek için tarım verilerinin toplanması ve sayısallaştırılması gerekiyor. Sayısallaşan veriler öğrenebilen daha akıllı sistemler tarafından değerlendirilmeli. Çünkü elde edilen verilerin değerlendirip ve tarımda üretimi arttıracak şekilde kullanılması önemli. Nihayetinde toplanan verilerden, sistemlerin öğrenerek ve öngörülerde bulunarak sonuçlar üretmesi gerekiyor. Tam bu noktada tarımda yapay zekâ kullanımı öne çıkıyor.
Tarım alanlarından gerekli verileri toplayarak yapay zekâ ile analizler yapıp öngörüler oluşturuyoruz. Her sektörde kullanılmaya başladığımız yapay zekâ teknolojisini tarımda kullanarak daha fazla verim elde edebildiğimizi görüyoruz. Elde ettiğimiz tarım verilerini ile yapay zekâ kullanarak öğrenebilen lokasyon ve iklim bazında riskleri düşürerek çiftçinin daha fazla verim alması sağlayabiliriz. Tarımda IoT (Nesnelerin İnterneti) teknolojisi ile elde edilen büyük verilerden öğrenme ve sonuç üretme işlemi de yapay zekâ ile yapıldı. Yapay zekâ ile elde edilen verilerden öğrenebilen ve en doğru sonuçları üretebilen sistemler oluşturuldu. Teknolojiler sadece verilen komutları yapma üzerine değil öğrendikleri bilgiler üzerinden öngörü üretme ve karar verme yeteneğine sahip olacak şekilde geliştirildi. Yapay zekâ ile her yıl tekrarlanan geleneksel tarım uygulamaları yerine elde edilen verilerin değerlendirildikten sonra lokasyon, iklim şartları gibi parametreler göz önüne alınarak en doğru sonuca göre yeni yılda tarımın yapılması sağlandı.
Yapay zekâ ile tarımda robotik teknolojilerin kullanımı ve insan gücüne daha az ihtiyaç duyarak daha geniş alanların ekilebilmesi sağlanabilir. Yapay zekâ destekli robotik teknoloji ile toprağın işlenmesi, ekilmesi, sulanması, gübrelenmesi, ilaçlanması, hasat edilmesi üretimi arttıracaktır. Ayrıca uzaktan algılama ile hastalık takibinin yapılarak doğru ilacın doğru zamanda, doğru miktarda bitkilere verilmesi sağlanabilir.
IoT teknolojileri ve uzaktan algılama teknolojileri sayesinde anlık ve doğru verilere elde edilebilir. Tarım alanlarına konumlandırılan sensörler, uydu görüntüleri, dron gibi benzer teknolojiler kullanılarak elde edilen veriler sayesinde hassas tarım yapılabilir. Elde edilen bütün veriler çitçi kayıt sistemine işlenerek çiftçilerin kullanabileceği verilere dönüştürülmesi sağlanabilir. Her çiftçi kendi bölgesindeki üretim bilgilerine anlık ve günün şartlarına uygun olacak şekilde ulaşabilir. Geçmiş yılları tekrarlayan verilerden ziyade elde edilen verilere göre öngörü yapılmış şekilde ulaşabilme ve elde edilen en doğru sonuçlara erişme imkanına sahip olur .
Çiftçiler tarım yaptıkları alanlara ait toprak bilgilerini, iklim bilgilerini, dış etkenlerin etkilerini arazi parselleri bazında görebilir. Ürettikleri ürünlerin ülke ve dünya piyasalarındaki durumlarını analiz edilmiş bir şekilde bilme imkanına sahip olabilirler. Yapay zekâ teknolojisi ile lokasyon bazlı analizler sayesinde en doğru sonuçlara ulaşıldıktan sonra mevcut ve bir sonraki sezonda neler yapılması öngörüsü ile hareket edebilir. Elde edilen öngörüler sayesinde daha doğru stratejiler oluşturularak çiftçiye destek verilebilir. Yapay zekâ kullanımı sayesinde tarımda hem işgücünden tasarruf sağlanabilecek hem de risk öngörüsü daha doğru yapılabilecektir. Ülke ve dünyadaki tüketim verilerine göre ürün üretim politikaları belirlenebilecektir.
Yapay zekâ ile sadece tarım verileri analizi yapılmayıp çiftçi davranış analizleri de yapılabilir. Bölgesel ve dönemsel çiftçi davranış verileri analiz edilerek tarım stratejisi belirlenebilir. Çiftçi borçlanma döngüleri yapılandırılırken bölgesel stratejiler belirlenebilir. Yapılan bir ankete göre çiftçimiz akıllı tarım uygulamaları konusunda bilgi sahibi olmadıklarını belirtmişler. Bilgi sahibi olanların ise akıllı telefonlar üzerinden kullandıklarını veya kullanma eğiliminde oldukları belirtiliyor. Ankete katılan çiftçilerimiz akıllı tarım uygulamasından en çok hava durumu, gübreleme, ilaçlama ve ürün takibi konularında destek istedikleri görülüyor.
Çiftçilerimiz, yapay zekâ destekli akıllı tarım uygulamaları ile karar verici risk azaltıcı bilgi edinerek ürettikleri ürünlerin daha uygun ve doğru fiyatlarla tüketiciye ulaşmasını sağlayabilir. Bu noktada tüketici de mevsim şartlarında kaliteli ürüne en uygun maliyetle ulaşabilir.