İLETİ YÖNETİM SİSTEMİ UYGULAMAYA GEÇİYOR

Satış ve pazarlama amaçlı cep telefonuna günün her saatinde gelen aramalar, kısa mesajlar, e-mail hesaplarına gelen sınırsız e-postalar herkesi her zaman rahatsız etmiştir. Bu istenmeyen iletilere karşı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı şikâyet mekanizması geliştirdi ve bu süreç dahilinde istenmeyen mesajlarda kurtulmak mümkün ve bu yasaklara uymayanlara da para cezaları veriliyor. Fakat sistem yeteri kadar hızlı, esnek ve verimli çalışmıyor. Bir ara bu şikayetlerin BTK’ya da yapılabileceği söylenmişti, ama BTK’ya yapılan şikayetlerden de yeterli sonuç alınamamıştı. Daha sonra cep telefonuna gelen rahatsız edici arama ve SMS’ler için şikayetler, operatörlere iletilecek, onlar sorumlu olacaklar denildi, operatörler bırakın bu rahatsızlıkları önlemeyi kendileri kullanıcı bilgilerinden nasıl daha fazla yararlanabiliriz diye çeşitli yöntemler üstünde çalışmalarını hızlandırdılar. Bu sorunun çeşitli kesimler ve tüketiciler tarafından sürekli gündeme getirilmesi ile 2015 yılında kanuni bir düzenleme yapıldı ama bunun yönetmeliklerinin hazırlanması gecikince kanun da tam olarak uygulamaya konulamadı. Sonunda yönetmelikler de çıktı ve artık satış ve pazarlama amaçlı yapılacak aramalar, gönderilecek kısa mesajlar ve e-postalar denetim altına alınacak. Bu arada tabii tüketiciler kendi özgün çözümlerini buldular, aramalar cevaplanmıyor, SMS ve e-postalar da okunmadan siliniyor. 2021 yılının başından itibaren de şirketlerin tüketicilere gönderecekleri her türlü iletiler merkezi olarak konumlandırılan bir İleti Yönetim Sistemi (İYS) tarafından denetlenecek.

İYS, 5 Kasım 2014 tarihinde 29166 sayılı resmi gazetede yayınlanan 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve ilgili Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelikler kapsamında, “Hizmet Sağlayıcı” olarak tanımlanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından alıcılara yani son kullanıcılara veya tüketicilere yönetmeliklerle belirlenen alınan veya dolaylı yoldan kullandırılan bir hizmete ilişkin yapılan teslimat, borç, fatura içerikli iletilerin gönderimi gibi istisnalar dışında, alıcıların onayı olmadan gönderilecek satış, pazarlama veya bilgilendirme amaçlı iletilerin gönderilemeyeceği veya yapılacak aramaların gerçekleştirilemeyeceği, izin dâhilinde gönderilen iletilerde veya yapılacak aramalarda ise alıcılara ret imkânı sağlanması gerektiği belirtilmiştir. Bu izin alma, izin verme işlemlerinin nasıl yapılacağı ise yönetmeliklerde olabildiği kadar açıklanıyor. Kanun İYS altyapısının kurulması ve işletilmesi görevini Ticaret Bakanlığına veriyor, bakanlık da bu görevi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne veriyor, TOBB da TOBEV (TOBB Kültür Vakfı) üstünden özel bir şirket ile beraber %51-49 paylarla İleti Yönetim Sistemi A.Ş. adında bir şirket kurup çalışmalara başlıyor. Gerçi özel şirketin yönetmeliklerden önce kurulduğu dilden dile konuşuluyor ve böyle bir merkezi ve tüm şirketlerin mahrem ticari bilgilerinin işleneceği bir yapının özel bir şirket elinde olamayacağı düşünüldüğü için İYS A.Ş.’nin sahipliliğinin tamamı vakfa geçiyor, fakat çalışanlar özel şirketin elemanları, dışardan hizmet veriyorlar. Neden bu hassasiyetler işin başında gösterilmez, neden “ya tutarsa” diye bir denenir, bu bizim açıklanamaz bir kalıtımsal hastalığımız herhalde.

İYS temel olarak bakanlık tarafından işletilecek “hizmet sağlayıcıların tüketicilerden alacakları arama, kısa mesaj ve e-posta gibi farklı tipte ileti izinlerini saklayıp yönetebilecekleri, alıcıların verdikleri izinleri görüntüleyip kaldırabilecekleri, izinsiz gönderimleri şikâyet edebilecekleri, kamunun ise ileti şikâyetlerini ve şikâyete konu iznin durumunu görüntüleyebilecekleri, web sitesi, kısa mesaj numarası ve çağrı merkezi üzerinden hizmet verecek, tüm izinleri zaman damgasıyla kayıt altına alıp güvenli biçimde saklayacak güvenli ulusal veri tabanı sistemi” olarak tanımlanıyor. Hizmet sağlayıcılar şimdiye kadar tüketicilerden aldıkları izinleri, 16 Ocak 2021 tarihine kadar İYS ye yüklemeleri gerekiyor. Tüketiciler ile bu izinlere itiraz etmedikleri sürece şirketlerden ileti almayı kabul etmiş sayılacaklar. Hizmet sağlayıcılar, İYS’yi 5000’den az adres için kullanacaksa bir bedel ödemeksizin kullanıyor. 5000’den fazla adres için ise İYS ye adres sayısına bağlı olarak değişik seviyelerde yıllık abone ücreti ödemek durumunda. Bunun yanında iletişim adres sayısı 250,000 de az olan hizmet sağlayıcıları İYS ye ancak yetkilendirdikleri iş ortakları üzerinden erişim sağlayabilecekler.

İYS yeni yıl ile birlikte ticaret hayatına girecek, paydaşların kafalarında hala bazı cevaplanmamış sorular mevcut, bunların bir an önce netleştirilmesi lazım. En önemli konu hizmet sağlayıcıların tam bir güvenle İYS’ye sağlayacakları ticari bilgilerin gizli kalması, iç ve dış ataklara karşı tam güvenle korunması, başka amaçlar için kesinlikle kullandırılmaması. İYS’nin bir hacklenme durumunda tamiri imkânsız sonuçlar oluşabilir, çok büyük miktarda ticari bilgi ortalığa saçılabilir. Ayrıca İYS’nin tüm hizmet sağlayıcılara karşı mutlak tarafsız bir şekilde davranması en önemli ve hassas hususlardan bir tanesi. Bu konunun denetlenmesi ile ilgili yönetmelikte bir atıf yok, yani İYS’yi kimin denetleyeceği belli değil, belki de hiçbir denetleme söz konusu olmayacak, bu da çok kısa zamanda sistemin ticarileşmemesi ve yozlaşmaması için bir engelin olmayacağı anlamına gelebilir. Bir diğer konu hizmet sağlayıcılardan alınacak abonelik ücretlerinin pazarlama maliyetini arttırıcı etkisinin olması. Son olarak böylesine büyük bir altyapının, veri tabanının gerçek zamanlı olarak nasıl işletileceği konusu. Milyarlarca dolarlık yatırımları ve çok deneyimli elemanları olmasına rağmen GSM operatörlerimiz bile bazı özel durumlarda bunun altından kalkamıyorlar, kesintiler oluyor. İYS A.Ş.’nin böyle bir misyonu başarabileceğinden ciddi şüphe duyuyorum.