BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ STRATEJİSİ

Hatırladığım kadarı ile en son Mart 2015 tarihinde Kalkınma Bakanlığı henüz ortadan kalkmamışken bu bakanlığa bağlı Bilgi Toplumu Dairesi Başkanlığı 2015 – 2018 Bilgi Toplumu Strateji Belgesi adı ile bir rapor hazırlamıştı. Bunun yanında Kalkınma Bakanlığı bir genelge yayınlayarak ilgili belgede tanımlanan, uygulama sürecinin gelişiminin denetlenmesi amacı ile Bilgi Toplumu Stratejisi Yönlendirme Kurulu ve özel sektör temsilcilerinin de içinde olduğu Bilgi Toplumu Stratejisi Danışma Kurulu kuruldu. Bu kurulların yılda en az bir kere toplanmaları öngörülmüştü ama yeni yönetim sisteminin uygulamaya geçmesi ile tüm bu kurullar ortadan kalktı. Yeni dönemde Bilgi Toplumu Dairesi, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Dairesi olarak Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına bağlandı. Şu anda bu daire tamamen işlevsiz gibi görünüyor, bir web sitesi var fakat uzun süredir güncellenmemiş, sitedeki bilgiler oldukça eski. Tabii ki Bilgi Toplumu Strateji Belgesi de o tarihten sonra terk edilmiş, eylem planları gözden geçirilmemiş ve bildiğim kadarı ile günümüzü ve geleceğimizi kapsayacak detaylı yeni bir planlama da yapılmadı ve belgelenmedi.

Böyle bir strateji belgesi global ölçekte mutlaka hazırlanmalı, bunu şu anda hazırlayacak en uygun kurum Dijital Dönüşüm Başkanlığı gibi görünüyor. Fakat bizim bilgi ve iletişim sektörü olarak ezelden gelen problemimiz tek bir hamimizin olmaması, sorumlulukların birkaç bakanlık arasında dağılması, çok başlılık, sonuçta da birçok konunun ortada kalması olduğundan Dijital Dönüşüm Başkanlığı da inisiyatif almaz ve bu sorumluluğu üstlenmek istemeyebilir diye tahmin ediyorum, daha üst bir aklın ona görev vermesini bekleyebilir.

Bilgi ve İletişim strateji belgesinin kapsaması gereken birkeç önemli konu var, bunları herkes çeşitli ortamlarda dile getiriyor ama şu şekilde özetleyelim:

· Herkese geniş band, makul fiyatlarla veya bazı kesimlere ücretsiz internet erişimi sağlanacak. En azından EBA’ya ulaşabilen öğrencilerimize verebiliriz. Ücretsiz internet erişimi mümkün değil demeyelim, Evrensel Hizmet Fonu diye bir kaynağımız var, nereye kullanıldığı pek bilinmeyen. Olmadı Millî Eğitim Bakanlığı karşılayabilir.

· Bu sektörde 3, 5, 10 yıllık dönemlerde ne kadar ve nasıl yeni istihdam sağlanacak. Şu anda sektörde 300,000 kişinin çalıştığı tahmin ediliyor, fakat ne yazık ki en eğitimli olanlar büyük bir hızla yurtdışına gidiyor, Hollanda, İngiltere, Almanya ve daha birçok ülke bilgili, deneyimli, yetenekli gençlere çekim merkezi olmak için türlü olanaklar sunuyorlar, biz de en azından bir kısmını ülkemizde tutmak için bazı teşvik programlarını devreye almalıyız. Hem yeni iş alanı yaratmak hem de yetişmiş elemanları elde tutmak bu strateji belgesinin önemli bir maddesi olmalı.

· Sektörün gayri safi milli hasılaya ve ihracata katkısının arttırılması. Şu anda sektörün toplam büyüklüğü 30 milyar doların altında ve uzun süredir de bu seviyelerde duruyor. Sektörün büyümesi için çok daha ciddi planlama ve uygulama gerekiyor. İhracata yönelik katma değeri yüksek ürün ve hizmetlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar, ülkede girişimciliği arttırma ve yabancı sermayenin ülkeye çekilmesi gibi konular da bu belgede mutlaka yer almalıdır.

· Yine kısa ve orta vadeli dönemlerde ülkenin yeni teknolojilere yaklaşımı, eğitim, finansal ve insan kaynağı planlamasının nasıl yapılacağı ve tüm sektörler için kaldıraç vazifesi gören bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak üretim verimliliklerinin nasıl arttırabileceklerinin planlamaları da belgede yer almalıdır.

· En az diğer maddeler kadar önemli siber güvenlik konuları da strateji belgesinde yer almalıdır. Bu konuda birçok çalışma ve hazırlık var, bu konularda sadece tepkisel olmamalı, siber güvenlik konusunda araştırma ve geliştirmeye de kaynak ayrılmalıdır.

Bu temel konuların yanında başka birçok destekleyici maddeler de bulunabilir, mesela devlet desteklerinin sektör gerçeklerine daha uyumlu ve faydalı hale getirilmesi gibi. Ama sonuçta sahibi, uygulayıcısı ve denetleyicisi çok net olarak belli bir strateji belgesi mutlaka olmalı. Bugün böyle bir belge yok ve sonuçta bilgi ve iletişim sektörü rüzgârda savrulan bir yaprak gibi havalarda uçuşuyor ne yazık ki.