Netaş olarak iletişim sahasında yeni yatırım ve açılımlar peşindeydik. 1990’lı yılların başı. Ben o senelerde veri haberleşme kısmına teknik destek vermekteydim. Bir gün Genel Müdür Yardımcımız beni aradı ve uydu haberleşmesi konusunda bilgi toplayıp toplayamayacağımı sordu. Ben de kendisine bir araştırma yapıp size dönerim dedim.
Türk Telekom’dan bazı arkadaşlarımla görüştükten sonra uydu haberleşmede çalışan birkaç arkadaş buldum. Telefonla randevulaştım ve randevu günü arabaya atlayıp Yağlığınar köyü yakınlarındaki yeni kurulan uydu haberleşme merkezine gittim.
Resim: 1 TÜRKSAT Uydu Merkezi
Uydu haberleşme merkezi geniş bir alana yayılmış ve Ankara-Konya yolundan gözükmeyecek şekilde ufak tepelerle ayrılmış bir bölümde yer alıyordu. Tanıdığım Ömer Beylerden (3 Ömer de burada çalışıyordu) birini arattırıp ofislerine geçtik. Sağ olsun bana uzun uzun neyi, nasıl planladıklarını anlattılar. Ömer Bey bana İlhami Aygün’ün hazırladığı[1] 80 sayfayı bulan “Neden uydu atmamız gerektiğini” anlatan ve zamanın Başbakanı Turgut Özal’a 1980’li yılların sonunda sunulan raporu verdi. Yanlış hatırlamıyorsam o yıllara kadar Yugoslavya’nın uydusundan kiralanan transponder’ları kullanıyorduk. Bir fotokopisini alıp raporu Netaş’a, genel müdür yardımcımıza gönderdim. Kendisine ziyaretim hakkında görüş ve düşüncelerimi içeren bir de rapor sundum.
Netaş ilk uydu 1994 yılında atıldıktan sonra kurulacak olan 2 uydu yer haberleşmesi sağlayan firmanın birine -sanırım Comsat idi- ortak oldu. İlk test denemelerini yaparken Eczacıbaşı ile görüştük. Eczacıbaşı’nın veri haberleşmesini uydu üzerinden sağlamak için test denemeleri yaptık ki o nedenle birkaç kez İstanbul’a gidip geldik. Bugüne göre komik hızlarda gerçekleşen bu veri haberleşmesi kısmen de başarılı olmuştu.
2013-2015 yılları arasında tekrar TÜRKSAT ile yolum kesişti. Millî Eğitim Bakanlığı’nda Fatih Projesi’nin danışmanlığı yaparken TÜRKSAT adına çalıştık.
Türkiye'nin ilk uydusu TÜRKSAT 1A, 1994’te fırlatıldı, ancak infilak edince aynı yıl TÜRKSAT 1B uydusu uzaya gönderildi. Üçüncü uydumuz TÜRKSAT 1C, 1996 yılında hizmete girdi. TÜRKSAT 2A (Eurasiasat 1) uydusu ise 10 Ocak 2001’de fırlatıldı. TÜRKSAT 3A uydusu, 2008 yılında Fransız Guyanası’ndan yörüngeye yerleştirildi. TÜRKSAT 4A uydusu, Şubat 2014 Kazakistan'dan fırlatıldı. 3A uydusu dahil öncesi atılan tüm uydular Fransız firması Thales Alenia Space firmasıyla yapılırken 4A ve 4B Japon firması Mitsubishi firmasıyla gerçekleştirildi. 2022 yılından atılacak uydu ise TUSAŞ tarafından yapılması planlanmaktadır. TÜRKSAT 1B-1C ve 2 A uyduları kullanım ömürlerini tamamlamış uydularımızdır.
Haberleşme uyduları terimi; bir roket tarafından fırlatılarak, Dünya yörüngesine yerleştirilen kablosuz alıcı ve vericiye sahip olan “Yapay Uydular” için kullanılır.
Haberleşme uyduları izledikleri yörüngelere göre adlandırılırlar. Yörüngelerin yeryüzüne olan uzaklıkları farklı avantajları ve dezavantajları beraberinde getirir
Uydu haberleşme sistemi bir veya daha fazla uydu linki içerir. Bu linklerin her biri sinyali uyduya gönderen verici yer istasyonu (up-link) sinyali, uydudan sinyalleri alan yer istasyonu (down-link) sisteminden oluşur. Alıcı yer istasyonu (Down-link) anten feed, LNA/LNB Down Converter ve Demodülatörden oluşurken verici yer istasyonu (up-link) modülatör, verici, feed ve antenden oluşur.
Bu kısa tanımlamalardan sonra kullanım sahalarına bakacak olursak; uydularla meteorolojik hadiseler yani hava kirliliği izlenir, hava tahmini, fırtına, kasırga tahmini yapılabilir. Navigasyon amaçlı olarak her türlü hava koşulunda yüksek doğrulukta yön tayini ve lokasyonu belirlenir. Uydularla, İlhami Beyin raporunda da vurgulandığı gibi askeri araç, gemi ve ticari kamyon filoları ve GPS sistemini yönlendirme, takip ve yer tespiti yapılabilir. Ayrıca bir afet ülkesi olması nedeniyle ülkemizde orman yangınlarını tespit edip izleme, su baskını haritalama ve tahmini, deprem sonrası binaların hasar tespitinde de uydulardan yararlanılır. Askeri amaçla kullanmak için yeraltı nükleer denemeleri belirleme, istihbarat amaçlı uzaya gönderilen cisimleri inceleyip analiz etme, atılan füzeleri izleyebilme gibi konularda yine uydulara ihtiyaç duyar. Bütün bunların yanı sıra Tapu Kadastro Kurumu’nun özellikle haritacılıkta yine bu sistemlerden yararlandığını biliyoruz. Uydu teknolojileri radyo ve TV yayıncılığında haberleşme ve internet erişim amaçlı da kullanılmaktadır. Çevrecilik faaliyetlerinde de geniş çaplı yararlanırken ben bu yazıyı kaleme alırken (23 Ocak) televizyon haberlerinde Afrika’daki fillerin yeri ve sayısını tespit amaçlı olarak uydu teknolojilerinden yararlandığı bilgisi veriliyordu.
Resim:2 Tuz gölünün uydudan görünüşü [2]
[1] Monako’da uzay antenleri, uydular üzerine çalışmakta Dr. İlhami Aygün. Aygün, çalışmalarından dolayı ülkenin en büyük şövalye nişanıyla ödüllendirildi.