ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞ BİRLİĞİ ÖZELİNDE TEKNOPARKLAR VE OSB’LER

Üniversite ve sanayi iş birliği, ülkemiz ve dünyada teknoparkların kuruluş amacı olarak belirlenmiştir. Nitekim güzel ülkemizde de 2001 yılından bu yana kurulmaya başlanan teknoparklar, temel nokta olarak üniversite-sanayi iş birliği temelinde, genelde üniversite bünyesinde kurulsalar da son yıllarda Organize Sanayi Bölgeleri içerisinde de yer almaya hatta bizzat OSB çatısı altında yapılanmaya başladılar.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı internet sitesinde yer alan verilere göre ülkemizde yer alan 17 teknoparkın bizzat OSB’ler bünyesinde kurulduğunu görmekteyiz (https://www.sanayi.gov.tr/arge-tasarim-merkezleri-ve-tgb). Teknoparkların OSB çatısı altında kurulmaları, sanayicilerin ihtiyaç duyduğu akademik bilgi birikimin ilk elden edinilmesi noktasında olumlu bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizin gelişimine inanılmaz katkı sağlayan hatta, sektörel lokomotifi konumunda olan bu güzide kurumlarımızın tek çatı altında toplanması olağanüstü bir başarı aynı zamanda.

Bu yazımı hazırlarken OSB’ler ve teknoparkların tanımlarını konuyla ilgili fikir vermesi için sizlerle paylaşmak istedim.

Organize Sanayi Bölgeleri, “sanayinin uygun görülen alanlarda yapılmasını sağlamak, kentleşmeyi yönlendirmek, çevre sorunlarını önlemek, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, imalat sanayi türlerinin belirli bir plân dâhilinde yerleştirilmeleri ve geliştirilmeleri amacıyla, sınırları tasdikli parçaların gerekli alt yapı hizmetleriyle ve ihtiyaca göre tayin edilecek sosyal tesisler ve teknoparklar ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve 4562 Sayılı Kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgesi” olarak ifade edilmektedir.

Teknoparkların amacı, üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesi veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır.

Baktığımızda teknoparkların kuruluş amaçları, Organize Sanayi Bölgelerimiz içerisinde yer alan firmalarımıza yeni ufuklar açmak, üretim maliyetlerini düşürmek, verimliliklerini arttırmak, birbirleri ile değil, uluslararası rekabette ön plana çıkabilecekleri, teknoloji yoğun üretim modellerini yerleştirmek vb. olanaklara kavuşmaları için bir fırsat olarak görülüyor. Eminim ki OSB’lerimiz de bu iki yapının bir araya gelmesi ile çağ atlamaya başlamışlardır.

Fakat bu kadar değerli çalışmaları anlatmak, başta firmalara ve sonrasında ülkemize sağladıkları katkıları vurgulamak için yeteri kadar çaba sarf etmiyorlar. Mesela OSB çatısı altında kurulan bir teknoparkımızda, ilgili OSB firmalarından kaç tanesi yer alıyor? Firma teknoparkta yer almadan önce hangi teknolojileri kullanıyordu, teknoparka yerleşince hangi teknolojilerle bir araya geldi? OSB içerisindeki yapıdan teknopark içerisine geçince üretim maliyetleri ne kadar azaldı? Standartlarını ne kadar yükseltti?

Bu tür sorularımıza karşılık gelecek bir PR çalışmasını bugüne kadar duyamadık Organize Sanayi Bölgelerimizden.

Ben elbette OSB’lerimizi de anlıyorum. Yoğun çalışma temposu içerisinde kurumsal iletişim konusunu atlamış olabilirler.

Ama eminim ki OSB içerisinde yer alan firmalar, harikulade amaçlar ile kurulmuş olan bu yapılardan faydalanıyordur. Bütün merak ettiklerimle birlikte bu güzide yapıların, firmalarına sundukları avantajları ve bu avantajlar sonucunda elde edilen kazanımları paylaşacaklarına inanıyorum.