BİTMEYEN PROJE YAPMIŞLAR: FATİH PROJESİ

Birkaç yıl önce FATİH Projesi’ni anlatmaya çalışmıştım. O günden bugüne çok zaman geçmesine rağmen projede kayda değer gelişme göremedik. Projeye, toplam bedeli ile bilişim sektörünün en yüksek bedelli ihalesi diyebiliriz. FATİH Projesi, aynı zamanda Cumhuriyet tarihinin en büyük ve en anlamlı eğitim projesidir. Ancak başlayalı yaklaşık yaklaşık 10 yıl olmasına rağmen bir türlü bitmek bilmiyor. Bu kadar göz önünde olan bir projenin bitirilememesi de çok normal değil. Bitmeyen proje yapmışlar.

FATİH, sektörün en çok konuşulan projesi olarak hiç gündemden düşmüyor. Her yıl bir parçasının ihalesi çıkar, çıkmazsa da çıkacağı dedikoduları sektörde heyecan yaratır. Projeyi tamamlamak için çözümler aranıyor. Şartnameler hazırlanıyor. Yeni ihaleler yapılıyor. Tabletler, akıllı tahtalar alınıyor. Öğrencilere tabletler dağıtılıyor. Ama günün sonunda bir bakıyorsunuz ki hala projenin ancak çok küçük bir kısmı gerçekleştirilebilmiş.

Proje kısır döngü içerisinde dolaşıp duruyor. Bir bakıyorsunuz harala gürele şartname hazırlanıyor. Her boyuttaki firmalar projeden ne kadarlık iş alabilirim diye hayaller kuruyor. Üreticiler ise projeye ürün satma derdinde. Eğitim ve bilişim sektöründe sürekli farklı bilgiler dolaşıyor. İhale tarihleri belirleniyor, erteleniyor, iptal ediliyor, farklı formatta ihale yapılacağı bilgisi dolaşıyor, tekrar erteleniyor ve sonra tekrar iptal ediliyor. FATİH Projesi döngümüz böylece yıllardır devam ediyor. Hikâyenin sonunda sadece öğrencilere tablet dağıtılıyor.

Bugüne kadar ihaleler yapıldı, işler alındı, işe başlandı, firmaların bir kısmı aldıkları işi tamamlarken bir kısmı yarıda bıraktı. Bazı firmalar ise sektörden çekildi. Projede iş alan firmaların bir kısmının zarar ettiği bilgisi sektörde dolaştı. Projeye özel çözümler uygulanmadığı için bazı firmalara ciddi finansal yükler getirdi. Projedeki finansal yüklerden dolayı da işi yapabilecek firmaların bir kısmı fazla ilgi göstermedi.

Proje, 2005 yılında Evrensel Hizmet Fonu ve bağışlar ile okullarda bilgisayar sınıflarının kurulmasıyla BT Sınıflar Projesi adıyla başladı. Sonraki yıllarda Evrensel Hizmet Fonu’ndan karşılanarak devam etti. Şu anda yine Evrensel Hizmet Fonu marifetiyle devam ediyor, daha doğrusu etmeye çalışıyor.

Evrensel Hizmet Fonu’ndan finanse edilen proje Ulaştırma Bakanlığı Haberleşme Genel Müdürlüğü tarafından fazlar halinde ihale edildi. En düşük fiyatı verdikleri lotları almaya hak kazandılar. O dönem için sektörün en büyük bilişim projeleriydi. İhalede lot alan firmaların büyük çoğunluğu maalesef oyunda değil. Oyunda olanlarda zarar ettikleri için bir sonraki ihalelere çok motivasyonlu davranmadılar. Yıllar öncede yazdığım gibi bugünde yine FATİH Projesi özelinde detaylı incelenmesi fikrindeyim.

FATİH Projesi gibi projeler sektörleri geliştirmesi gerekirken maalesef birçok firmanın ciddi hasar almasına sebep oldu. Hatta bir dönem yapacak bilişim firması daha doğrusu projeyi yapacak hevesli firma bulunmadığı için telefon operatörlerinin devreye sokulması düşünüldü. Bu çözüm üzerine bir müddet çalışıldı. Ancak yine olmadı.

BT sınıfları olarak başlayan proje okullarda bilişim altyapısı ile devam etti. BT sınıflarındaki bilgisayarlar kullanılmadan kilitli tutulduğu sınıflarda teknolojinin gelişimi karşısında yenik düştü. Akıllı tahtalar, kullanabilecek öğretmen ve öğretmenlerin kullanabileceği içerikler olmadığından âtıl bir şekilde sınıflarda duruyor. Dağıtılan tabletler yine öğrencilerin kullanabileceği içerikler yetersiz olduğundan verimli kullanılmadı ve verimli kullanılmamaya devam ediyor. Okullarda kurulan altyapılar yeterli performansta değerlendirilemiyor. Onca yatırıma rağmen öğrencilere faydası oldukça az. Projenin geldiği noktaya baktığımızda fiyat performansı oldukça düşük. Yapılan bunca masrafa karşılık elde edilen fayda son derece az.

FATİH Projesi’yle eğitimde fırsat eşitliğinin 4 yılda tamamlanması planlanıyordu. Bu çerçevede bugüne kadar 1 milyon 437 bin 800 tablet dağıtıldı. 81 ilde bulunan 47 bin 300 okuldan 20 bin 703’ine etkileşimli tahta kurulabildi. Fiber interneti bulunan okul sayısı 13 bin 489'da kaldı. Hali hazırda internet altyapısı olmayan çok sayıda var. Aynı şekilde etkileşimli tahta ve akıllı tabletin henüz ulaşmadığı okul ve öğrenci sayısı da hayli fazla. Özellikle uzaktan eğitim yöntemi ile eğitim sürecini devam ettirmek zorunda kaldığımız böyle bir dönemde FATİH Projesi'nin önemi daha çok anlaşılmaktadır.

FATİH, artık eğitimde fırsat eşitliği projesinden çıkıp tablet dağıtım projesine evrildi. Her yıl öğrencilere yüzbinlerce tablet dağıtılıyor. Tabletlerin kullanılmasının faydasını arttıracak içerik üretimi ise çok az. Sınırlı içerik ile eğitimler devam ediyor. Projenin daha verimli olması için tablet dağıtmak kadar içerik hazırlamakta önemli. Çocuklarımız dağıtılan tabletler ve etkileşimli içerikle çok daha kolay ve kalıcı bilgilerle donatılacak. Bana sorarsanız FATİH Projesi’nin en büyük başarısızlığı içerik eksikliği. İçerik eksik olduğunda projeye karşı öğretmen ve öğrenci motivasyonu oldukça düşük.

Bunun yanında tablet dağıtımın en büyük faydasını pandemi sürecinde gördük. Online eğitimin yoğunlaştığı pandemi sürecinde evde bulunan öğrenci sayısı kadar bilgisayar veya tablet ihtiyacı oluştu. Proje kapsamında dağıtılan tabletlerin pandemi sürecinde online eğitime katılmada faydası oldu.