Geçen hafta Cumhurbaşkanı tarafından Ekonomik Reform Paketi açıklandı, daha sonra da bu reformlar bir kitapçık olarak yayınlandı. Oldukça detaylı bir paket, ekonomik hayatın her noktası için birtakım düzenlemeler var ama biz daha çok sektörümüzü yani Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörünü ilgilendiren kısımlara bakacağız.
Paketteki en önemli düzenleme “Yeni gelişen teknolojilerde yurt içi kabiliyetleri geliştirmek, genç istihdamını teşvik etmek ve küresel rekabet gücü kazanmak için Cumhurbaşkanlığına bağlı Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı”nın kurulacak olması. Henüz sadece başlık olarak belirtilen maddelerin alt içerikleri açıklanmadığı için ne düşünüldüğü, nasıl uygulanacağı, neleri kapsayacağını bilemiyoruz. Zaten bu düzenlemeler yapılırken sivil toplum kuruluşlarının da fikirleri alınmadığı için sektörden kimsenin bildiğini de zannetmiyorum. Yalnız şu anda 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı karanamesi ile kurulmuş aktif bir Dijital Dönüşüm Başkanlığı var. Bu başkanlığın görevleri bu yazıya sığamayacak kadar çeşitli, ilgilenen okuyucular https://cbddo.gov.tr/mevzuat/1-nolu-cbk/ linkinden bakabilirler. Görevler arasında yok yok ve tamamı da tahmin edeceğiniz gibi yazılım ve stratejiler ile ilgili. Tabii Başkanlığın bu kadar görevi olunca hepsinin layıkı ile yerine getirilmesi mümkün olmuyor. Ben 2019 yılı Aralık ayında yazdığım https://www.ictmedia.com.tr/Author/Index/31/serif-beykoz/264 bir yazıda başkanlığın sadece e-devlet projelerine odaklanmamasını tüm sektör ile ilgilenmesini, sektöre liderlik etmesini önermiştim ama pek öyle olmadı. Daha önceleri birçok kereler de belirttiğim gibi sektörün en önemli problemlerinden biri ve belki de en önemlisi, kamu tarafında sektörün tek bir hamisi, sorumlusu olmaması, sorumluluk ve yetkilerin resmi veya gayriresmi bir şekilde birçok Bakanlık ve Başkanlık arasında dağılmış olması idi. Bu sorun hiçbir zaman çözülemedi, belki de yeteri kadar çok başlılık olmadığı düşünülüyor ki bir baş daha yaratılıyor. Şimdi yeni kurulacak Başkanlığın ismi Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı olacağı için Dijital Dönüşüm Başkanlığı ile görev ve sorumluluk karmaşası olacağı kesin. Bakalım hangi Başkanlık öne çıkacak, hangi Başkanlık zayıflayacak.
18 Mart 2021 tarihinde Merkez Bankası faizlere beklentilerin üstünde 200 baz puanlık bir artış yaptı, reel faizi 400 baz puana çıkardı, dünyada bu faizi verebilen çok fazla ülke yok. Bunun nedenini gelecekteki muhtemel enflasyon artışına karşı önden yükleme olarak açıkladı. Bu önden yükleme pratiği bazen insanın kafasına çıkarılamayacak şekilde çorap örebiliyor (Bu yazı yazıldığında Merkez Bankası Başkanı henüz görevinden alınmamıştı) ama şimdi benim de yeni kurulacak Başkanlık için bazı önden yükleme önerilerim olacak ki sonradan niye daha önce söylemedin diye bir polemik olmasın.
Öncelikle sektördeki bu çok başlılık sorunu çözülmeli, görev ve sorumluluklar hem sektörün hem de sektöre liderlik edenlerin gözünde netleştirilmelidir. Daha önce hazırlanan bilgi ve iletişim teknolojileri strateji dokümanları elden geçirilerek yenilenmeli, eksikleri giderilmeli, planlar gerçekleşebilecek şekilde güncellenmelidir. Strateji belgeleri ile ilgili daha önce yazdığım bir yazının linki https://www.ictmedia.com.tr/Author/Index/31/serif-beykoz/424, incelenebilir. Sektörde sadece yazılım sektöründe irili ufaklı 10,000’e yakın şirket bulunmakta, bunların olabildiğince doğru ve detaylı bir envanter çalışması gerekirse kanun gücü ile yapılmalı, sektörün yetenekleri belirlenmeli, geleceğin teknolojileri ile uyumlu olacak şekilde yönlendirmeler yapılmalı, yönlendirmeler de teşvikler ile desteklenmelidir. Sektör yıllardır 30 milyar dolar civarında değer yaratıyor ve şirket sayısı 10,000 bile olsa bu miktar değişmiyor. Bu miktarın 20 milyar dolarını da zaten iletişim sektöründeki birkaç büyük şirket sağlıyor. Yani iç tüketim sonucu çıkan değer bu, amaç bu cironun önemli bir kısmının özellikle katma değeri çok yüksek olan yazılım ve yazılım hizmetlerinden sağlamak. Bu amaca destek olmak için tüm kamu kurumlarında mutlaka ilk tercihin yerli, milli yazılımlar olması sağlanmalı ve bu konuda kurumları zorlayıcı nitelikte bir Cumhurbaşkanlığı kararı çıkarılmalıdır. Devletin bilişim stratejisi yeniden yazılırken veya sektör ile ilgili kararlar alınırken özel sektörün görüşlerine mutlaka başvurulması, özel sektör temsilci dernekleri ile ayırım yapılmaksızın görüşülmesi, özel sektör yatırımlarının doğru yönlendirilmesi, desteklerin doğru koordinesi, kısa, orta ve uzun dönem insan kaynağı planlamasının yapılması ve buna uygun şekilde üniversitelerle ve diğer eğitim kurumları ile tam ilişki içinde olunması, onların yeni teknolojileri takip edecek ve mutlaka özgün katkılarda bulunacak eğitici yetiştirebilmelerine ve hatta bir kısmı da yurtdışında eğitim alabilmeleri sağlanmalıdır. Eğitimli yetişmiş gençlerin yurt dışına kaçmalarını önleyecek ve tersine beyin göçünü sağlayacak tedbirlerin alınması ve bu konuda diğer başkanlıklar ve bakanlıklarla mutlaka istişarelerde bulunup çözümler üretilmelidir. Ve tabii ki bütün bu işlevleri planlayacak, yönlendirecek, uygulayacak, denetleyecek kadroların bulunması ve uygun yapılaşmanın başkanlık içerisinde liyakat çerçevesinde gerçekleştirilmesi başkanlığın görevleri arasında olmalıdır.
Bizim, 2010 yılında koyduğumuz dünyada en büyük ilk on ekonomi arasına girme gibi bir hedefimiz vardı. Şimdi o hedef biraz değişti, ilk 20’de kalma gibi bir hedefe dönüştü ama bilgi ve iletişim sektörü ciroları bakımından ilk 20 bile bizim sektör için önemli bir hedef. Hedefleri yakalamak laf ile olmuyor, ama olmayacak birşey de değil, hedefe odaklanmak ve bu yolda doğru işler yapmak ve Einstein’ın o meşhur sözünü de hiçbir zaman akıldan çıkarmamak gerekir.