UZAKTAN KİMLİK TESPİTİ

1987 yılı, Aselsan’dan istifa edip Netaş’ta işe başlamıştım ve aynı zamanda Aselsan’da tanıştığım şimdiki eşimle nişanlıyım. Ayaklarımızın yere değmediği dönemler. Nişanlımızın evine ziyarete giderken -doğaldır- pastahaneye uğradım. Arabanın yan kapı cebine koyduğum ruhsat ve içine yerleştirdiğim ehliyetimi kapıyı açma esnasında düşürmüşüm. Taa ki bir hafta sonra bir trafik polisi çevirene kadar farkına varmamışım. Bereket memur anlayışlı davrandı ve ceza kesmekten öte yol gösterdi. Dediğini yaparak şimdi yenisi yapılan Ankara Emniyet Sarayı’na gittim. “Ehliyeti kaybettim” diye müracaatımı yaptım. Bankın arkasındaki memur kimliğimi istedi. Onu da verdim ve işlemleri başlattım. Aradan bir hafta geçmişti ki bankaya hesap açtırmak için gittiğimde kimliğimin de olmadığını, kaybolduğunu anladım. Firma hesabıma para yatıracak ben hesap açamıyorum. Nüfus idaresine müracaat etsem hangi belgeyle yapacaksın? Çıkmazda iken bir gün komşunun oğlu kapımı çaldı. “Zuhuri ağabey senin kimliğin yanında mı?” diye sordu. Ben de “Kaybettim” deyince “Ağabey emniyetin kayıp/unutulmuşlar doküman panosunda senin kimliğini gördüm. Komşumun dedim ama bana vermediler” dedi. Rahmetlik annemin “Bu çocuk her şeyi saçar gezer” eleştirileri arasında kalktım Emniyet’e gittim. Nüfus cüzdanımı teslim alabilmek ve bana ait olduğunu ispatlamak için kimlikteki resimle yüzümü incelediler, kasabamı, köyümü sorguladılar. Sonra memurun biri “İsmin ilginç olduğu için hatırımda kalmıştı sana ait bir de ehliyetle ruhsat vardı, bir pastacı geçen hafta alıp bize teslim etti” deyince kimliksiz, ehliyetsiz, ruhsatsız halden tam donanımlı hale geliverdim.

COVID-19 salgınıyla iş yapış şekilleri tamamen değişikliğe uğrarken, başta eğitim olmak üzere mesailer uzaktan yapılmaya başlandı. Öyle ki bu dönemde 2 yıllık Yüksek Okula başlayanlar ihtimaldir ki okullarını göremeden mezun olacaklar. Sadece eğitim sektörü değil birçok iş alanında da uzaktan çalışma yöntemleri kısmen de olsa uygulanmaya başladı. Pandemi ile ortaya çıkan konjonktürde birçok sektör yeni düzenlemeler yaptı:

Ülkemizde halen elektronik imza çok yaygın olmadığı için müşteriden yüz yüze yazılı ve imzalı evrak alınması zaman kaybı. Bu durum müşteri memnuniyeti açısından hem de maliyet açısından (kâğıt, posta, ulaşım vb.) göz ardı edilemeyecek bir dezavantaj olarak görülüyor.

Birçok işlemi fiziksel mekânda yapmadığınız, elektronik ortamda yapmaya kalkıştığımızda, en çok tartışılan konu karşınızdaki kişinin o kişi olup olmadığıdır. Bu işlemin en kritik olduğu sektörlerden birisi de bankacılıktır. Dijitalleşme ve teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte finans sektöründe hizmet ağ, iş modelleri ve mimari yapı kökten değişim ve dönüşüm geçiriyor. Bunun ilk adımları 2015 yılında tüketici finansman sözleşmelerinin elektronik ortamdan sağlanmasıyla başladı. 11. Kalkınma Planı (2019-2023 dönemini kapsar) kapsamında finansal kuruluşların müşterileriyle yaptıkları işlemlerde “fiziki belge” ve “ıslak imza”* kullanımının azaltılması hedefleniyor. Koronavirüs (COVID-19) salgınıyla ortaya çıkan sosyal mesafeli yeni hayat tarzımızda finans başta olmak üzere hizmet sektörlerinde dijitalleşme artık bir seçim değil, zaruret haline geldi. Nitekim izolasyonla “elektronik bankacılık” bu süreçte müşteriler için bir opsiyon olmaktan çıktı. 15 Mart 2020 tarihinde yayımlanan ancak Ocak 2021’de yürürlüğe giren Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğine göre uzaktan kimlik tespiti ve 3. tarafa güven başlıklı 43. maddesi ile uzaktan müşteri edinimi ilk defa düzenleniyor.

Mali Eylem Görev Gücü’nün (Financial Action Task Force (FATF[1]) yayımladığı Dijital Kimlik Rehberi’nde COVID-19 nedeniyle fiziken yüz yüze gelinmesi riskli bulunarak devletin finans kurumlarıyla birlikte çalışarak dijital hizmetler vermesi teşvik ediliyor. MASAK[2] hesap açılışlarında uzaktan kimlik tespitine imkân verecek düzenleme çalışmaları da sürmektedir. Bankalar ile potansiyel müşteriler arasında ilk defa sözleşme ilişkisi tesis edilirken yüz yüze gelme ihtiyacı ortadan kaldırılarak sürecin dijital ortamda başlayıp dijital ortamda sonlanmasının önü açılıyor.

Uzaktan kimlik tespiti yöntemlerini belirlemek üzere Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından hazırlanan “Bankalarca Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespiti Yöntemlerine İlişkin Tebliğ Taslağı” 21.09.2020 tarihinde BDDK’nın internet sitesinde yayımlanarak kamuoyu ile paylaşıldı. Anılan Tebliğ ile;

  • Uzaktan kimlik tespitine ilişkin genel ilkeler
  • Görüntülü görüşme ile uzaktan kimlik tespitini gerçekleştirecek personel ve çalışma ortamı
  • Görüntülü görüşme ile uzaktan kimlik tespiti sürecinde uyulması gereken ilkeler
  • Kullanılabilecek kimlik belgeleri ve bunların doğrulanması
  • Kimliği tespit edilecek kişinin doğrulanması
  • Görüntülü görüşme ile kimlik tespiti sürecinin sonlandırılması
  • İşlem doğrulama kodunun iletimi
  • Verilerin saklanması
  • Uzaktan kimlik tespitinde sorumluluk

başlıkları altında bankalar tarafından yeni müşteri kazanımında ve müşteri kimliğinin doğrulanmasında kullanılabilecek uzaktan kimlik tespiti yöntemlerine ilişkin usul ve esaslar düzenlendi.

Buna göre; ıslak imza zorunluluğu kaldırılacak ve kimlik tespiti; çevrimiçi olarak görüntülü görüşme aracılığıyla veya diğer iletişim kanallarıyla uzaktan gerçekleştirilecek. Bu uygulamanın hayata geçmesi bankacılık işlemlerini çok daha rahat ve hızlı hale getirecek olsa da güvenlik tedbirleri en üst düzeyde tutulmaya devam edilecek. Müşteri ve yetkili kişi arasında yapılan görüntülü görüşmelerde güvenlik ve gizlilik seviyelerinin karşılanması zorunlu olacak. Bu sayede herhangi bir bankanın müşterisi olmak isteyenler, bu işlemi 10 dakika gibi bir sürede tamamlayabilecek. Kâğıt ve doküman kullanımı büyük oranda ortadan kalkacağı için maliyetlerin düşmesi mümkün hale gelecek.

Görüntülü görüşme ile uzaktan kimlik tespiti yönteminin, Almanya, İspanya, İsveç ve Estonya başta olmak üzere Avrupa’da etkili bir şekilde kullanıldığı biliniyor. Bu bakımdan ülkemizde uzaktan kimlik tespiti, elektronik ortamda sözleşmelerin kurulması ve üçüncü tarafa güven kapsamındaki uygulamaların; BDDK’nın ikincil mevzuatı ve MASAK düzenlemeleri ile birlikte 01.01.2021 tarihinden itibaren gündelik hayatımıza girdiğini söyleyebiliriz.

Bankaların müşteri tanı ve kabul süreçleri dijitalleşirken, müşteriler de kullanıcı deneyimi açısından yazılı ve imzalı evraklarla uğraşmak gibi bürokratik süreçlerden kurtulacaklardır. Son dönemde COVID-19 salgını kapsamında alınan önlemlere uygun olarak getirilen bu planlı ve koordineli düzenlemeler potansiyel müşteriler açısından bir güven oluşturacağından finansal piyasalara erişimi ve tabana yayılımı genişletici bir katkı da sağlayacağı da söylenebilecektir. Sektörde artık çok şubeli, bayili çalışan kuruluşlar kadar dijital olarak hizmet veren kuruluşlarında daha kolay müşteri edinme imkânı oluşabileceğinden bu durum rekabeti de ivmelendirebilecektir. İlaveten uzaktan müşteri edinimi uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte veri saklama ve güvenliği maliyetlerinin artması sebebiyle veri merkezlerinin kurulması ve bulut teknolojisine yatırım yapılması da daha önemli hale geleceği belirtilebilir. Bu kapsamda, yurt içinde ulusal bulut hizmet sağlayıcılarının teşvik edilmesi ve sayısının artırılması kritik öneme haiz denilebilir.

Bir diğer düzenlenen husus ise kimliği tespit edilecek kişinin doğrulanması hususudur. Uzaktan kimlik tespiti esnasında kişinin canlılığını tespit edici teknikler kullanılarak, kişinin yüzü ile kimlik belgesinde yer alan fotoğrafının biyometrik karşılaştırması yapılarak ve kimlik belgesindeki fotoğrafın ve kişisel bilgilerin kişi ile uyuştuğundan emin olarak somut bir doğrulama sağlanır. Bu doğrulamanın yanı sıra psikolojik sorgulamalar ve gözlemler yardımıyla kişi üzerinde bu bilgilerin doğruluğuna dair yeterli kanaat oluşturulmak yoluyla da bu süreçteki doğrulama işlemi devam eder.

Zayıf ışık, görüntü kalitesi kişi ile sözlü iletişim kuramama vb. gibi nedenlerden dolayı kimlik tespit süreci iptal edilmesi durumu olabilir. Aynı zamanda uzaktan kimlik tespiti sırasında kişi tarafından sunulan belgelerin geçerliliğinde ya da sahtecilik vs. gibi durumlardan şüphe edilmesi halinde kimlik tespit süreci yine sona erdirilecektir

Uzaktan kimlik tespiti yönetmeliği kapsamında kimlik kartı doğrulama süreci nasıl gerçekleşir?

• Bu uygulama NFC[3], OCR[4]/ MRZ[5] teknolojileriyle zenginleştirilerek mobil ortamda müşteri kazanımı alanında kullanılmaktadır. Biyometrik yüz tanıma, yeni müşteri edinimi ve know-your-customer (KYC) süreçlerinde yararlı bir araçtır. Potansiyel müşteri bankanın mobil uygulamasını indirir ve yeni bir müşteri olarak kaydolmak için bir seçenek seçer.

• Uygulama, tüketiciden bir veya daha fazla fotoğraflı kimlik göstermesini ister.

• Kimlik belgelerini kaydettikten sonra, uygulama müşterinin yüzünün canlı görüntüsünü alır.

• Yüz tanıma yazılımı, müşterinin canlı resmini fotoğraflı kimliğe eşleştirir.

• Teknoloji, kimliğin gerçekliğini doğrulamak için de uygulanabilir.

Sistem halihazırda yeni nesil Türk kimlik ve ehliyetleri desteklenmektedir.

 

 

[1] https://www.fatf-gafi.org/

[2] Mali Suçları Araştırma Kurulu

[3] Çipli pasaport/ kimliklerden bilgilerin ve resmin otomatik olarak alınması

[4] Optical Character Recognition. Online & Free Gelişmiş Takım Düzenlenebilir Word Pdf, Excel ve txt (metin) çıkış biçimleri taranan belgeleri dönüştür

[5] İngilizce açılımı Machine Readable Zone olan, Türkçe' ye "Makine tarafından okunabilen bölge" olarak çevirebileceğimiz bir standarttır. Pasaport, vize ya da kimlik üzerinde, sayfanın alt kısmında, görünür olarak bulunur. Kişisel bilgiler bu kod içerisinde elektronik cihazların okuyabileceği formda ve belli standartlara göre sıralanır