Dönemsel olarak biri diğerinden daha fazla ön plana çıksa da liderlik ve yöneticilik kavramları arasında her zaman yakın bir ilişki olmuştur. Bu iki kavramın aynı anlamda olduğunu düşünenler gibi, birbiriyle çok bağlantılı olmadığını ya da tam olarak aynı anlamları karşılamadığını düşünenler de mevcuttur.
Kavramsal olarak baktığımızda yöneticilik; yönetim faaliyetlerini gerçekleştiren en önemli karar alma mekanizmasıdır. Yönetim ise belirli amaçlara ulaşmak için eldeki tüm kaynakları verimli ve etkin kullanabilecek kararları alma ve uygulama sürecidir. Gücünü yetkiden alan yönetici, etkili bir yönetim ortaya koyabilmesi için bazı kişisel özellikleri taşımalıdır. Geçmişten günümüze yöneticilik kavramına dair bir sanat mı yoksa öğretim sonucu ortaya çıkan bir özellik mi olduğu hususunda tartışmalar yaşanmaktadır. İşletmelerin giderek büyümesi, karmaşıklaşması ve gelişen dünya ile birlikte fonksiyonlarının çeşitlenmesi, bu kuruluşların yönetiminin iyi eğitim görmüş ve tecrübe kazanmış profesyoneller eliyle yürütülmesini kaçınılmaz hale getirmektedir. Bireysel olarak yöneticide aranan özellikler artarken, yöneticinin; görev aldığı kademeler özelinde çalışanları ile uyumlu ve onları aynı amaca yöneltme unsurları da ön plana çıkmaktadır. Çünkü günümüzde ekip çalışmasında uyum olmadığında ortaya çıkan başarı bireysellikten öteye gidememektedir. Teknolojinin de hayatımıza girmesi ile birlikte yöneticilik kavramı da farklı gereksinimlere ihtiyaç duymuştur. Diyalog temelli yöneticilik her zaman alt kademe tarafından kabul görürken, şu anda rekabetin de artması ile birlikte sonuç temelli bir yöneticilik anlayışı mevcuttur. Nihayetinde her yöneticinin de bir üst makamı ya da bağlı olduğu birileri vardır. Bu sebeple yöneticilik fonksiyonları insan temelli olmaktan çıkıp iş ve eylem odaklı hale gelmiştir. Global ve yerel arenada her dakikanın değeri artarken, süreler daha da kısa hale gelmektedir. Yönetici sadece örgütsel amaçları gerçekleştirilmekle kalmayıp, aynı zamanda örgütün mal ve hizmet üretiminde en önemli unsur olan insan kaynağını nasıl daha verimli, etkili ve mutlu bir şekilde çalıştırabileceğini sorgular, araştırır, yöntem ve tekniklerini geliştirirse ve bunu da yönetiminde yaşatabilirse istenilen yönde bir yönetim sağlamış olur. Genel itibarıyla yönetici, aynı hedef ve amaç doğrultusunda çalışanlara öncülük ederek birlikte işletme amaçlarının gerçekleştirilmesinde rol oynayan bir personel olarak tanımlanmaktadır.
Liderlik kavramı ise; yöneticilikten bağımsız olarak sadece örgütsel alanda değil hayatın hemen her alanında karşımıza çıkmaktadır. Başkalarının eylemlerine yardımcı olmak, koordinasyon ve düzeni sağlayarak kişileri yönlendirmek, bireylerin motivasyon ve performansını artırmak ve bireylerin karşılaştığı sorunlarda onlara yardımcı olarak problem çözme becerisiyle örgüt içerisinde rehberlik etmek liderliğin öne çıkan özelliklerindendir. Yöneticilik kadar belirgin standartları olmamasına rağmen liderlik, içten gelen dürtüyle, bireysel olarak yöneticilik üstü bir özellik olarak ön plana çıkmaktadır. Liderlik geniş bir dünya görüşü barındıran ve içinde bulunduğu örgüt ya da toplumun dinamiklerine göre kendisini sürekli geliştiren bir anlayıştır. Kişiler belirli eğitim ve öğretimlerin ardından yöneticilik, uzmanlık, mühendislik vb. birçok alanda kendini konumlandırabilmektedir. Fakat bu mesleklerden farklı olarak liderlik ayrı bir özellik olarak ortaya çıkmaktadır. İçinde bulunulan durumda insanlara öncülük etmek ve yaşanan kriz anlarında makam olarak ast-üst ayrımına girmeden sorun çözebilme yeteneği liderliğin en önemli unsurlarından biridir. Liderlik atanan ya da görevlendirilen bir pozisyon olmaktan fazlasıdır. Doğal olarak her yöneticinin bir lider olması beklenmektedir. Çünkü çalışanları işletme amaçlarına ulaştırırken personel ile işbirliği ve uyum çok önemlidir. Ancak liderlik bazen piramidin en altında bulunan kişilerde olan bir özelliktir. Bu sebeple doğuştan liderlik kavramı da günümüzde oldukça popüler bir hale gelmiştir. Kendisinden başka bir ya da daha fazla insanı ikna edebilmek ve amaç birliği yapar hale gelmek lider özelliği bulunan kişilerin olmazsa olmazlarındandır. Genel olarak baktığımızda ise insanlar kendilerini yönetici olarak tarif edebilirken, liderlik vasfı diğer insanlar tarafından yakıştırılan ya da dile getirilen bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır.
İdeal dünyada yöneticiden bahsedildiğinde kişinin zaten lider de olduğu otomatik olarak akla gelmektedir. Fakat unvan ve eğitimden bağımsız olarak liderlik ayrı bir kavramdır. Ortak pek çok özellikleri olmasına rağmen birçok farklılıkları da mevcuttur. Bu farklılıklara bakacak olursak;
· Yöneticilik bir kariyerdir, liderlik ise insanları etkileyebilme ve onları harekete geçirme yeteneğidir.
· Yöneticilik belirli organizasyon ve sınırlar içindedir, liderlik ise herhangi bir sınıra tabi olmayan doğal bir haldir.
· Yöneticilik işletmelerin iç politika ve dinamiklerine odaklanır, liderlik ise işletmenin dış çevrede karşılaşacağı sorunlara ve dinamiklere odaklanır.
· Yöneticilik amaçları gerçekleştirmeyi hedefler, liderlik ise sürekli bir değişim ve dönüşüm içerisindedir.
· Yöneticinin gerçekleştirmesi gereken görev tanımı vardır, liderlik ise böyle bir tanımdan ziyade bireysel tanımını oluşturur.
· Yöneticinin insanları etkileme aracı, bulunduğu pozisyona (mevkiye) verilmiş olan yetki ve yaptırım uygulama hakkıdır; liderin insanları etkilemekte kullandığı araç ise kişisel özellikleri, davranışları, insanlara verdiği vizyon, güven ve ilhamdır.
· Yönetici ‘’işleri doğru yapan’’, lider ise ‘’doğru işler yapan’’ kişidir.
Genel itibarıyla kurallar ve gereklilikler çerçevesinde her yöneticinin lider olduğunu düşünmemiz ne kadar doğru değilse, her liderlik özelliği taşıyan bireyin yönetici olabileceğini düşünmemiz de o kadar yanlıştır. Çünkü birbiriyle iç içe geçen bu iki kavram birbirinden ayrı amaçları kapsayabilmektedir. Bu sebeple ideal olan her zaman gerçekte var olmayabilir. Kendinin farkında olan bütün bireyler önce kendinin sonra da etrafında bulunan insanların lideri olabilir. Yöneticilik içinse her zaman liderlikten fazlası gerekir. Yöneticilik pozisyonunu elde etmek ciddi bir süreç ve emek sonucu olması sebebiyle bireysel tatmin sağlarken; liderlik özelliğine sahip olmak konusunda çevremizin isteklerini daha rahat ve kolay sağlamamız sebebiyle dışsal bir tatmin söz konusudur. Bu iki kavram her zaman birlikte anılmaya devam edecektir. Çünkü başarıya ve iyiye götüren kavramlar hayat devam ettiği sürece daha büyük önem kazanacaktır.