DAR ALANDA 5G SİSTEMLERİ UYGULAMALARI

5G sistemleri dünyada yayılmaya devam ediyor, edinilen bilgilere göre tüm dünyada 1400’e yakın şehirde, 150’den fazla GSM operatörü 5G sistemlerini ya ticari olarak aktive etti ya da ticari kullanıma açmak için test süreçlerini sürdürüyor. Global ölçekte yapılan araştırmalara göre şirketlerin %79’u, 5G sistemlerinin tüm iş yapış şekillerini ve organizasyonlarını temelden değiştireceğini, %57’si ise bunun bir teknolojik devrim niteliğinde olacağını belirtmişler. 5G sistemlerinin hayatımıza girmesi şirketlerin dijital dönüşüm süreçlerinin de önemli bir parçasını teşkil ediyor. Bu dönüşümün dışında kalacak şirketlerin rakipleri karşısında önemli bir rekabet avantajı kaybedecekleri açıktır. Ülkemizde 5G sistemlerine ne zaman geçileceğine dair bir tarih Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan tarafından twitter hesabından verilmiş, 2022 yılında 5G frekans ihalesini tamamlamayı, 2023 yılında da ilk sinyali vatandaşların hizmetine sunmayı hedeflediklerini söylemiş. Biz bu tarihlerle herhalde 5G’yi en son kullanan ülkelerden biri oluruz. Gerçi operatörlerimizin ve sanayicilerimizin de 5G için çok acelesi yok gibi görünüyor, en azından o zamana kadar fiber altyapımızı iyileştirmemiz, en az 2 milyon km daha fiber çekmemiz gerekir, aksi takdirde 5G den beklenen verimi alamayız. Fiber olmadan 5G olmaz.

Dünyada 5G sistemleri uygulanırken değişik yaklaşımlar sergileniyor. 5G sistemlerinin tüm ülke bazında yaygınlaşmasının zaman alacağını düşünen ve bir an önce teknolojinin nimetlerinden faydalanmak isteyen kurum, kuruluşlar veya yönetimler 5G sistemlerini kendi fabrikalarında, kampüslerinde veya yerleşim yerlerinde kurup lokal olarak kullanmaya başlıyorlar. Mesela Mercedes Benz şirketi Almanya’da Sidenfingen’deki “Factory 56” adı verdikleri 20,000 metre kare kapalı alana sahip üretim tesisinde Telefonica Almanya ve Ericsson ile beraber fabrika içi 5G mobil iletişim sistemini kurdu.

Bu uygulama ile Mercedes yetkilileri, zaten Endüstri 4.0’a hazır fabrikalarında IoT Internet of Things kavramının local 5G ağı ile de tamamlandığını, bütün üretim sistemleri, makinalar ve robotların birbirlerine bağlandığını, dijitalleşmenin en üst seviyeye çıktığını ve geleceğin üretim tesisinin en akıllı, en hassas ve en verimli bir şekilde kurulmuş olduğunu belirtiyorlar. Bu uygulamanın belki de en önemli özelliği kapalı devre bir iletişim sistemi olacağından hem dış tehlikelere karşı tam güvenli hem de üretimle ilgili hassas ve çok gizli üretim bilgilerinin fabrika dışına çıkmayacağının ve kimse ile paylaşılmayacağından emin olunması.

5G iletişim sisteminin uygulanması ile fabrikada otomobil üretiminde test senaryolarının yarattığı çok yüksek miktardaki verilerin işlenmesi ve diğer kullanıcılara gigabit hızlarında gecikmesiz ve tam güvenli bir şekilde iletilmesi mümkün olmakta.

5G iletişim sistemlerinin dar alanda lokal olarak kullanımını sadece Mercedes gerçekleştirmiyor, bunun gibi onlarca örnek var. Bunlardan bir tanesi de Nokia’nın Tidework Technology şirketi ile birlikte Kuzey Amerika’nın en büyük konteyner limanlarından biri olan Seatle Limanının 6 numaralı terminaline kurduğu endüstriyel, verimli ve güvenli LTE/5G DAC (Digital Automation Cloud) sistemi. Bu system limanda var olan WiFi sistemini güçlendirmek ve yedek olarak kullanmak üzere kablosuz liman yaratma amacı ile LTE frekans bandlarını kullanarak kurulmuş. Bu sistem ile liman yönetimi, genel liman ve gümrük yönetimi, araçlar arası sürekli video ve ses bağlantısı yanında, depolama alanlarının yönetimi, çalışanların ve konteynerlerin güvenliği ve en önemlisi de yine kapalı devre çalışıldığından en üst seviyede bilgi güvenliği konularında geleceğin tam dijital liman altyapısını oluşturduklarını belirtiyorlar.

5G sistemlerinin belki de en güzel uygulamalarından biri de bir küçük Romanya şehri olan Alba Iulia Akıllı Şehir Uygulaması’dır. Şehrin dijitalleşme çalışmaları kamu, akademik dünya ve iş dünyası temsilcilerinin ortak katılımı ile 2016 yılında planlanmış ve hem yaşam hem de çalışmak için geleceğin şehrini düzenlemeye başlamışlar. Temelde 4G ve 4G+ (bizim 4,5G diye adlandırdığımız) altyapı üstüne kurulan, şehir seviyesinde WiFi hizmeti, akıllı ulaşım ve trafik kontrolu hizmetleri, akıllı enerji kontrolu ve ışıklandırma, e-sağlık, IoT (LoRaWan) ağı, çok fazla noktadan hava kalitesinin kontrolu, akıllı su ve atık yönetimi, akıllı eğitim sistemi, akıllı turizm, akıllı kamu hizmetleri, e-devlet, e-belediye hizmetleri, akıllı park sistemi ve yerel iş dünyasına yüksek hızda kesintisiz destek hizmetler ve tabii ki şehrin güvenlik uygulamalarını da kapsayan 100’den fazla alt projeyi barındıran bir mega program haline gelmiş. 2019 yılında iletişim altyapısı Orange Romanya şirketinin sağladığı 5G sistemleri ile desteklenmeye başlamış, 2021 yılında ise tüm birimlerde yapay zekâ uygulamalarına yer vermeyi planlıyorlar. Bu programın hemen hemen tüm maliyeti Avrupa Birliği’nin desteklediği 14 proje kapsamında sağlanmış. Bu program ile şehir, yatırımcıların ve turistlerin ilgi odağı haline gelmiş, turizm gelirlerinin yüzde yüze varan oranlarda artacağı öngörülüyor.

Bu alanda Alba Lulia şehri yalnız değil, Polonya’nın Lublin kenti, kısmen Amerika’nın Palo Alto şehri, gelişmiş ülkelerin başkentleri veya önemli şehirleri de 5G altyapısını kullanarak şehirlerde yaşamın kolaylaşmasını sağlayacak şekilde dijitalleşmelerini ve dolayısıyla şehirlerinin akıllanmalarını sağlamaktalar.

Türkiye’de de Bilgi ve İletişim Kurumu’ndan sağlanacak yetki belgeleri ile 5G sistemlerinin böyle dar alanlarda bölgesel olarak bağımsız kurulumları, yeni frekanslar için yapılacak olan 5G frekans ihalesi yapılana kadar ayrılacak bir band üstünden veya herkese açık WiFi frekansları üstünden mümkün olabilir. Sistemin işletmesi anlaşmaya göre GSM operatörleri, sistemi kullanacak kuruluş tarafından veya ortak olarak yapılabilir. Maliyetleri kısmen veya tamamen sistemin sahibi olacak kuruluş tarafından karşılanır, bundan başka bir model de geliştirilebilir tabii. Mesela İstanbul Havaalanı, GalataPort veya büyük fabrikaların olduğu entegre tesisler böyle uygulamalar için çok uygun projeler olarak değerlendirilebilir. Böylece 2023 yılını beklemeden, 5G sistemlerine bir nebze daha yaklaşılmış ve biraz da hem yöneticiler hem de kullanıcılar açısından bilgilenme ve tecrübelenme imkânı doğmuş olur. Eğer çözüm yerli üreticilerimizden sağlanabilirse de yıllardır özlenen örnek ve mükemmel bir başarı olur.