YAYIN MECRALARININ YAKINSAMASI

Pandemi ile birlikte teknolojideki göreceli durağanlaşmanın etkileri diğer sektörlerde olduğu gibi yayıncılık sektöründe de her geçen gün hissediliyor.

Yayıncılıkta öteden beri gelen rahatlık, teknik konfor, kazançların kolay elde edilişi gittikçe zorlaşmaya başladı. Yayın kuruluşları daha rasyonel tedbirler almaya başladı. Verimlilik konularını değerlendirerek, her alanda ve her birimde yapılanma ve faydayı ön plana çekti. Burada sihirli cümle en az maliyet, en çok fayda. Yönetimler bu cümlenin gereklerini yerine getirmeye çalışıyor. Tuhaf olan ise sanki bunlar daha önce bilinmiyormuş ve yeni keşfedilmiş gibi davranmak…

Evet, bu durumu küresel salgının çıktısı olarak değerlendirebiliriz. Özellikle yayıncılık alanında kartlar yeniden ve esaslı olarak tekrar karılıyor. Daha dinamik, işlevli ve verimli çalışma düzenlerini tüm medya kuruluşları test etmeye başladı. Faydalarını ise tüm sektör görmeye başladı.

Çok sayıdaki yayın kuruluşu ve yine çok sayıdaki mecradan yapmış oldukları yayınlarını konsolide etmeye başladı. Bu süreç yakın zamanda daha da hızlanacak gibi görünüyor. Bunun temel nedeni elde edilen kazançlar ve sağlanan fayda olarak karşımıza çıkıyor. Belki de yıllar önce bu yapılmalıydı.

Ülkemizde internet hızları ve toplam kapasite sunumunun Avrupa ülkelerine göre hayli düşük hatta gerisinde olması sorunu büyütüyor. Ookla verilerine göre; 176 ülkenin geniş band hız verilerine göre internet hızları her geçen gün artmasına rağmen ülkemiz hala Avrupa’nın en yavaşı olma özelliğini koruyor.

Download verisi örnekleri: Tayland 308 Mbps gecikme 7 ms. / Singapur 245-12 sn / Hong hong 226-12 sn / Fransa 178-25 sn / İsveç 163-15 sn / Almanya 113-22 sn / Danimarka 181/13 sn / Çin 158-11 sn /Belçika 100 -18 sn /Rusya 80 – 13 sn / Malta 127-13 sn / Kuveyt 125 -19 sn / İsrali 125 – 12 sn / Mısır 34-30 sn /Bulgaristan 73-12 sn / Yunanistan 31-33 sn / Türkiye 29-27 sn /Azerbaycan 22-27 sn olarak belirtilmiş.

Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de geniş band internet hızlarının artması ile yayın mecralarındaki yakınsama ve sadeleşmenin hızlanacağı, karasal analog ve sayısal yayınların neredeyse sona ermesi gibi kablo TV ve uydu yayınlarının git gide azalacağı öngörülmektedir.

Günümüzde özellikle Avrupa’da analog ve dijital kablo yayınlarının hızla abone kaybettiği dikkati çekiyor. Uydu yayınları ise sınırlı yayın kapasitesi ve çanak antenlerin bina görünümlerine olan etkisi nedeniyle eskisi kadar rağbet görmüyor.

İzleyici ve dinleyiciler bu mecraları geniş band internetin hızları ve aylık makul maliyetleri nedeniyle tercih ediyor. Bu uydu ve kablo operatörlerinin alacağı farklı tedbirlere rağmen bu yönelimin değişmeyeceği tahmin ediliyor. Ülkemizde de benzer yönelimler var. Her ne kadar broadband hızlarımız yeterli olmasa da izleyici ve dinleyicilerin bu mecrayı tercih etmeye başladığını görüyoruz.

İletim mecralarındaki bu yakınsama ve sadeleşme internet hızlarının yakın gelecekte yükselmesiyle birlikte daha da artacağını şimdiden öngörebiliriz. Bu yönelimi hızlandıran elbette yayıncı, dinleyici ve izleyicinin her biri için geçerli olan maliyetler ve içeriklerin kalitesi olmaktadır.

Görünen o ki, bu maliyetler yayıncı için çok daha dikkate değerdir. Eski klasik ağır, hantal ve maliyetli iş yapısı ve işletme giderlerinin yüksekliği, broadband yayıncılıkla daha makul giderlerle aynı sonucu elde etmek yayıncı için daha cazip olmaktadır. Aynı durum izleyici için de benzerdir. Yayın izleme konforu, çanak anten, kablo vd. bağlı olmayı gerektirenlerin olmaması tercih edilmektedir.

Marka yayın kuruluşları bu alanda da etkisini sürdürecektir. Ancak yayın hayatına yeni başlamış ya da başlayacak yayıncılar arasındaki teknoloji ve erişimin kolaylaşması nedeniyle makas kapanmaktadır.

Yayıncı ister yeni başlamış ister marka olan eski güçlü yayıncı olsun, içeriği ve PR’ı güçlü olanın öne çıkacağını söylemeliyiz.

Buna ilave olarak dijital mecradan yapılan yayınların net ve sürekli ölçümleri nedeniyle reklam ve reklam verenin ilgisini çekecek ve tercihini bu mecralardan yapılan yayınlardan yana kullanacaktır.