Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeler (OSB) Kanunu'nda değişiklik yapmak istiyor. Taslak hazırlanarak sektörün bilgisine sunuldu. OSB Yönetimleri taslağa karşı çıkıyor. Sanayicilerden taslak hususunda fikir beyan edenini ise ben görmedim. Bizim dikkatimizi çeken husus OSB Yöneticileri taslağa karşı olmaları…

Peki neden?

Yazının başlığına almış olduğumuz ifade Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a ait. Bakan Varank, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşunun (OSBÜK) 19’uncu Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada dile getiriyor bu talebi. Acaba gerçek Bakan Varank’ın söyledikleri gibi mi? OSB Yönetimleri elde ettiği kazançları sanayiciler için kullanmayıp, bankalarda mı tutuyor? Eğer durum böyle ise OSB yönetimleri ne kadarlık bir mevduatı yönetiyor? OSB seçimlerinde kopan fırtınaların bir nedeni de bu mevduat mı? Biz de merak ediyoruz.

Neyse…

Sayın Bakanımızın konuşmasından bir alıntı daha yapmak istiyorum:

“Bunun yanında mevzuattaki muğlaklıkları kullanıp maalesef OSB'leri birer ticarethaneye dönüştüren OSB'lerimiz de var. İşte bizim yapmaya çalıştığımız şey aslında OSB'lerde bir yeknesaklık getirmek. Tüm Türkiye'de OSB'lerin sanayiye hizmet edecek şekilde çalışmasını sağlamak. Eğer bugün bir OSB'nin kasasında 500 milyon lira varsa bu para faizde duruyorsa ama sanayicilerimiz bakanlığa gelip ‘Sayın Bakanım enerji faaliyetleri yükseldi, bunlarla ilgili ne düşünüyorsunuz’ diye sorarken, OSB'lerin kasasında bu para dururken, hala sanayiciden su parası alıyorsa bence o OSB’ler sanayiciye hizmet etmiyorlar. Eğer bu paraları sanayiciler için topluyorlarsa bir zahmet sanayicilerin üzerindeki maliyetleri düşürmek için kullansınlar diye düşünüyorum. (https://www.sanayi.gov.tr/medya/haber/osbuk-19uncu-olagan-genel-kurulu)

Dikkat ederseniz OSB’lerin kasasında para var ve bu para faizde!

Bütün kıyamet de buradan kopuyor. Asıl olan yönetici koltuğu değil kasadaki PARA!

Uzun yıllardır teknokentleri yakından takip ediyorum. Peki teknokentleri yazarken neden OSB’leri ele aldım? O konuya gelelim.

OSB’ler, üniversitelerin MİNİK ortaklığı ile teknokentler de kurmaya başladı ve teknokentlerin de yönetim kurulu başkanlıklarını yürütüyor. Teknokentlerin yönetici kadrosunda yer alan müdürler de OSB YK’dan habersiz hiçbir iş ve işlem yapamıyor.

Tam da bu noktada işler çıkmaza giriyor. Bir tarafta iş yapmaya çalışan teknokent müdürleri diğer yanda kasaya nasıl daha fazla para koyarım diye çırpınan OSB Yönetimleri.

Bunları yazarken yaşadığımız ve gördüğümüz olaylardan alıntılarla anlatmak isterdim ama buradan da kişileri isim vererek zor durumda bırakmak istemiyorum.

AMA sayın Bakanımıza sonuna kadar katılıyorum. Ve gördüğüm tespitleri de aşağıda bilgilerinize sunuyorum.

· OSB’ler elde ettikleri kazançları kasalarında tutuyorlar, kasada tutmayan ise vakıf kurarak paraları vakıf üzerinden mevduat hesaplarında tutuyor. Bu mevduatları yönetenler ise hiç değişmiyor.

· OSB’ler teknokent kuruyorlar ve yöneticiler kendilerine bir de bu şapkayı takarak, hiç bilmedikleri bir alanda ahkam keserek, istedikleri gibi at oynatabiliyorlar.

· Mevcut teknokent yönetici şirketleri vakıf teknokentlerini dışarıda tutarsak, en iyi yönetilenlerin başında il mülki idare amirlerinin yani valilerin olduğu teknokentler olduğunu biliyoruz. Örnek mi? Mersin Tecnoscope. (Bunu takdirle belirtiyorum)

· OSB’ler yönettikleri teknoparkların yöneticilerini istedikleri gibi yönlendiriyorlar.

Şimdi amacımız sanayicilerimize hizmet etmek ise o koltuklarda kimin oturduğu önemli değil. Bırakın mülki amirler otursunlar orada ve siz de sanayicilere hizmet edin. Ama amacınız kasadakiler ise yandı gülüm keten helva.