TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSLERİNİN ETKİNLİK DEĞERLENDİRME ANALİZ SONUCU YAYINLANDI

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olan 2013K110600 No’lu “Yenilikçi Girişimcilik Araştırma ve Etki Analizi” adlı Kamu Yatırım Projesinin bir bileşeni olan “Teknoloji Transfer Ofislerinin (TTO) Etkinliğinin Değerlendirilmesi” konulu araştırma projesi çıktısının özeti yayınlandı.

2019 yılı verileri ile oluşturulmuş olsa da bugüne kadar yayınlanmış tek analiz olması konunun önemini ortaya koyuyor. Dolayısıyle detaylı olarak bu yazımda yer vermeye çalışacağım.

Araştırma 63 Teknoloji Transfer Ofisi ve 230 paydaşın katılımı ile oluşturulmuş.

TTO’ların statüleri açısından:

Üniversiteye bağlı TTO’lar Üniversiteden maddi destek sağlanması, üst yönetim ile diyalog kurmada ve akademisyenlere erişimde kolaylık sağlamakta fakat, üst yönetime bağlılığın yüksek olması nedeniyle bağımsızlığın azaldığı, hızlı karar alma olasılığının olmadığı ve faturalandırma konularında mevzuattan kaynaklı sıkıntılar yaşanması olumsuzluklar olarak karşımıza çıkmakta.

Teknoparklara bağlı TTO’lar da ise teknopark firmaları ile iş birliğinde kolaylık, esneklik ve hareket kabiliyeti üstünlük olarak ön plana çıkar iken üniversite ile iş birliğinin zayıf olduğu, TTO’nun üniversiteye kabul ettirilmesinde yaşanan sıkıntılar, TÜBİTAK desteklerinden faydalanılamaması zayıflık olarak karşımıza çıkmakta. Tabi ki bunlar raporlara ve paydaşların verdiği bilgilere göre...

Çünkü ben size tekrar tekrar söyleyeyim. Teknoparka bağlı TTO’lar TÜBİTAK desteğinden faydalanmanın yolunu buldular. Mevcut çalışanlarını TTO uzmanı olarak konumlandırıp, hatta bazılarını kıdemli uzman olarak nasıl oluyorsa! TTO desteğinden faydalandırıyorlar. Bütün çalışma hayatı boyunca evi ile teknoparkın yolundan başka yol bilmeyenler, Sanayi İş birliği Uzmanı hatta kıdemli uzmanı olarak maaş alıyorlar. Bu konunun üzerinde neden duruyorum? Şimdi diğer bir araştırma sonucuna bakalım:

Nitelikli Personel Sıkıntısı

Çalışma kapsamında ele alınan TTO’larda; TTO başına ortalama personel sayısının 9,3 olduğu belirlenmiş. TTO personelinin ortalama çalışma süresinin 3,6 yıl ve bir TTO uzmanlık sertifikasına sahip personelin oranının da %3 olduğu görülmüş. Tecrübeli insan kaynağı bulma konusunda TTO’ların %81’inde sıkıntı çekildiği belirtilmiş. Sıkıntı çekilen alanların başında;

patent,


ticarileştirme,


girişimcilik,


AB projeleri ve


uluslararasılaştırma gelmektedir.

Sürdürülebilirlik ve Şoklara Dayanıklılık

TTO’lardaki üst yönetim değişimi incelendiğinde; %52’si üst yönetimde uzun süredir bir değişimin olmadığını, %19’u ortalama üç yılda bir değişim olduğunu, %17’si üniversite yönetimi değişikliğinde TTO’nun üst yönetiminin de değiştiğini ve %12’si ise her yıl değişim olduğunu belirtmiştir.

TTO’lardaki insan kaynağı değişimi incelendiğinde ise 10 TTO’nun 3’ü, her yıl personelin %20’sinden fazlasının değişmekte olduğunu belirtmiştir. TTO’ların finansal sürdürülebilirliklerini belirlemek amacıyla finansman kaynaklarının toplam bütçe içindeki payı (2018) değerlendirilmiştir. Buna göre, TTO bütçelerindeki en büyük payı (%46,4) TÜBİTAK tarafından sağlanan TTO desteği oluşturmaktadır.

Tabi başta da söylediğimiz gibi 2019 yılı verileri baz alınarak hazırlanmış bir analiz olduğundan, o günden bugüne değişmeyen bir TTO yönetimi kalmamıştır. Sürdürüleblirlik her şeyin başıdır, biliyorsunuz. Daha personellerde sürekliliği yakalayamamışız, gerisini düşünün.

Yukarıda önemli bir veri daha var. TTO bütçelerindeki en büyük payı (%46,4) TÜBİTAK tarafından sağlanan TTO desteği oluşturmaktadır. Bu şu anlama gelebilir mi?

TÜBİTAK elini ayağını çekse bu yapılardan, Üniversite ya da teknokentler Teknoloji Transfer Ofislerine ne kadar sahip çıkar, ya da çıkar mı?

Bence çıkmaz.

Aksi de düşünülemez. Neden sahip çıksın ki?

SON olarak noktayı koyalım. TÜBİTAK desteğinin olmaması halinde TTO’ların nasıl bir durumla karşılaşacağı sorulmuş katılımcılara, yanıtları aşağıdaki şekilde.

TTO’lar;

sanayi ile iş birliği proje sayısının,

kurulan akademik girişim sayısının,

kurulan girişim sayısının,


tescil edilmiş patent sayısının,


patent başvuru sayısının ve


buluş bildirimi sayısının daha az olacağını belirtmiştir.


Allah aşkına birisi çıksın TTO’ların temel kuruluş amacını, şu sorulara yanıt veren 63 TTO ve 230 paydaşa anlatsın!!!

(Yazımızda yer alan veriler, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olan 2013K110600 No’lu “Yenilikçi Girişimcilik Araştırma ve Etki Analizi” adlı Kamu Yatırım Projesinin bir bileşeni olan “Teknoloji Transfer Ofislerinin (TTO) Etkinliğinin Değerlendirilmesi” konulu araştırma projesi çıktısından alınmıştır.)